CHP’de Atatürk’le ilgili gelişmeler sürekli gündemdedir. O nedenle CHP’nin, Anadolu teşkilatları, özellikle de Atatürkçü tabanı, Atatürk’ ün CHP’ sinin, yeniden hayata geçirmesini istemektedir. Bu alanda olumlu görüşlere de tanık oluyoruz.
AHPADİ Derneği Başkanı Sayın Av. Mehmet EKTAŞ, “Meselemiz sadece CHP'yi iktidar yapmak değildir. CHP'yle birlikte, yeniden Atatürkçü düşünceyi, Atatürkçü ideolojiyi iktidar yapmalıyız. Cumhuriyeti kuran, eşsiz devrimleri yapan, eğitimden kültüre ekonomiden sanayiye büyük bir kalkınma yakalayan, gerici, dinci, marksist leninist, liberal, kapitalist, emperyalist, etnikçi, ayrılıkçı, mandacı akımlara karşı başarıyla mücadele eden, ulusal birlik ve beraberliğimizi sağlayan Atatürkçü düşünce, bugün içinde yaşadığımız sorunları da çözebilecek tek siyasal yoldur.” demiştir.
Sayın Av. EKTAŞ’a göre Atatürkçülük temelinde oluşturulacak yeni bir tüzük ve Atatürkçülüğe dayanan program, programa uygun söylem, etkileşim, eylem, işbirliği, önümüzdeki Tüzük Kurultayında, Türk Milletine büyük armağan olacaktır. CHP için GERÇEK DEĞİŞİM, ATATÜRKÇÜLÜĞE DÖNÜŞTÜR, diyerek bir gerçeği bizimle paylaştı.
Sayın Av. AKTAŞ haklıdır. Dünyada ülkeler, sorunlarının çözümünde Atatürk’ü örnek alırken, Atatürk’ ün kurduğu CHP’nin sürekli değişimden bahsetmesi, CHP’nin Genel Başkanlarından Sayın KILIÇDAROĞLU’nun, Diyarbakır’da çıktığı kürsüden; “Biz eski CHP değiliz. 1930’ların, 1940’ların CHP’si değiliz!” diyerek, CHP’yi, ne kadar değiştirmiş olduğunu anlatmaya çalışması, aklıselim insanlarımızı üzmüştü.
Oysa ATATÜRK dönemindeki CHP, 1929-1938 yılları arasında, ağır sanayi üretimi %152 artarken, toplam sanayi üretimi %80 artmıştır. Kömürde %100, Kromda %600, diğer madenlerde %200 artış olurken, demir üretimi 0’dan 180.000 tona çıkmış, şeker üretimi, 200 misli artmıştır.
Yine o dönmede, tekstil sanayi, ülkenin tekstil ihtiyacının yüzde 80'ini karşılar duruma gelmiştir. Tekstil 1924-1929 arasında, pamuk ürünleri üretimi 70 tondan 3 bin 773 tona, yün 400 tondan 763 tona, ipek 2 tondan 31 tona çıkmıştır.
Ülkemizde, bu kalkınma hızına, hiçbir iktidar, hatta o günün şartları ile hiçbir ülke ulaşamadı. Hiç borç para almadan bu başarıyı gerçekleştirdi. Osmanlının da borcu ödendi. 150 tonda altın bırakıldı.
Ayrıca CHP'li bir milletvekilinin, TBMM makam odasının duvarındaki, Mustafa Kemal Atatürk resmini indirdiğine ilişkin iddiaları nedeniyle, Atatürk'ün de resmini indiren milletvekilini değil de bunu kamuoyuna duyuran milletvekilini, kesin ihraç istemiyle disipline sevk etmesi ile ilgili karar, parti tabanında ve kamuoyunda kabul görmediği gibi tepkide almıştı.
Bu gelişmeye o günlerde, Eskişehir Baro Başkanı olan Sayın Rıza ÖZTEKİN de tepki göstermişti.
CHP İzmir Milletvekillerinden, Prof. Dr. Birgül Ayman Güler ise CHP’nin, 35. Olağan kurultayında, alınan kararları, sert sözlerle eleştirdikten sonra, CHP’yi, AKP ve HDP karışımına benzetmişti.
