Sivil Toplum Kuruluşları, toplum, hükümet ve devlet kuruluşlarını, belirli konularda buluşturan ve görüş alışverişi yapılmasını sağlayan STK’lar, son yıllarda, her alandaki etkinlikleri ile de dikkat çekiyorlar.
Eskişehir Kızılelma Turan Derneği, bu örgütlerimizde biridir. Başkan, Sayın Ahmet HIZLAN rehberliğinde, alanlarında başarılı akademisyenler, davet edilerek, gerçekleştirilen sohbetlerle, halkımızı, her konuda aydınlatıyorlar.
Eskişehir Kızıl Elma Turan Derneği yönetimi tarafından, Pazartesi günü, düzenlenen konferansta, SARIKAMIŞ HAREKÂTI konusu işlendi. Konuk ise Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi,Prof. Dr. Burhan SAYILIR’dı.
Sayın Prof. Dr. SAYILIR; Osmanlı ordusunun, Rus işgalindeki topraklarını kurtarmak için başlattığı Sarıkamış Harekatı’nda, binlerce vatan evladı, kahramanca çarpışırken dondurucu hava, hastalık ve açlıkla nasıl mücadele ettiğini paylaştıktan sonra, Sarıkamış harekâtının sonuçları üzerine dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Sarıkamış Harekâtı, dağıtılmış olan Rus ordusunu yok edip, Bakü Petrollerine ulaşmak ve Alman İmparatorluğu'nun sanayi ihtiyacını karşılamak, 93 Harbi'nde kaybedilen Sarıkamış, Kars, Ardahan ve Artvin'i geri almak amacıyla, 1914 yılında dönemin Başkomutan Vekili olan Enver Paşa, önderliğinde, planlanan ve gerçekleştirilen harekattır.
Sarıkamış Harekatına, iki müfreze dahil 118 bin 660 kişilik Osmanlı ordusu, 228 topuyla "Sarıkamış Kuşatması" adıyla tarihe geçen harekata, Enver Paşa komutasında 22 Aralık 1914 sabahı başladı.
Ordu Allahuekber Dağları'nın, kuzey yamaçlarından dağa çıkmaya başlar. Bir haftadan beri lojistik destekten yoksun birlikler, yorgun, aç ve perişan durumdadırlar. Asker, emir ve komuta zinciri içinde, disiplinle dağa çıktı. Dağın eni 20 km. boyu 40 km. olan bir yayladır. Ani bir kar fırtınası başlar. Sıfırın altında 40 dereceyi bulan soğuk bir ortamda asker, düzenini yitirir. Emir-komuta zinciri kopar. Erler dağılır, Aç ve çıplak, Türk Ordusu, binlerce yükseklikte dağlarda, kar, tipi ve buz derelerine gömülüp kalır...
Türk Ordusu, Sarıkamış Harekâtında, Enver paşanın yanlış stratejileri sonunda, Allahuekber dağlarında, sıfırın altında, 40 dereceyi bulan dondurucu soğukta, 90 bin subay ve askerini şehit verdi.
Ordumuzdan sadece, 30.000 kişi geri dönebilmiş, başarısız olan harekât da, 15 Ocak'ta sona erdi. Rus birliklerinin ilerleyişi ile Türk Ordusu geri çekilmek zorunda kaldı. Harekatın en önemli sonucu, Doğu Anadolu'da Ermeni sorununu ortaya çıkarması oldu.
Oysa Büyük Önder Atatürk, “Tarihte bütün bir vatanı, çok üstün düşman kuvvetleri karşısında, son toprak parçasına kadar karış karış, kahramanca ve namusluca müdafaa etmiş ve yine varlığını koruyabilmiş ordular görülmüştür. Türk Ordusu, o cevherde bir ordudur. Yeter ki ona kumanda edenler, kumanda edebilmek özelliklerine sahip bulunsun!” demiştir
Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK; söylediği gibi, Sarıkamış harekâtını yürüten Enver Paşa, Türk Ordusunu kumanda edebilme özelliklerine sahip olsa idi 90 bin vatan evladı, tabiat olaylarına şehit verilir miydi?
Sarıkamış Harekâtı, seferberlikten itibaren başlayan hatalar ve ihmaller zincirinin hazin bir sonucudur. Köprüköy ve Azap muharebelerinde düşman imha edilerek tehdit ortadan kaldırılsaydı, Sarıkamış Harekâtına ihtiyaç duyulmayacaktı.
Türk askeri, askerliğin bütün icaplarını yerine getirdiği halde ordunun sevk ve idaresinde yaşanan sorunlar bu sonucu doğurmuştur.
3. Ordu, savaş gücünü kaybettiğinden üstünlük Ruslara geçmiştir. Elviye-i Selase ve Kafkasya’nın kurtuluşu için çıkılan yolda, Doğu Anadolu işgal ve istilaya açık hale gelmiştir. 93 Harbi’nin, yaralarını sarmak mümkün olamadığı gibi yeni acılara da neden olundu.
Ruslar harekat bölgesinde on binlerce Türk ahaliyi Türk ordusuna destek verdikleri iddiasıyla katletti. Taşnak Ermenilerini kışkırtarak da doğu vilayetlerinde isyanlar çıkarmak suretiyle devleti ve orduyu iki ateş arasında bıraktılar.
Bu sebeple önce Elviye-i Selase’den, ardından doğu vilayetlerinden yüzbinlerce insan daha güvenli addettikleri bölgelere göç etmek zorunda kalmış, Sarıkamış Harekâtı, dünya savaşının seyrini de etkilemiştir. İngiltere, Rusya üzerindeki baskıyı azaltmak ve ona yardım etmek amacıyla Çanakkale cephesini açmıştır.
15 Ocak 1915’te Sarıkamış Harekâtı Osmanlı’nın mağlubiyeti ile bitmiş, Ruslar bir yere püskürtülememiş, onlar olduğu yerde Sarıkamış’ta kalmışlar ama Şubat’ın 9’unda bu sefer İngilizler, Fransızlar ve bütün Dünya birleşmiş, Çanakkale’ye çıkarma yapmışlar,
Her türlü olumsuzluğa rağmen, Sarıkamış Harekâtı, Türk insanının vatan sevgisi için neleri göze aldığının ve alabileceğinin de bir göstergesidir. Onlarla ne kadar övünse ve takdir etsek azdır.
Yaz aylarında,Allahuekber dağlarına gidenler, açan çiçeklerin, Mehmetçikten bir şeyler söylediğini hissederler. Tabiatın, bile 90 bin şehidi andığına tanık olurlar. Çünkü bu toprakların, her karışında, şehitlerden bir parça vardır.
Şu bir gerçek ki Türk insanı, tarihin her döneminde, vatanını korumak ve sahip olduğu toprakları vermemek için, canı pahasına fedakarlık yapmıştır. Ancak kendisini yönetenlerin yanlış stratejileri ve politikaları sonucu da, Sarıkamış harekatında olduğu gibi ağır faturalar ödemiştir.
Ruslara karşı başlatılan, Sarıkamış Harekatı, göstermiştir ki, Türk insanı, tarihin her döneminde, vatanını korumak ve sahip olduğu toprakları vermemek için, canı pahasına fedakârlık yapmıştır. Sarıkamış Harekatı bu fedakarlığın en net göstergesidir.
Sarıkamış Şehitlerimizin ruhları şad mekanları Cennet olsun…