Tarihi ve kültürel mirasın ve doğal çevrenin korunması, çağdaş ülkelerin ve toplumların, öncelikli ulusal ve evrensel görevleri arasındadır. Ancak bu çabalar, sadece gelecek kuşaklara aktarılması açısından değil, yurttaşlık bilincinin gelişmesi ve toplumsal aydınlanmanın güçlenmesi açısından da büyük önem taşımaktadır.
İnsanların dilleri, inançları, giyim şekilleri, sanat eserleri ve yaşam biçimleri, birbirine benzemeyebilir veya her il ve ilçenin, hatta köylerin, kendine özgü kültürleri vardır. Bu kültürel zenginliklerini, turizme kazandıran, il ve ilçeler, ekonomilerine ciddi katkıda buluyorlar. Hayat standartları da her geçen gün yükseliyor.
Bu değerlere sahip yerleşim alanlarından biri de Sivrihisar’dır. Tarihi mirası, örf, adet ve gelenekleri, aynı zamanda, ilçenin kimliği olduğu kadar, zenginliğidir. Bu değerler Sivrihisar’ ı, diğer yerleşim alanlarından ayıran da en önemli unsurlardır.
Sivrihisar da BEYPAZARI ve SAFRANBOLU gibi, tarihi ve kültürel mirasını, turizme kazandırabilir. Ayrıca ilçede, AB fonlarından yararlanılarak, tarihi ve kültür mirası konu edinen, kültür projeleri üretilerek hayata geçirilebilir. ULU Cami gibi kayları da UNESCO kültürel mirasına alınabilir ve ilçe de JEOTURiZM hayata geçirilebilir.
Geçmiş yıllarda, Sivrihisar Sosyal Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı olduğumuz dönemde, o günlerdeki Sivrihisar Kaymakamı Sayın Ahmet KATIRCI’ya, Sivrihisar’da uygulamak istediğimiz, “ÜRÜN”, “KÜLTÜR” ve “ AĞAÇLANDIRMA” projeleri ile ilgili çalışmalarımızı sunmuştuk. Ancak bazı nedenlerden dolayı projeler hayata geçirilemedi ama yeni kadro ile pekâlâ hayata geçirilebilir.
Sivrihisar, Eti ve Frig uygarlıkların yanı sıra, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi, önemli uygarlıklara da ev sahipliği yapmıştır. Ancak ilçeye, genellikle TÜRKMEN, gelenek ve görenekleri hâkimdir.
İlçe, tarih kokar. Tipik Anadolu şehirlerinin bütün özelliklerini barındıran Sivrihisar, aynı zamanda ünlü kral Midas’ın da memleketidir. M.Ö 700 yıllarında, Frigler’in yerleşme yeri olunca "Spalya"ya, dönüşmüş. Şehrin bir diğer özelliği, o dönemin meşhur Kral Yolu’nun üzerinde bulunması idi.
Ayrıca dini inanışın temeli olan ve yeryüzündeki bütün varlıkların doğurucusu olarak bilinen, ulu ana tanrıça Kibele’nin, büyük tapınağı da Sivrihisar sınırları içerisindedir. Geçmişi ise M.Ö 3500’lere dayanıyor.
Sivrihisar’da evler, taş kaplı sokaklar, hala aynı şekilde muhafaza edilmektedir. Sivrihisar evlerinin içi, insana büyük haz verir. Tavan ve dolaplar, ahşap süslemedir. Ocak başı kandillik, raf ve sergenler, özel tarzda ahşaplarla süslenmiştir.
Merdiven tırabzanları da ahşaptır. Ahşap süslemeli, cumbalı evlerde, kalem işçiliği ve oyma sanatının, en güzel örnekleri vardır. Merdivenlerden çıkınca, odaların açıldığı üst hanaya girilir. Burası boydan boya uzanır. Hanaya açılan odalarda, mutlaka gusülhane bulunur. Hanayın bir başında, abdestlik, öbür başında, balkon yer alır. Balkonların bazıları bahçeye, bazıları da cadde ve sokağa bakar. Bunların cumbalı ve kafesli olanları da var.
Sivrihisar’ ı her ziyarette, nostalji yaşatan, keçeciler arastadaki, keçe yapılışını, duvarlara asılı kepenekleri, demirci ustalarının çekiç seslerini, sırımdan yapılmış halaçların yün atışı, susam ve haşhaştan yağ çıkaran, yağhanelerin güzel kokuları, bakıra şekil veren bakırcı ve tenekeci ustalarını, berberleri, saraçları, nalbantları, semercileri, terzileri, sarafları ve manifaturacıları, hatırlamamak mümkün mü?
