Türkiye küçük Millet Meclisleri, sivil toplumla siyasetin “seçenle seçilenin” düzenli olarak yanyana gelip ülkenin genel sorunları ile illerin yerel sorunlarını, önyargısız ve sansürsüz olarak konuşmasını sağlamak için uğraşan, ülkemize özgü bir oluşumdu.

          İllerde kurulan Küçük Millet Meclislerinin kurulma amacı tek bir kelimeyle ifade edilebilir: Diyalog. Hem toplumda diyalog, hem de sivil toplumla siyaset arasında diyalog…              

Bu diyaloğun sürekli, düzenli, önyargısız ve sansürsüz şekilde sürdürülebilmesidir.

             Eskişehir’ de de kurulan Küçük Millet Meclisinin, karar verme ve alama yetkisi yoktur. Ayda bir kez toplanarak, kendi seçtiği genel ve yerel gündemle toplanır.   EkMM, gündemini, toplantı yerini, saatini kendisi belirleyebiliyor.

            Her ayın, ilk cumartesi günü toplanıyor. “Önyargılar Giremez" ilkesiyle yapılan toplantılarda, Türkiye'de, gündem oluşturan, bir konu ile bir de kentin, sorunlarından birini oluşturan, yerel konu ve değişmeyen gündem maddesi olarak da Anayasa konusuyla ilgili, toplantılar yapıyor. Bu toplantılara, milletvekilleri ve belediye başkanları davet ediliyor.

            EkMM, ayda bir kez toplanarak, kendi seçtikleri genel ve yerel konuları, gene kendileri seçip katılımcılarla birlikte, aracısız, doğrudan, düzenli ve sansürsüz olarak tartışıyor.

             EkMM’ de, her toplantıda, diyalog ortamı sağlanıyor. Herkes, diğerinin, ne düşündüğünü biliyor. Bu toplantılar, aynı zamanda, bir vekil - müvekkil buluşması sağlanıyor. Ancak toplantılara,  sivil toplum örgütleri, Eskişehir Milletvekilleri ve belediye başkanları, arzu edilen boyutta katılmıyor

          EkMM’ de karar alınmıyor. Çünkü bunlar sadece diyalog grupları. Karar almaya kalkarsanız oylama yapmanız gerekir. O nedenle sadece diyalogda bulunuluyor ve diyaloglara ilişkin tutanaklar hazırlıyor.

            EkMM’ nin amacı, yerellik ilkesi çerçevesinde katılımcılığı, demokrasiyi ve uzlaşma kültürünü ve kentin kimliğine ilişkin tarihi, kültürel, doğal ve benzeri değerlere sahip çıkmak ve geliştirmek,  kent kaynaklarının etkili, verimli ve adil kullanımına katkıda bulunmaktır.

       EkMM’de, Eskişehir’ in, sorunlarının tespiti,  gündeme gelmesi, en önemlisi de çözümü açısından önemli bir kuruluştur.  O nedenle de sendikalar, odalar, Belediye Başkanları, Milletvekilleri, partilerin, İl başkanları, gönüllüler, Eskişehir Küçük Millet Meçlisi toplantılarına, iştirak etmeli ve destek de vermelidir.
               Ancak Eskişehir’ de ne milletvekilleri, ne de yeteri kadar sivil toplum örgütleri ve belediye başkanları arzu edilen boyutta katılıyorlar.

             Oysa EkMM’ de gündemi kentin, ekonomi, sosyal ve kültürel, alandaki sorunlarıdır. Bu nedenle de kentin tüm milletvekilleri, önemli sivil toplum örgütleri, parti il teşkilatları, belediye başkanları, katılmalıdır. Çünkü BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR. Ayrıca söz konusu olan da Eskişehir’dir.

          EKMM Koordinatörü, Sayın Sevim Şahin, rehberliğinde, Eskişehir Küçük Millet Meclisinin Ekim ayı toplantısı yapıldı. Toplantıda “Sivil toplum kuruluşları, yerel seçimlere nasıl bakıyor” konusu işlendi.

             Yerel seçimlerde adaylar ve belediye meclis üyelerinin seçimi eleştiri aldı. Çünkü

 Her iki kesimdeki adayları partiler belirliyor. Oysa bu adayları halk belirlese, belediye hizmetlerine de halkın katılımı daha da çok olacaktır.

               ATATÜRK, “Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.”  demesine rağmen, seçimlerde ortama “POLİTİK” ve “ELİT” güçler hâkim oldu. Millet olarak da yıllarca, aynı isimlere, layık ve mahkûm olduk.

            Oysa Kemalizm de, parlamento üyelerini halk, doğrudan doğruya ve hiçbir aracı olmadan kendisi seçecektir.  Üyelerin seçiminde aracılığı, ne devletin yürütme kurumu olan hükümet,  ne de partiler yapabilir. Çünkü halk, değer verdiği ve kendisinden de hizmet beklediği kişileri, bizzat kendisi seçecektir.

             Bugün öyle mi?

             Şu bir gerçek ki, yıllarca Atatürk, hep gündemde oldu. Gerçek anlamda yorumlayan, çok az insan oldu. Çünkü Atatürk’ün, fikir ve düşüncelerini yorumlarken, nesnel, gerçekçi ve bilimsel olmak gerekirdi.

             EkMM, kurulduğu günden itibaren, her türlü zorluğa rağmen, Koordinatör, Sayın Sevim ŞAHİN,  büyük fedakârlık yapıyor. Yıllardır da çalışmalarını, yakından takip ediyoruz. Makam, statü, unvan, şan, şöhret ve mevki peşinde, koşan bir kişi değildir. O umutsuzlukları, umuda, insanları, en kritik dönemde, motive eden, yaşama sevinci veren, objektif, ahlaki sorumluluğu yüksek, aydın, kişidir.

             Sayın Sevim ŞAHİN, yıllardır her türlü zorluğa rağmen EkMM’ yi, büyük fedakarlıkla yönetiyor. Toplantılar süresine Akılcılık, bilimsellik ve çağdaşlığı, her düşünce ve söyleminde hissettiriyor.. Davranışı, düşünceleri, fikirleri ve icraatı ile de örnek oluyor.     

             Sayın ŞAHİN, ATATÜRK’ ün,  " Bir toplum, bir millet, erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı, topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!" sözünün en somut örneğidir. .            

             Sayın ŞAHİN’ in, güler yüzlü, sade, duru, pak konuşması ile moral vericidir. Dayanışmacı, bir ruha da sahiptir. EkMM’ ye katılanlara karşı davranışı, iletişimi, örnek teşkil edecek niteliktedir. Sempatik ve insanı rahatlatan, analitik düşünceye sahip ve dinamik, yapısıyla da dikkat çeker. Övgü de alır.

           Sayın Sevim ŞAHİN’ i kutluyoruz.