Cumhuriyet Halk Partisi'nin 38'inci Olağan Kurultayı 4-5 Kasım'da toplanacak. Tüzük Kurultayı ise 25-26 Kasım tarihlerinde yapılacak. Genel başkan değişir mi bekleyip göreceğiz ama CHP’de yaşananlar değişimi zorunlu hale getirdi. Çünkü CHP kuruluş ilkelerinden uzaklaştı.
Genel Başkan Sayın KILIÇDAROĞLU Diyarbakır’da çıktığı kürsüden; “Biz eski CHP değiliz. 1930’ların, 1940’ların CHP’si değiliz!” diyerek, CHP’yi, ne kadar değiştirmiş olduğunu anlatmaya çalışıyordu
Oysa ATATÜRK dönemindeki CHP, 1929-1938 yılları arasında, ağır sanayi üretimi %152 artarken, toplam sanayi üretimi %80 artmıştır. Kömürde %100, Kromda %600, diğer madenlerde %200 artış olurken, demir üretimi 0’dan 180.000 tona çıkmış, şeker üretimi, 200 misli artmıştır. Ülkemizde, bu kalkınma hızına, hiçbir iktidar, hatta o günün şartları ile hiçbir ülke ulaşamadı.
Yine Sayın KILIÇDAOĞLU, Haber Türk TV’de, Dersim tartışmasına ilişkin açıklamalarında ise “Özür dilenmesi gerekiyorsa, bunu devletin yapması gerekiyor. Atatürk’ün kurduğu, Halk Fırkası’yla, bugünkü yeni CHP aynı değil, kendimizi yeniliyoruz” diyerek Atatürk’ün partisi olmadıklarını söylemişti.
CHP'li bir milletvekilinin, TBMM makam odasının duvarındaki, Mustafa Kemal Atatürk resmini indirdiğine ilişkin iddiaları nedeniyle, Atatürk'ün resmini indiren, milletvekilini değil de bunu kamuoyuna duyuran milletvekilini, kesin ihraç istemiyle disipline sevk etmesi ile ilgili karar, parti tabanında ve kamuoyunda kabul görmediği gibi tepkide almıştı.
Bu gelişmeye o günlerde, Eskişehir Baro Başkanı olan Sayın Rıza ÖZTEKİN, tepki göstermişti.
Elbette Sayın ÖZTEKİN’in bu uygulamaya karşı çıkması, hukukçu kimliği gereğidir. Çünkü hukukçu olan kişi, suçluların yanında değil, suçsuzların yanında ve haksızlıkların da karşısında yer alır.
CHP İzmir Milletvekillerinden, Prof. Dr. Birgül Ayman Güler ise CHP’nin, 35. Olağan kurultayında, alınan kararları, sert sözlerle eleştirdikten sonra, CHP’yi, AKP ve HDP karışımına benzetmişti
CHP’de, Atatürk’le ilgili gelişmeler kaygı vericidir. O nedenle CHP’nin Anadolu teşkilatları, özellikle de Atatürkçü tabanı, Atatürk’ün, CHP’sini, yeniden hayata geçirmek için mücadele etmelidir.
Çünkü Türkiye’nin, Atatürk dönemindeki CHP’ye, Atatürk’ün, fikir ve düşüncelerine, dünden daha çok, bugün ve gelecekte ihtiyacı vardır. Aksi halde Atatürk’ün yolundan ayrılmak, çocuk ve torunlarımızı, gelecekte arzu edilmeyen gelişmelere mahkûm edecektir.
Atatürk’ün mimarı olduğu CHP, kolay gerçekleşmedi. Nitekim Büyük Önder ATATÜRK, “ CHP, ilk Sivas Kurultayında, dış ve iç düşmanların süngüleri altında kurulmuştur. Uçurum kenarında, yıkık bir ülke... Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar... Yıllarca süren savaş.. Ondan sonra, içerde ve dışarıda saygı ile tanınan yeni vatan… Yeni devlet ve bunları başarmak için arasız, devrimler... İşte, Türk genel devriminin, kısa bir özetidir.” demiştir.
Atatürk’den sonra, CHP’de görev alan lider ve kadrolar, sürekli rota değiştirdi. Bugünkü CHP ise kuruluş ilkelerinden uzaklaştı. Hatta CHP içinden, Atatürkçülüğü ve Atatürk ilklerini, CHP’nin iktidar olmasının önünde engel gibi gören partililer bile oldu. Atatürk karşıtı insanlara, parti yönetiminde görev verildi.
CHP kurmaylarından Sayın Fikri SAĞLAR, “Kılıçdaroğlu’nun yapılandırdığı değişim, CHP’yi, Atatürk’ün kurduğu parti olmaktan çıkardı, sol ilkelerden uzaklaştırdı, evrensel hak, özgürlük ve dayanışma ideallerini unutturan bir noktaya taşıdı! Laiklik ve devrimcilik ilkesi unutuldu. Bu nedenle Türkiye yeniden hilafetle karşı karşıya, çağdaş hukuk devleti olmaktan çıktı ve Arap yarımadasının uzantısı devlet haline dönüştürüldü.” Görüşleri ile CHP’nin bugünkü durumunu kamuoyu ile paylaşmıştı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun A takımında yer alan Aydın Milletvekili Sayın Bülent Tezcan, “Değişim öncelikle genel başkanla olmalı, ben dahil lider kadrosu değişmeli” dedi.
Öte yandan CHP çatısı altında, İstanbul, CHP İl başkanlığına seçilen, Canan Kaftancıoğlu koltuğa oturuyorken, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz sloganını beğenmiyorum, militarizm kokuyor” diyerek, Mustafa Kemal’le, meselesi olduğunu duyurmaya çalışıyordu.
Geçmiş yıllarda CHP için adaylığını açıklayan, Sayın Prof. Dr. Ümit KOCASAKAL’ın, söylediği gibi, Cumhuriyet Halk Partisi’nin, özüne dönmeli, önünü tıkayan başarısızlığa kılıf hazırlayan, demokratik bir mücadele ile de dönüşümü engelleyen, unsurlar da ortadan kaldırılmalıdır.
Sayın Prof. Dr. KOCASAKAL’ın söylediği gibi CHP, ya özüne dönmeli ya da Atatürk’ün CHP’sini mazide bırakarak, Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibi yeni bir parti kurarak, yollarına devam etmelidir.
Şayet CHP, iktidar alternatifi olmak istiyorsa da CHP’yi, Atatürk dönemindeki ilkelerine döndürecek, birlikte düşünüp, birlikte karar veren, yeni bir lider ve ekiple, yoluna devam etmelidir. Aksi halde CHP, ya mevcut durumunu koruyacak, ya da küçülerek, sürekli muhalefette kalacaktır.