Sivrihisar, Etilerden başlayarak, “salipa” “spalya”,“Abnustula” “Justinapolis”, “sibrihisar” “Seferihisar” “Amuriy”, “Mamuriye” ve “Sivrihisar” olarak tanınan tarih süresinde, 8 isimle anılan ilk yerleşim merkezi olarak bilinmektedir.
Bu isimler, coğrafyada yaşayan, Lidyalılar, Frigler, Hititler, Roma ve Bizans sonra, Selçuklar ve Osmanlılar, zamanında, önemli bir askeri üst ve uç beyliği konumunda olmuş, eğitim, kültür ve İmar alanında adeta eyalet merkezi gibi önem kazanmıştır.
Yalçın kayaların eteğinde kurulan ilçenin, taşlı sokaklarında dolaşmak, mevcut çeşmelerden su içmek, tarihi camilerinin, mistik ortamlarında ibadet etmek, ahşap evlerinde, yaşamak veya konaklamak insana büyük keyif verir.
Ayrıca bazlama, mayalı ile sıcak bamya çorbası içmek, ayranla gözleme ve yufka ile kelem ve yaprak dolması yemek, baklava, su böreği, arabaşı, altın sarısı un helvası, etli pilav, yarma aşı, dene aşı, keşkek aşı, düğ köftesi, göce aşı, göce dolması ve bumbar gibi daha pek çok yemeğin, damak zevkini kim tatmak istemez?
Sivrihisar geçmişini hatırlayanlar, nostalji yaşatan çarşısında, keçeciler arastadaki, keçe yapılışı, duvarlara asılı kepenek, Demirci ustaları, Şükrü, Cafer, Faik, Bekir, ustaların çekiç sesleri, sırımdan yapılmış Halaçların yün atışı, susam ve haşhaştan, yağ çıkaran, yağhanelerin güzel kokuları, bakıra şekil veren bakırcı ve tenekeci ustalarını, berberleri, saraçları, nalbantları, semercileri, terzileri, sarafları ve manifaturacıları, hatırlamamak mümkün mü?
Sivrihisar’da yetişen, Kepen lahana ve pırasası, Koçaş patlıcanı, Dümrek nohudu, Okçu fasulyesi, İstiklâlbağı mercimeği ve mülk soğanı ve diğer ürünlerin, kendilerine has özellikleri ve damak zevkleri ile hala gündemdedir.
Diğer yandan ilçedeki, Ulu Camii ve Kurşunlu, Hoşkadem, Hazinedar, Azizi Mahmut camileri, ilçedeki Hamamlar, Bedestenler, Kümbetler, Türbeler, Sarnıçlar, Şadırvanlar, Mozaikler, Minyatürler, Hatlar, Tezhipler, Ağaç Oyma, Kalem İşleri, Halı ve Kilimler, Giysiler, el işleri, İşleme ve Oyalar, gibi pek çok tarihi ve kültür mirası, turizm için büyük zenginliktir.
Bunca zengin kültürü ve tarihi mirası, bünyesinde barındıran Sivrihisar, Valilerimizden Sayın ÇALIŞICI’nın da söylediği gibi, niçin bir Beypazarı ve Safranbolu olmasın?
Aslında Sivrihisar’daki bütün bu zenginlikleri, turizmin hizmetine sunacak olan, Sivrihisar Kültür ve Dayanışma Derneğinin geçmiş yıllarda gündeme getirdiği ” KÜLTÜR “, “ÜRÜN” ve “AĞAÇLANDIRMA” projeleri, hala ilçenin gündemindedir. “Her ev bir atölye”, sloganı ile bu projeler er geç ilçede mutlaka hayata geçirilecektir.
Yine geçmiş yıllarda, İlçedeki ağaçlandırma çalışmalarında, ciddi mesafe alındı, “Sivrihisar Belediyesi”, “Sivrihisar Sosyal Kültür ve Dayanışma Derneği”, “Orman Bölge Müdürlüğü” ve diğer sivil toplum örgütleri, tarafından, ilçe de küçümsenmeyecek boyutta, ağaçlandırma çalışmaları yapılmıştı.
