Cumhuriyet döneminin, köy okullarına yönelik ilk program düzenlemesi, 1927 Köy Okulları programı ile olmuştur. Bu düzenlemeyi; 1936 Köy Okulları Program Tasarısı, 1937 Eğitmenli Köy Okulları Programı ve 1939 Köy İlkokulları Program Projesi olmuştur.
1948 İlkokul Programında Köy okullarına yönelik bazı içerik düzenlemelerine yer verilmiştir. 1962 Program Taslağı ve 1968 ilkokul programlarında durum birleştirilmiş sınıflı köy okullarının bir sorunu olarak ele alınmış ve kçözüm arama çabasına bürünmüştür
Ancak AKP iktidarında, ülkemizde, ‘Taşımalı Eğitim’ uygulaması, köylerdeki okulların birbiri ardına kapanmasına neden oldu. Kırsal kesimlerdeki köy ve mezralarda yaşayan çocuklar, evlerinden kilometrelerce uzaktaki okullarda eğitim görürken, kendi köylerindeki okul binaları ise kaderine terk edildi, çürümeye bırakıldı.
Bazı köylerde okullar muhtarlıklara tahsis edilip, Köy Konağı, Misafirhane, Muhtarlık, Kültür Evi gibi farklı amaçlarla kullanılmak üzere tadilattan geçirildi. Büyük çoğunluğu ise, çürümeye bırakıldı, camları, kapıları, pencereleri kırıldı, duvarları yıkılmaya başladı.
AKP’nin, iktidara geldiği 2002 yılında köy ilkokullarında 668 bin 270 öğrenci eğitim görüyordu. 2020’de bu sayı 271 bin 196’ya geriledi. MEB verilerine göre köylerde 5 bin 574 ilkokul bulunuyor. Toplam öğrenci sayısının sadece yüzde 3,79’u köylerde bulunuyor. 19 yıl boyunca 20 bin köy okulunun kapandığı tahmin ediliyor.
Bütün bu sebeplerle boşaltılan köy okulları son yıllarda atıl bırakıldı. Yalnızca bina olarak görülen bu okullar kimi yerlerde samanlık yapıldı, kimi yerlerde bakımsızlıktan çürüdü, yıkık bir halde bırakıldı.
Yıllardır, köşemizde, taşımalı öğretim dolayısıyla, köylerde, kendi kaderine terk edilen, okul binalarının korunmasını, sıkça gündeme getirdik.
Ayrıca ulaşabildiğimiz ilgililere, hatta TBMM'deki Eskişehir ve diğer illerin milletvekillerine, Eskişehir'de, görev alan valilere , kaymakamlara ve Milli Eğitim Müdürlerine de durum ilettik.
Köylerde atıl kalan okul binalarına, sahip çıkılmasını ve korunmasını istedik. Ancak bugüne kadar, çözüm bulunmadı.
Oysa Tebliğle Dergisi'nde yayınlanan, Aralık 1994/2420 Sayılı Taşımalı Öğretim Yönergesi' nın, 19. maddesi gereği, taşımalı öğretim yapılan köylerde, okul binalarının, ne yapılacağı, net bir şekilde belirlenmişti.
Söz konusu uygulama kapsamına alınan ve boş bulunan okul, bina ve tesisleri ile öğretmen lojmanları, Bakanlığın muvafakati alınarak yapılacak işlemlerde belli idi.
Okul binalarının, öncelikle halk eğitim hizmetlerinde ve diğer millî eğitim hizmetlerinde kullanılması, sonra sağlık, nüfus plânlaması, köy kütüphanesi, PTT gibi hizmetlere geçici olarak tahsis edilebilecekti.
Öğretmen lojmanları ise öncelikle öğretmenlere ve milli eğitim personeline, bunun dışında, diğer kamu görevlilerine, geçici olarak tahsis edilecekti.
Okul bina ve tesisleri ile öğretmen lojmanlarının geçici olarak tahsisinden, 222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun 76, maddesi gereğince, elde edilen gelirlerin, ilköğretimde kullanılacak ve okul bina ve tesisleri ile öğretmen lojmanlarının, geçici olarak tahsisi yapılan, kamu kurum ve kuruluşları tarafından, bakım ve onarımlarının yapılması şartıyla tahsis edilecekti.
Yönergenin, 20. maddesi gereği, boş kalan okul binası, tesisleri ile araç-gereç ve öğretmen lojmanları, köy muhtarına bakım ve korunması yapılmak üzere, teslim edilecek. Öğrencisi taşınan okuldaki defter, dosya, kayıtlar ve her türlü resmî evrak merkez okulda muhafaza edilecekti. Ancak bu alanda köy muhtarlarınca gerekli ilgi gösterilmedi.
Eskişehir’de, taşımalı öğretim dolayısıyla atıl kalan, Okul Binaları ile ilgili olarak Haziran-2004’ de kadar, okul binalarına çözüm getirileceği sözünü de almıştık. Bir kısmının da muhtarlara devredildiğini öğrendik.
Ancak hala devredilmeyen okullar var. Devredilmeyen okulların da, bir an önce muhtarların sorumluluğuna verilmesi ve daha sonrada takibi gerekir. Çünkü verilen, okullarda verilmeyen, okullar gibi harap oluyor
Ülkemizde bazı illerde, okul ve lojmanlar, ya satıldı, ya da başka alanlarda hizmet vermesi için, tahsisi edildi.
Nitekim Giresun’da, kapalı olan okulların atıl durumda kalması önemli ölçüde ekonomik değer kaybına neden olduğu gerekçesiyle, kamu yararı da göz önünde bulundurularak, kapalı bulunan ilköğretim okullarının, 222 sayılı Yasanın 81’inci maddesi hükmü çerçevesinde, satılması veya kiraya verilmesi kararlaştırıldı. Elde edilen gelirler, ilköğretim hizmetlerinde kullanıldı.
Köy okul binalarının, kendi kaderlerine terk edilmemeli. Harap olup yıkılmasına izin verilmemelidir. Bu okullar, halkın ödediği vergiler ile yapıldı. Onun için de bu binaları, ya yeniden açılmalı veya köylünün, köydeki gençlerin, çocukların kullanabileceği sosyal yaşam alanları haline getirilmeli, Ya da satılarak, bazı illerde olduğu gibi, eğitim hizmetlerinde kullanılmalıdır.
Ayrıca kaymakamlık, belediye, halk Eğitim müdürlüğü, millî eğitim müdürlüğü, ilçe tarım müdürlüğü ve muhtarların işbirliği ile bu binalar, köye ve köylüye faydalı birer sosyal yaşam alanı haline getirilebilir.
Eskişehir valimiz Sayın Hüseyin AKSOY, İYİ Parti Sivrihisar İlçe Başkanı Sayın Recep TOPTAŞ’ ın, kaderine terk edilen, köy okulları ile ilgili tespitini dikkate alıp, ilgilerle de temasa geçmesi umut vericidir.