Cuma günü ziyarette bulunduğumuz, SİVRİHİSAR, Frig ve Eti uygarlıkların yanı sıra, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı gibi uygarlıklara da ev sahipliği yapmış, İstiklal Savaşı’nda, ilk bakanlar toplantısı Sivrihisar’da yapılmış ve ordumuza uçak almıştır..
Anadolu’da ilk Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti de 17 Ekim 1919 Cuma günü Sivrihisar’da kurulmuş, Sivrihisar halkı milli mücadelede, şanlı ordumuza, tüm desteğini vermiş, 18 kişilik mütevelli heyeti tarihin altın sayfalarında yerini almıştır.
Bünyesinden, Yunus Emre, Nasreddin Hoca, Sinan Paşa, Mehmet Kaptan, Hızır Bey, Mülazım Hamdi Efendi, Selman-ı Farisi, Aziz Mahmut Hüdai gibi insanlar yetiştirmiştir.
Zengin tarihi dokusu ve kültür değerleri, İstiklal Savaşı’nda üstlendiği görev ve ilçe sınırları için yetişen ürünleri, ulaşabilirlik ve erişebilirlik imkânları ile de her dönem dikkat çekti.
Ne var ki bu zenginliklere rağmen, ilçe her alanda arzu edilen kalkınmayı gerçekleştiremedi. Sürekli göç verdi. İlçede, gerçekleştirilmek istenen ve yönlendirilen projelere yeteri kadar sahip çıkılmadı.
İlçenin ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda kalkınması için, gündemine gelen, ancak bir türlü de gerçekleştirilemeyen, KÜLTÜR” “ÜRÜN” ve “AĞAÇLANDIRMA” projeleri yanında, “Organize Sanayi Bölgesi”, hayata geçirilmelidir.
İlçede yapılan toplantılarda, Sivrihisar’ın sorunlarının, çözümü açısından, çok önemli görüş ve öneriler geldi. Özellikle de ilçenin, Tarihi Dokusu ve Kültür değerlerinin turizme kazandırılması, sürekli gündemde oldu.
Belediye mülkiyetine geçen,” ÇARDAK HAMAMI”, yeniden restore edilmeli, olimpik bir yüzme havuzu ve sosyal tesisler de gerçekleştirilerek, ilçe turizmine kazandırılmalıdır.
İlçe sınırları içinde olan, “BALIK DAMI” da, yeniden ıslah edilerek, ilçe ekonomi ve turizmine katkısı sağlanmalıdır.
İlçe ekonomisine ciddi katkıda bulunan tarımla da ilgili proje/projelerin, hayata geçirilmesi hep söylendi. Özellikle de organik tarım ve bağcılıkla ilgili projeleri sürekli gündemde oldu. Çünkü SİVRİHİSAR’ın, kalkınmasında, “TARIM” önemli bir unsurdur.
İlçede yetişen Kepen lahana ve pırasası, Koçaş patlıcanı, Dümrek nohudu, Okçu fasulyesi, İstiklâlbağı mercimeği ve mülk soğanı ve diğer ürünlerin, kendilerine has özellikleri ve damak zevkleri ile aranan ürünlerdir.
Ayrıca bu ürünlerin yetiştirilmesi, pazarlanmasına yönelik proje/Projeler, üretilerek, hayata geçirilmeli, ilçe de organik tarım teşvik edilmelidir.
Sivrihisar’da, bağcılık asırlardır mevcut. Bölgede, Beyaz ve Kara Maarif, Beyaz ve Siyah Kekre, Mor, Beyaz ve Siyah Feslikan (Köfter), Arap Parmağı, Beyaz ve Siyah Kabuğu Kalın (Sıralık) ve kırmızı renkli Narenci, Sıralık gibi 32 çeşir üzüm vardı. Bu nedenle de bağcılık yeniden hayata geçirilerek, ilçe ekonomisine kazandırılmalıdır.
SİVRİHİSAR’ın, en önemli gelir kaynaklarından biri turizm olabilir. Bu alanda gerektiğinden fazla potansiyel vardır. Özellikle ilçenin ulaşılabilirlik ve erişilebilirlik imkânları, Ankara iline yakınlığı, bu alanda en önemli imkânlardır.
Sivrihisar’da, turizm alanında yapılacak TURİZM MASTER PLAN, hem bölge ve bölge dışından gelecek turizm yatırımcılarına rehber olacak, hem de bölgedeki turizmle ilgili çalışmaları ve girişimleri de doğru yönlendirilecektir.
Sivrihisar’da, sürdürülebilir turizmin, hayata geçmesi, ilçedeki ekonomik süreklilik, yerel kalkınma, istihdam kalitesi, sosyal katılım, ilçedeki toplumsal refah, kültürel zenginlik, fiziki bütünlük ve biyolojik çeşitlilik, kaynakların verimli kullanımı, alanlarındaki performans ile eşdeğerdir.
Sivrihisar, “İNANÇ TURİZMİ "açısından da elverişli bir yerleşim alanıdır. Gerek ilk çağ medeniyetlerinin ilçede gelişmesi, gerekse Hıristiyanlık dönemlerinde, gerekse Havarilerin, ortaçağda Musevilerin bulundukları ülkelerde karşılaştıkları ağır baskı ve yok etme politikaları sonucu, Sivrihisar’a, sığınmış olmaları, ilçede İslamiyet’e, ait eserlerin yanı sıra, kilise de yer almıştır.
Ayrıca ülkemizde sayıları fazla olmayan ahşap direkli ve ahşap tavanlı camilerin en önemli temsilcilerinden olan Sivrihisar Ulu Cami, UNESCO Dünya Mirası Listesine kaydedilmiştir.
Ayrıca Hıristiyanlığın yayılışına kadar, dini inanışın temeli olan ve yeryüzündeki bütün varlıkların doğurucusu olarak bilinen, Ulu Ana Tanrıça Kibele’nin, büyük tapınağı, Sivrihisar sınırları içerisindedir. Geçmişi, M.Ö 3500’lere dayanıyor.
Sivrihisar, sahip olduğu değerleri turizme ve ekonomiye kazandırabilir. Yeter ki ilçede uygulanacak olan proje/projelerin, hayata geçirilebilmesi için taraflar arasından, “DİYALOG”, “HOŞGÖRÜ”, “ EKİP RUHU” ve “ORTAK PAYDA” gibi kavramlar, ön planda tutulsun. İlçedeki kişi/kişiler ve kurum/kuruluşlar, özellikle de sivil toplum örgütleri, ilçenin kalkınmasında ve sorunlarının çözümünde, elini taşın altına koysunlar.