Sivrihisar’daki ÇARDAK HAMAMI”, yeniden restorasyon yapılmalı, olimpik bir yüzme havuzu ve sosyal tesisler de gerçekleştirilerek, ilçe turizmine kazandırılmalıdır. İlçe sınırları içinde olan, “BALIK DAMI” da, yeniden ıslah edilerek, hem ilçe ekonomisine, hem turizmine katkısı sağlanmalıdır.
Sivrihisar, JEOPARK ve JEOTURİZM açısından, önemli imkânlar da sahiptir. Yerbilimleri açısından, önemli olan ve korunması gereken kaynaklara da sahiptir. İyi bir planlama ile jeopark alanlarına dönüştürüldüğünde, Sivrihisar’ ın sosyo-ekonomik kalkınmasına ciddi katkı sağlayacaktır.
Sivrihisar kalkınmasının, arzu edilen boyutta hayata geçirilebilmesi için ilçenin kalkınma hızını ve niteliğini doğru kavramak, bölgenin geleceğini de doğru yönlendirmek için, bir "MASTER PLAN" mutlaka hayata geçirilmelidir. Bölge için yapılacak "MASTER PLAN", hem bölge, hem de bölge dışından gelecek yatırımcı için de rehber olacaktır
İlçede, belediye hizmetlerinde, eğitim alanında, okul ve yurt yapımında, ciddi mesafe alındı. Özellikle de Milletvekillerimizden Sayın Fahri KESKİN tarafından gerçekleştirilen Öğretmen Anadolu Lisesi ve Hayırsever ATIŞKAN AİLESİ tarafından yapılan yurt ve Süleyman Atasoy Kültür Evi, Sivrihisar’a yeni bir çehre kazandırılmıştı.
İstiklal Savaşın da, önemli görevler üstlenen, Türk ordusuna uçak da alan Sivrihisar’ın kalkınması, İlçe "EKONOMİSİ" nde, gösterilecek performansı ile eşdeğerdir. O nedenle de İlçeye, özel teşvik verilmeli, Beypazarı ve Safranbolu’da, başarıyla uygulanan, “KÜLTÜR" projesi ilçede de hayata geçirilmelidir.
Mayıs- 1996’ da yapılan Eskişehir, "1. Kent Sorunları Kurultay"ında, Gazi Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlaması Bölüm Başkanı, Sayın Prof. Dr. Orhan KUTAY, Eskişehir’ in, rahatlaması için, Sivrihisar’a, ikinci bir sanayi alanının geliştirilmesini istemişti. Sivrihisar- Eskişehir arasında, bir demiryolun gerçekleştirilmesini de önermişti. Ancak bugüne kadar organize Sanayi bölgesi arzu edilen boyutta gerçekleştirilemedi.
Sivrihisar Belediye Başkanı Sayın Habil Dökmeci ile ilçede umutlar yeniden yeşerdi. Önümüzdeki yıllarda ne gibi çalışmalar yapacak bekleyip göreceğiz. Nasreddin Hoca Kültür ve Sanat Festivali ile güzel bir başlangıç yaptı. Ancak kendisini, yıllardır gündemde olan ancak bir türlü hayata geçirilemeyen vaatler ve çözüm bekleyen sorunlar var.
Sivrihisar’da gerçekleştirilecek her icraat, etkinlik ve faaliyette, duygusallık, bir tarafa bırakılarak, hakkaniyet ve eşitlik içinde hareket edilmeli, her hizmette, özellikle de sorunlarının çözümünde, “ORTAK AKIL”, “ORTAK PAYDA”“TAKIM RUHU” ve “TOPLUM KATILIMI” gibi kavramlar, ön planda tutulmalıdır.
Yalçın kayaların, eteğinde kurulan Sivrihisar, tarihi ve kültürel mirası doğal zenginlikleri, insanının girişimci ruhu ile her alanda gelişmeye namzet ve örnek bir ilçe olabilir.
Yeter ki ilçedeki kurum/kuruluşlar, kişi/kişiler, sivil toplum örgütleri ilçenin, tarihi ve kültürel mirasını, doğal zenginliklerini ilçe turizm ve ekonomisine kazandırmak için, birlikte, hareket etsinler, imkânları ölçüsünde de maddi ve manevi katkıda bulunsunlar.