Birleşmiş Milletlerin kararı ile 3 Aralık “Uluslararası Engelliler Günü” olarak kabul edilmiştir. Bu karar, 1993 yılı Mart ayında Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonunun 1993/29 sayılı bildirisi ile 3 Aralık Gününün tüm dünyada engellilerin topluma kazandırılması ve haklarının “tam ve diğer insanlara eşit ölçüde” sağlanması amacı için çalışılması gereken bir gün olarak tüm dünyaya duyurulmuştur.

Dünya Sağlık Örgütü’nün güncel verilerine göre dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 16’sını engelli bireyler oluşturmaktadır. Türkiye nüfusunun ise % 12,29’unun en az bir engeli bulunmaktadır.

Engelleler günü tüm dünyada olduğu gibi Eskişehir’ de de  etkinlikler yakılacak engelliler ile  ilgili sorunlar, özellikle de eğitimleri ile ilgili konular gündemi  gelecektir.

Milli Eğitim Müdürlüğü,  Özel Eğitim ve Rehberlik Şube Müdürü Sayın Mutlu  CANTAŞ’ a göre, engellilik, birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir. Engellilik, kalıtımsal olabilir; doğum esnasında olabilir, ya da doğum sonrasında gerçekleşebilir. Engellilerin topluma kazandırılması ve istihdamı, iyi bir eğitimle mümkündür.

Ayrıca her özürlü insanımızın da bağımsız olmak, kendi kendine yeterli olmak, toplum içinde, üretken ve saygın bir kişi olarak yaşamak,  hakkıdır. Özürlülere, acımak yerine onları eğitmek, istihdam etmek, iş ve güç sahibi yaparak, üretici hale getirmek gerekir.                       

Özürlülerin, bağımsız hareket edebilme yönünde kısıtlılıkları bulunan bireyler, sosyal, kültürel, ekonomik, politik hayata diğer insanlardan farklı olarak, daha az katılım sağlamak durumunda kalmaktadır. Özürlü bireyleri, mümkün olduğu kadar, toplumla bütünleştirmek için, mutlaka eğitilmeleri şarttır. Bu, sosyal dışlanmayı da büyük ölçüde azaltacaktır.

Ülkemizde, fiziksel, zihinsel ve heyecansal yönlerden, normallerden ayrılan çocuklarımız, “ÖZEL EĞİTİME”  muhtaç çocuklarımızdır. Özel eğitime muhtaç çocuklarımızın, nüfusumuzun, toplamdaki oranı ise yüzde14 dolaylarındadır.

Ülkemizde özeli eğitim, bir zorunluluktur. Çünkü çevremizdeki normal çocuklardan özürlü ve üstün zekâlı çocuklar, toplumda dikkat çeker.  Toplum, bu tür çocuklarımız karşısında, daha çok kaygılıdır. Bireysel farklılıklar yanında, toplumun huzura kavuşması için, “Özel Eğitime” muhtaç çocuklarımızın eğitimi şarttır.  .

Ayrıca özürlülerde, toplumda diğer insanların sahip oldukları eşit koşullara sahip olmaları, tedavileri, eğitim, istihdamı ile sosyal, ekonomik, kültürel, sportif haklardan yararlanmalarının sağlanması, her kesimin görevidir. Görevi de olmalıdır.

İnsan olarak, toplumu, özürlü veya özürlü olmayan diye ikiye ayrılamaz. Özel ilgi ve gereksinimi olanlara, durumlarına uygun eğitim hizmetlerinin sunulması, onların iyi üretici ve tüketici vatandaş olmaları sağlamanın ötesinde, demokratik yaşamı da güçlendirecektir. Engelli insanlara saygı, insanlığa saygıdır.

Engellilerin önünde, çözüm bekleyen pek çok sorunu var. Ulaşım, fiziksel çevre ve konut sorunu yanında, engellilerin içinde yaşadıkları fiziksel çevre, sahip oldukları fiziksel işlev bozuklukları/yetersizlikleri ve bunun yol açtığı sınırlamalar yüzünden, ğitimleri ise şarttır. Çünkü özürlüler için, eğitim, aş ve iş demektir.

Engellilerin, Rehabilitasyon ve araç-gereç gereksiniminin yeterince karşılanamaması, engellilerin toplumla bütünleştirilmesinin önündeki en büyük engellerden birisidir Engellilerin engelleriyle bağlantılı bir eğitim ve Rehabilitasyon olanağından yararlanması, onları toplumsal yaşamla bütünleştiren en önemli etkendir.  Ayrıca özürlülerin, beden, zihin, ruh, ahlak, duygu ve bilgi “ bakımından yetiştirilmesi gerekir

Engellilerin, toplumla bütünleşmesinin önündeki en önemli engel ise istihdam sorunudur. Çalışmanın gerek bireysel,  gerekse toplumsal refahın sağlanmasındaki önemi tartışmasız benimsenmektedir. Çalışmayı özendirmenin, hem bireysel, hem de toplumsal açıdan sayısız; yararı olduğu söylenebilir.

Çocuklarımızda,  özürlerin erken teşhisi ve tedavisi çok önemlidir. Ayrıca, özürlülere, acımak yerine onları eğitmek istihdam etmek, iş ve güç sahibi yaparak, üretici hale getirmek gerekir. 

Eskişehir de Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri var. Bu merkezlerde biri de Özel Durusu Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’dir Merkezde, dil ve konuşma güçlüğü, zihinsel, fiziksel, duyusal, sosyal, duygusal ve davranış problemlerine sahip özürlü bireylerin.  Engellilik hâlini ortadan kaldırmak ya da etkilerini en az seviyeye indirmek, yeteneklerini yeniden en üst seviyeye çıkarmak ve topluma uyumlarını sağlamak, temel öz bakım becerilerini, bağımsız yaşam ve mesleki becerilerini geliştirmek amacıyla özenli çalışmalar yapılmaktadır.

Engelli çocukların özelliklerinin iyi bilindiği ve kabul edildiği bir ev ortamında ilişkiler daha sağlıklı ve çocuğun gelişimine yöneliktir Çocukların   okul ortamında öğrendikleri bilgi ve becerileri  ev ortamında uygulayabilmelerini okul ve ev aile eğitiminin  birebirine paralel olmasını sağlar.

Engellilerle ilgili sorunlar, devlet politikası olarak, ele alınıp enine boyuna tartışılmalı, engellilerin sorunların çözüm bulunmalıdır. Çünkü engelli iyi eğitilir, imkânda verilirse topluma yararlı olurlar. Yeter ki engelliyi eğitimsiz, işsiz, güçsüz bırakmayalım. Çünkü engelli olmak bir kusur değildir.