Türkiye dünyadaki en büyük Bor rezervlerine sahip bulunmaktadır. Gerek çıkarılan Bor minerallerinin kalitesi, gerekse çıkarma koşullarının uygunluğu nedeniyle Bor, Türkiye için büyük bir ekonomik kaynak özelliği taşımaktadır.
Dünyanın en zengin boraks yatakları, Türkiye'nin orta ve batı bölgeleridir. Balıkesir'de Sultançayırı ve Bigadiç, Eskişehir'de Seyitgazi (Kırka) ve Kütahya'da Hisarcık ve Emet önemli çıkarım alanlarıdır.
Bor’la ilgili, bugüne kadar pek çok proje ve vaat kamuoyu ile paylaşıldı. Neden bilinmez, bu proje ve açıklamalardan arzu edilen boyutta sonuç alınamadı.
Eskişehir milletvekili ve Milli Eğitim Bakanlarımızdan, Sayın Pof. Dr. Nabi AVCI, Eti Bor İşletmeleri ile ilgili 24 projenin sürdüğünü belirtikten sonra , "135 milyonluk büyük bir proje. Özellikle bu bütün Türkiye'deki bor madenlerini de, on yıl içerisinde, sektörde, yıllık 1 milyar dolarlık ihracat öngörülmektedir” demişti.
Sayın AVCI’nın, Bor’la ilgili olarak açıklamaları, memnuniyet vericiydi. Ancak Türkiye’de, Bor rezervinin %50’si Eskişehir’de bulunmasına rağmen, AKP iktidarı, “Bor Enstitüsünü”, Eskişehir yerine, Ankara’da kurarak, Bor’la ilgili Ar-Ge çalışmalarından, Eskişehir’i mahrum bıraktı.
Aslında Eskişehir’de, Bor’la ilgili çalışmalar yapılıyordu. Nitekim BOR MADENİ ile ilgili bir yazımızdan sonra, ESO Genel Sekreterlerimizden Sayın Y. Emre HEPER, “26 Aralık'ta köşenizde, Bor madeni üzerine yazınızı okudum. ESO ve iki üniversitemiz ile birlikte, OSB kurulan Teknoloji Geliştirme Bölgesi çok özet anlatımıyla bilimsel çalışmaları ve bunların ticarileşmesini teşvik eden bir merkezdir. Şu anda 20ye yakın firma burada faaliyet göstermektedir. Onlardan bir tanesi de BORTEK ldt şti. tarafından Bor Nitrür ve Kübk Bor Nitrür konuların çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar odamızda yapılan bir törenle, BOREN Bor Enstitüsü tarafından da desteklenmeye değer bulunmuştur. Bu Boren tarafından desteklenen, ilk özel projedir. Bilgilerinize rica ederim” demişti.
ESOGÜ Bor Uygulama ve Araştırma Merkezi, (BORAM), bor ürünlerinin ülkemizde üretimini, geliştirilmesini ve kullanımını sağlamak amacı ile kurulmuştur. Bor ürünlerinin üretiminde yenilikçi bilimsel araştırmaların yapılmasını gerçekleştirmek ve desteklemek, araştırmacı - üretici - kullanıcı koordinasyonunu sağlamak, yurt içi ve yurt dışı araştırma kurumları ile işbirliği geliştirmek, bilgi paylaşımına yönelik bilimsel toplantılar düzenlemek ve stratejik bilgi/belge üretme gibi faaliyetleri yürütmeyi hedeflemektedir.
Dünyada, sanayinin gelişmesinde, lokomotif bir sektör olan madencilik, ülkelerin ve kentlerin, kalkınmasında sürükleyici bir rol oynar. Madencik, sanayinin itici gücü, katma değeri yüksek olan, kaynak ve istihdam yaratan bir sektördür.
Ne var ki ülkemizde madenler, ne sanayinin lokomotifi, ne de kentlerin ve yerleşim alanlarının, kalkınmasın itici gücüdür. Nitekim Eskişehir’de, çıkarılan ve dünyanın da en stratejik madeni olan BOR’ un, ne Eskişehir’e ne de çıkartıldığı Seyitgazi ve Kırka ilçelerimize arzu edilen katkısı yoktur.
Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünce, 2002 yılında başlatılan, Bor Master Arama Projesi kapsamında yapılan sondaj çalışmaları sonucunda, 2 milyar ton olan bor rezervlerinin 1 milyar ton artırılarak, 3 milyar ton düzeyinde olduğu saptanmıştı. Bu miktar dünya bor rezervinin, yüzde 72'sine karşılık geliyor.
Bor madeni, nükleer, askeri, uzay, elektronik, cam üretimi, kimya sektörü, seramik sektörü, nanoteknoloji, otomotiv sektörü, metalürji sektörü, inşaat sektörü gibi 250’den fazla kullanım alanına sahip bor madenine ilgi gün geçtikçe artmaktadır.
Türkiye, Stratejik Bor madenini, ihraç veya özelleştirmek yerine, işleyerek ihraç etmeli, ya da maden olarak ihracatına sınır getirilmelidir. Çünkü BOR ve TORYUM, ülkemizin geleceğinin teminatı torunlarımızın emanetidir.
Ayrıca petrol bittiği günde dünya enerjide Bor ve Toryuma muhtaçtır. O nedenle de Bor rezervleri, hoyratla harcamak veya üretim ve satış kapasitesi artırmak, ülkeye yarar değil zarar getirir.
Uzmanlar, “Rusların doğalgazı, Arapların petrolü neyse, Türklerin BOR’u da odur” diye nitelemektedir. O nedenle de Bor madenlerinin, ülke çıkarları doğrultusunda, gerçek bor sanayinin kurulmasın için, devletin, sivil toplum örgütlerinin, sanayimizin, halkımızın, özelikle de üniversitelerin, BOR’la ilgili konularda güç birliği oluşturması şarttır.
Kaymaz Altın Maden Yatağı ile ilgili mücadelemizde, genç bir maden mühendisi “…Mücadelenizi takdirle karşılıyorum. Bugünkü şartlarda, yabancılar madenlerimizi bedavaya kapatır. Zararı yok, bizler istifade etmeyelim. Gelecek nesiller belki akıllı olur, bu madenlerimizi kendi insanımızın yararına işletir” sözleri hala hafızamızdadır.
Ve nihayet genç maden mühendisin arzusu gerçekleşiyor.
Eskişehir Genç İş İnsanları Derneği (ESGİAD) öncülüğünde kurulan Eskişehir Bor Platformu, şehrin akademi, sanayi ve kamuoyu iş birliğiyle katma değerli bor sanayisini hayata geçirme hedefiyle çalışmaları ile dikkat çekiyor.
4 Aralık Dünya Madenciler Günü sebebi nedeniyle, Eskişehir Bor platform adına yapılan açıklamada, “Platformumuz, şehrin tüm paydaşlarını bir araya getirerek akademi, sanayi ve kamuoyu iş birliğinde katma değerli bor sanayisinin şehrimizde kurulması adına çalışmaktadır. Şehrimizi borlu ürünlerin üretildiği teknoloji ve inovasyon merkezi haline getirmeyi hedefliyoruz” ifadeleri yer aldı.
Eskişehir Bor Platformu, madenciliğin bir meslekten öte, milli bir mücadele olarak görmesi, sanayide lider olmanın, madencilikte yenilikçi ve katma değerli üretimi başarmaktan geçtiğinin vurgulanması, özellikle de stratejik minerallerimizle, yalnızca ülkemizin değil, dünyanın geleceğine yön verecek potansiyele sahip olduğunu kamuoyu ile paylaştı…
Eskişehir Bor Platformunun, şehrin tüm paydaşlarını bir araya getirerek akademi, sanayi ve kamuoyu iş birliğinde katma değerli bor sanayisinin Eskişehir’de kurulması adına çalışması, borlu ürünlerin üretildiği teknoloji ve inovasyon merkezi haline getirmeyi hedeflemesi, madenciliğin bir meslekten öte, milli bir mücadele olarak görmesi, umut vericidir.
Bor Platformunu kutluyoruz.