Türkiye, jeotermal kuşak üzerinde bulunması nedeniyle, zengin jeotermal kaynaklara, dolayısı ile zengin şifalı su ve kaplıcalara sahiptir. Doğrudan kullanım bakımından dünyada 5.ülke, değişik şifalı jeotermal sular ve kaplıcalar bakımından da Avrupa’nın önde gelen ülkesidir.

Doğanın, insanlığa sunduğu en değerli değerlerden birisi olan yer altı kaynak suları, içeriklerine ve kullanım yöntemlerine göre, farklı şekillerde insanlara, şifa, sağlık ve konfor sağlayan etkileri ile bilinirler. Yer kürenin kabuğundan yükselen ve jeotermal olarak ısınan sulara, genel olarak termal adı verilmektedir.

 Ülkemizde, termal suları, binlerce yıldır eklem ağrılarının, astım, bronşit, alerjik üst solunum yolu rahatsızlıkları, nefes darlığı gibi solunum yolu hastalıklarında tedavi,  sedef,  egzama, bel fıtığı, romatizmalar gibi pek çok rahatsızlıklarda, destekleyici tedavi yöntemlerinde kullanılırlar, sindirim sorunları, obezite, şeker, gut gibi hastalıkların destekleyici, tedavisinde  termal  suyunun  önemi oldukça fazladır.

Kaynak zenginliği açısından, dünyada ilk 7 ülke arasında yer alan Türkiye’nin, termal suları, hem debi ve sıcaklıkları, hem de çeşitli fiziksel ve kimyasal özellikleri ile Avrupa’daki termal sulardan, daha üstün nitelikler taşımaktadır. Ülkemizde, debileri, 2-500 lt/sn arasında değişen 1300 dolayında termal kaynak bulunmaktadır.

Ülkemizin, zengin şifalı jeotermal sularından, yeteri kadar istifa edildiğini söylemek zordur.  Çünkü Termal turizm amaçlı olarak, Almanya ve Macaristan’a, 10 Milyon kişi, Rusya’ya 8 Milyon kişi, 126 Milyon nüfuslu Japonya’nın, sadece Beppu şehrine, yılda 12-13 Milyon kişi termal turizm amaçlı olarak gelmektedir.

Bugüne kadar Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca ilan edilmiş ve halen yürürlükte bulunan termal odaklı 3 adet Termal Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ile 72 adet Termal Turizm Merkezinde planlanan alanlarda, kısıtlı sayıda da olsa üretilen kamu arazilerine turizm yatırımcılarının ilgisi beklenmektedir.

Termal Turizminin geliştirilmesine yönelik olarak  termal tesislerinin, bünyesinde kür parkı, kür merkezi ve konaklama entegrasyonunu sağlayan tesisler bulunduran uluslararası standartlara sahip nitelikli tesislerin sayısı ile birlikte, turizm geliri ve turist sayısının arttırılması hedefleniyor.

Ülkemizdeki termal sularımızın, yıkanma amaçlı kullanımı dışında insan sağlığı, zindelik, rekreasyon, eğlence, dinlence ve spor tesisleri gibi imkanların yer aldığı ve tüm yıl boyunca hizmet verebilen tesisler oluşturulmaya çalışılmaktadır.

Bu tür modern tesislerin özendirilmesiyle, bir yandan insanoğlunun sağlık ve rekreatif amaçlı ihtiyaçlarına günün sağlık teknolojisine uygun cevap verilmesi beklenirken, diğer yandan da geleneksel Türk kaplıca ve hamam kültürünün-geleneğinin çağdaş mimari ve işletme sistemi içerisinde birlikte değerlendirilmesiyle, ülkemize özgü bir markalaşma ve tanıtım boyutu kazandırılmaya çalışılmaktadır.

Ülke genelindeki, potansiyel alanlar belirlenmiş ve bu potansiyel alanlar bölgeleme esasına göre analiz edildikten sonra genel planlama yaklaşımı içerisinde 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı kararları üretilmiş ve yatırım alanları belirlenmiştir. Termal Turizm Master Planı kapsamı dışındaki illerde, yer alan kaplıca alanlarının geliştirilme çalışmaları da sürdürülmektedir.

Türkiye’nin, termal kaplıcaları söz konusu olduğunda akla gelen ilk şehir  Afyonkarahisar’dır. Afyonkarahisar; 3 maden suyu, 5 adet de sıcak su kaynağına sahiptir. Kaplıca kültürü de oldukça gelişmiştir.

Afyon GAZLIGÖL bölgesi, termal suları açısından zengin bir bölgemizdir. Kimyasal sınıflandırması bikarbonat, sodyum, karbondioksit ve hidrojen sülfürü olarak yapılan Gazlıgöl kaplıca suyunun içinde; klorür, iyodür, bromür, florür, sülfat, nitrat, nitrit, hidrofosfat, karbonat, bikarbonat ve hidroarsenat gibi iyonlarla, gazlar bulunuyor. Kaplıcanın sıcaklığı ise 64 derecedir.

Gazlıgöl kaplıcalarında, içme ve banyo tedavilerinden başka, suyun bulunduğu kapalı ortamlarda oluşan nemli ve buharlı havayı solumak da tedavi edici özellik taşıyor. Genellikle romatizmal hastalıklar, karaciğer, safra kesesi taşı, böbrek taşı, mide, bağırsak ağrıları, kronik bel ağrısı, kireçlenme kas ağrıları, kadın hastalıkları, idrar yolları iltihabı, hemoroid, cilt hastalıklarında (sedef, egzama, akne) etkili olan kaplıca suyu kür uygulandığında fayda sağlıyor.

 Afyonkarahisar  Gazlıgöl bölgesi, sağlık turizm açısından, önemli bir bölgedir. Her bütçeye de uygun termal tesisleri vardır. Bu tesislerden bir de KEVZEROĞLU termal oteldir. Otel’ de aile ortamı hâkimdir. Emniyet açısından mükemmeldir.  Özellikle de oteldeki müşterilerin, istekleri anında karşılanıyor. Hijyen, ön plandadır.

KEVZEROĞLU Termal Otel,  kaliteli hizmetleri ile müşteri memnuniyetini sağlayarak sektörünün öncüsü olmayı amaç edinmiş ve buna yönelik olarak sahip olduğu vizyon ve felsefe ile misafirlerin koşulsuz bir şekilde memnuniyetini sağlıyor. Titiz ve samimi hizmet anlayışı ile de geleneksel Türk Misafirperverliği sunuluyor.

  Asırlardır, birçok hastalıkta tedavi edici özelliği olduğu bilinen kaplıcalar, birçok farklı mekanizma ile vücut üzerinde iyileştirici özellikler gösterir. Hareket sistemi hastalıklarından, solunum yollarına kadar birçok hastalığın tedavisine kadar kullanılan kaplıcalar, her biri önemli birer sağlık merkezi durumdalar.