Sayın KILIÇDAROĞLU, Haber Türk TV’ de, Dersim tartışmasına ilişkin açıklamalarında, “ Özür dilenmesi gerekiyorsa, bunu devletin yapması gerekiyor. Atatürk’ün kurduğu, Halk Fırkasıyla yeniliyoruz” diyerek devleti eleştirmişti.
Sayın KILIÇDAROĞLU’nun, Dersim açıklamalarından sonra, Sayın Onur ÖYMEN, “Atatürk döneminin üstelik kendi partisinin yöneticileri tarafından suçlanmasına tahammül etmemiz mümkün değildir. Herkes, artık tavrını ortaya koymalıdır. CHP'yi kimliğinden, köklerinden kopartmaya, kimsenin hakkı yoktur" diyerek tepki göstermişti.
CHP Atatürk’ ün partisi olmadığını açıklarken, Çinli Profesör Sayın Hu Zhenhua’nın, Türkiye’de düzenlenen bir Atatürk konferansında “Çin Halk Cumhuriyeti, 1 milyar 300 milyon nüfusa sahip ve birçok etnik grubu barındıran bir ülkedir. Ülkemizde 33 bin 200 lise ve bu liselerde 29 milyon 138 bin öğrenci bulunmaktadır. Başka bir deyişle, Çin’de her yıl bu sayıda genç insan Mustafa Kemal’i ve Türk devrimini öğreniyor ve algılıyor. Çin halkının Büyük Öndere ne kadar saygı gösterdiğini ve Türk devrimini ne kadar doğru değerlendirdiğini anladığınızı umuyorum.’ dedi.
Türk Milleti Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde verdiği bağımsızlık ve var olma mücadelesi, tüm dünyanın mazlum milletlerine örnek olurken ve tüm ezilen, sömürülen halkların da bağımsızlık meşalesi oldu. Olmaya da devam ediyor.
Nitekim COVİD-19 ve açlık korkusuyla, “Köy Enstitüleri” de dünyanın, yeni umudu oldu. ABD, Hindistan, Venezuela, Kore gibi 100’ün üzerinde ülke "Atatürk Modeli" diye tüketimden, üretim toplumuna geçiş için, “Köy Enstitüleri” örnek alan, uygulamalara başladılar.
Mustafa Kemal ATATÜRK hakkında, kim ne düşünürse düşünsün, Mustafa Kemal ATATÜRK, gerçeğin adamıdır. 20.yüzyılın da lideridir. Nerde ne yaptı, neye karar verdi ise daima en iyisini yapmış, en hayırlısına da karar vermiştir. Türk milletinin bugününe ve geleceğine de rehber olmuştur.
Türkiye’nin dün olduğu gibi gelecekte de Atatürk’ün icraatlarına, fikir ve düşüncelerine ihtiyacı vardır. Çünkü Atatürk, yalnız Türkiye’nin değil 20. yüzyılın lideridir.
Rhode Island'daki Brown Üniversitesi'nde, "Emeritus Professor-Onursal Profesör Arnold Ludwig’ in, 18 yıl süren, "Liderliğin Doğası" çalışmasında, 1900-2000 yılları arasında yaşayan, 200 farklı ülkeden, 1941 lideri araştırmış. Ludwig bu amaçla "Politik Büyüklük Ölçeği" adını verdiği, puanlamaya dayalı bir ölçek geliştirmiş. Ayrıntılı bilgiye ulaşabildiği Roosevelt'ten, Churchill'e, Mao'dan Fidel Castro'ya uzayan listedeki 377 lider arasında en yüksek puanı, büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk alarak 20. Yüzyılın lideri olmuştur.
CHP’yi yönetenler, artık gerçekleri görmeli Sayın Prof. Dr. KOCASAKAL’ın söylediği gibi CHP ya özüne dönmeli ya da Atatürk’ün CHP’sini mazide bırakarak, Atatürkçülük dışında değişim isteyen CHP’li yöneticiler, istedikleri açılımları, bünyesinde barındıran, yeni bir parti kurarak, yollarına devam etmelidir.