Eskişehir… Çarşı boyunda yürüyenlerin mutluluğu yüzlerinden okunur, tramvay sesleri bir şehir senfonisi gibi duyulur. Sanki her şey güllük gülistanlık. Ama biraz yakından baktığınızda, bu güzel şehirde engelli bireylerin hayat mücadelesini görebilirsiniz.
Engelli bir birey olarak bu şehirde yaşamak, adeta bir labirentte yol bulmaya çalışmak gibi. Özellikle kalabalık saatlerde, “bir adım” bile atmak büyük bir meseleye dönüşebilir. O bir adımın önünde tekerlekli sandalyeye takılan kaldırım taşları, görme engelliler için yanlış tasarlanmış sarı yollar ya da bir yerlere yetişmeye çalışan insanların duyarsızlığı vardır.
Geçen gün tramvayda bir sahneye şahit oldum. Genç bir kadın, tekerlekli sandalyesiyle binmeye çalışıyordu. İnsanlar bir sağa bir sola kaçışıyor, kimse o rampayı tutup ona yardımcı olmayı düşünmüyordu. Kadın, yüzündeki kararlılıkla bu mücadeleyi tek başına vermeye çalışıyordu. O an şunu düşündüm: Şehirler aslında insanlara destek olmalı; köstek değil. Ama Eskişehir gibi gelişmiş bir şehirde bile bu desteği görmek zor.
Peki, neden? Eskişehir, öğrenci dostu bir şehir olarak bilinir. Ancak engelli dostu bir şehir olma konusunda daha çok yol kat etmesi gerekiyor. Mesela kaldırımlar geniş, ama rampalar çoğu yerde uygun eğimde değil. Bazı caddelerde, sarı bantlar dükkanların içine ya da tabelalara doğru kaybolup gidiyor. Yani bir yandan "biz varız" diyen bir düzenleme yapılıyor, diğer yandan "ama yeterince düşünmedik" dedirten bir durum ortaya çıkıyor.
Toplumsal duyarlılığın ise bu sorunlarda en büyük etken olduğunu düşünüyorum. Sadece fiziksel engeller değil, kalabalığın içinde insanların düşüncesizliği de engelli bireyler için en büyük bariyerlerden biri.
Eskişehir, harika bir şehir. Ancak daha “erişilebilir” bir şehir olma potansiyelini hayata geçirmesi gerekiyor. Tramvaylar daha kullanıcı dostu olabilir, engelli rampaları daha işlevsel hale getirilebilir, sarı yolların sonu belli olabilir. Ve en önemlisi, hepimiz biraz daha empati yapabiliriz. Bir an durup, "bu adımı atmam için önümde engel olsaydı ne yapardım?" diye düşünmek bile büyük bir fark yaratabilir.
Engelliler için hayat zor olabilir, ama unutmayalım ki hepimiz bir gün o zorluğun bir parçası olabiliriz. Eskişehir’in kalabalık sokaklarında engelli bireylerin bir adım atabilmesi için hepimizin bir adım geri atması gerekiyor. Şehir bizim olduğu kadar onların da. O yüzden, gelin Eskişehir’i herkes için yaşanabilir bir şehir yapalım. Çünkü bir şehir, en zayıf halkasına verdiği değer kadar güçlüdür…