AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Sivri, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısı’nda gündeme gelen 9 şehir ile kardeş kent uygulamaları ile ilgili yaptığı değerlendirmede, “Eskişehir’in kaynaklarının Eskişehir’de kullanılmasından yanayız” dedi.
Sivri açıklamasına şu ifadelere yer verdi:
“Toplamda Bolu, Bilecik ve ilçeleri olmak dahilinde 9 tane belediyenin kardeş belediye olması ile ilgili talebinizi olumlu bulmuyoruz. Biz Eskişehir’in yararına, hemşehrilerimizin menfaatine olan bütün iş ve eylemlerde AK Parti gurubu adına hep olumlu beyanda bulunuyoruz. Eskişehir’in kaynaklarının Eskişehir’de kullanılmasından yanayız. Daha öncelerde Büyükşehirimiz Bilecik iline asfalt dökümüne, buradaki belediyelerin oraların temizlik işlerine gittiklerini görüyoruz. Biz bu kaynakların kendi hemşehrilerimiz tarafından kullanılmasından yanayız.”
***
AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Sivri’nin yukarıdaki sözlerine hak vermemek olanaksız.
Yakın zamanda Eskişehir belediyelerinin başka belediyelere işçi kıyafeti, asfalt yapımı ve çöp toplama gibi farklı konularda verdiği desteklere tanık olduk.
Vatandaşlarımız bu duruma tepki göstermesine rağmen yetkililerimiz yine bildiklerini okumaya devam ettiler.
***
Kardeş şehir ya da komşu şehir…
Merak ediyorum:
Fedakarlığı yapan hep aynı taraf olduktan sonra kardeşliğin ya da komşuluğun ne anlamı var.
Hülasa; bu kavramların Eskişehir’e ne faydası var?
***
Sözün kısası:
Eskişehir’in onca sorunu varken ve belediye yetkilileri kaynak yetersizliğinden yakınırken, kardeş ya da komşu şehir tanımı altında şehrin mali kaynaklarının başka belediyelere kullanılması ne kardeş ne de komşu şehir olmakla açıklanabilir.
Ne dersiniz?
MECLİSTE GÜLÜMSETEN ANLAR
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Aralık Ayı Olağan Meclis Toplantısında, AK Parti meclis üyeleri ile CHP’li meclis üyeleri arasında gülümseten bir diyalog yaşandı.
Sarıcakaya Belediye Başkanı Ahmet Dönmez, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un meclis toplantısı sırasında söylediği, ‘Heyecanlanmanın gereği yok kanun belli’ sözlerine oldukça naif bir göndermede bulunarak, “Kazım başkanım ‘heyecanlanmaya gerek yok’ dedi, kendisinin de yaşı bir hayli ilerledi, ona ben heyecanlanmaması gerektiğini tıbben tavsiye edeyim. Sesimizi yükseltmeye de gerek yok” sözleriyle karşılık verdi.
Kazım Kurt da bu sözlerin altında kalmadı elbette.
Dönmez’in kendisine yönelik sözlerini, “Ben sporcu adamım sen ne yapacaksın beni. Herkes birden saldırınca öyle oluyor” şeklinde yanıtladı.
***
Bizleri az da olsa tebessüm ettirecek ve içimizi ısıtacak bu tür diyalogları, meğer ne de çok özlemişiz.
Malum:
Ülke gergin…
Vatandaşlar gergin…
Siyasetçiler ise herkesten gergin…
Bu şartlarda siyasetçilerimizi tartışma ya da kavga içerisinde değil de; böylesi kibar ve esprili bir diyalog içerisinde görmek doğal olarak şaşırmamıza neden oluyor.
Dileriz ki benzer örneklerin sayısı her geçen gün artar.
Çünkü toplum olarak buna fazlasıyla ihtiyacımız var.
Haksız mıyım?