İlçenin yemek kültürü, her beldeye nasip olmayacak kadar zengindir. Bazlama veya mayalı ile sıcak bamya çorbası içmek, yufka ile kelem ve yaprak dolması yemek, baklava, su böreği, arabaşı, altın sarısı un helvası, etli pilav, yarma aşı, dene aşı, keşkek aşı, düğ köftesi, göce aşı, göce dolması gibi daha pek çok yemeğin, damak zevki yıllardır gündemdedir.
Ayrıca Sivrihisar’ da yetişen Kepen lahanası ve pırasası, Koçaş patlıcanı, Dümrek nohudu, Okçu fasulyesi, İstiklâlbağı mercimeği ve mülk soğanı ve diğer ürünlerin, kendilerine has özellikleri ve damak zevkleri aranan ürünlerdir.
Sivrihisar’ın, kültürel mirasın ve tarihi değerlerin turizme kazandırılmalıdır. İlçe de mevcut el sanatlarının tasarım ürünlerine dönüştürülmesi, bu doğrultuda kilim, takı-tasarım, seramik ve ahşap alanında eğitim ve uygulama atölyelerinin kurulması, turizm alanında girişimcilik kapasitesinin geliştirilmesi, bu alanda yatırım yapacak kesimlere, destek verilmesi, İlçede turizmine, tanıtımına ve ekonomisine ciddi katkıda bulunacaktır.
Çarşamba günü Sivrihisar Belediye Başkanı Sayın Habil DÖKMECİ’yi ziyaret ettik. Sade, duru, pak konuşması ile moral vericiydi. Dayanışmacı, bir ruha da sahip olarak gördük. Halka karşı davranışı, güler yüzü, vatandaşla olan iletişimi, örnek teşkil edecek niteliktedir.
Sayın DÖKMECİ, bir yöneticide sahip olması gereken, bilgi, deneyim, önsezi, yetki ve sorumluluk trafiğini doğru yönlendirme ve denetleme, başarı ve başarısızlıkları paylaşabilme, ekibini eğitebilme gibi meziyetlere de sahiptir.
Sayın DÖKMECİ, 2004 yılında Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ESKİ Genel Müdürlüğü’ ne kamu personeli olarak atandı. Bu tarihten itibaren Kurumun çeşitli birimlerinde görev aldı.
2015 yılında, kendisi hizmet vermek isteği ile Sivrihisar’ a ESKİ Genel Müdürlüğü Bölge Koordinatörü olarak görevlendirildi.
2015-2024 yılları arasında Sivrihisar bölgesinde başarılı birçok çalışmaya imza attı. 20 yıllık Belediyecilik tecrübesine de sahiptir.
Ayrıca Sivrihisar'ın "KÜLTÜR" , "EĞİTİM" , "EKONOMİ" , "TURİZM" ve "TARIM" alanındaki sorunları hakkına bilgi sahibidir. Bu sorunları çözebilecek bilgi, deneyim ve tecrübeye de sahiptir.
Sayın DÖKMECİ, fikirleri ile genç düşünen, risk alan, esnek, dinamik, duygusal ve benzer meziyetlere sahiptir. Ayrıca çağımızın, önemi kavramları olan, "ORTAK AKIL", "ORTAK PAYDA " ,"TAKIM RUHU"VE “TOPLUM KATILIMI” gibi kavramlara, değer veriyor. Kişi/kişiler, hiçbir ayrıcalık olmadan, yalın "yurttaş" kimliği ile sorunlarını ve istemlerini kendisine aktarabiliyor.
Sayın DÖKMECİ’nin belediye başkanlığında, yalçın kayaların eteğinde kurulan Sivrihisar, doğal zenginlikleri, tarihi ve kültürel mirası ve insanın, girişimci ruhu ile Sivrihisar her alanda, gelişecek ve örnek bir ilçe olacaktır.
Yeter ki Belediye Başkanı Sayın DÖKMECİ rehberliğinde, ilçedeki kurum/kuruluşlar, kişi/kişiler, özellikle de sivil toplum örgütleri ilçenin sorunlarının çözümünde, ilçenin, tarihi ve kültürel mirasının, ülke ve Eskişehir ve ilçe turizm ve ekonomisine kazandırmak için, birlikte, hareket etsinler, imkânları ölçüsünde de maddi ve manevi katkıda bulunsunlar.
Sayın Habil DÖKMECİ ve ekibini kutluyoruz…