Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan, ''Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevleri Başkanlığı" projesini, temel hak ve özgürlükler kapsamında gerçekleştirilen reformlardan biri olarak nitelendirirken, bazı Alevi kanaat önderleri, bu düzenleme ile cemevlerine 'kayyım' atandığı görüşündedir.

 Prof. Dr. Ali Yaman, başkanlığın Diyanetin farklı versiyonu gibi olduğunu belirttikten sonra, “Aleviliği Sünni bakış açısına göre organize edeyim anlayışı kabul edilemez. Cemevi Başkanlığı, Alevilerin duygu ve düşüncelerine uygun olmadığı zaman, Diyanetin farklı bir versiyonu gibi kurduğunuz zaman bir anlamı kalmıyor” dedi.                

 Alevi Düşünce Ocağı Başkanı Bermek, "Bu maya tutmaz. İkili baro sistemine benzer" derken, ADF Başkanı Fırat, "Bizim açımızdan yok hükmünde, kim önerdiyse AKP'ye kötülük yaptı" yorumunu yaptı

Alevilerin, cemevlerinin, ibadethane olması istekleri, “Alevi Açılımı “ile karşılanır mı bilinmez ama Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi,  "Türkiye'de, Alevilere ayrımcılık yapılıyor" tespitini yaptıktan sonra, cemevleriyle ilgili yapılan başvuruyu, karara bağladı. AİHM, Türkiye'nin, cem evlerine, "ayrımcılık" yaptığına hükmetti.

 Oysa 1961 ve 1982 Anayasalarına göre, laik devlette, kişi/kişiler, din ve vicdan ve ibadet hürriyetlerine sahiptir. Bir din, ya da mezhep mensubunun, diğerlerine baskı yapmasını önlemek, laik devletin görevidir. Herkes, dini inancını yerine getirecektir. Ancak, ibadetler, dini ayin ve törenler kamu düzenini bozmayacak şekilde olacaktır. Din ve devlet işleri, birbirinden ayrıdır.

Laik devlette, eğitim kurumları ve eğitimin kapsamı, dini kurallara göre düzenlenemez. Kimse devletin, resmî olarak benimsediği, bir din, ya da mezhebi öğrenip, o yolda eğitime zorlanamaz. Ancak son yıllarda, eğitim alanındaki gelişmeler, kaygı vericidir. 

Alevi açılımı, Alevilerin beklentilerine cevap verir mi bekleyip göreceğiz. Ancak Antalya’ da yapılan, Milli Eğitim Şurası’nda, İlkokul 1,2 ve 3'üncü sınıflarda, zorunlu din dersi verilmesi, kabul edilirken, Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi programında, Alevilik'e ilişkin içeriğin geliştirilmesi önerisinin, reddedilmesi, Alevilerin, kaygılarındırdı.

 Oysa ülkemizde, herkesin, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır; Ayrıca Atatürk’ün, söylediği gibi, “”Din, Allah ile kul arasındaki bağlılıktır.” O nedenle de ülkemizde, inançlar, sorun olmamalıdır.

Ve nihayet!

İBB’ nin mayıs ayında meclis kararıyla kurulan Dini Kurum ve Topluluklarla İlişkiler Şube Müdürlüğü'nün Görev ve Çalışma Yönetmeliği teklifi ile İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi'nin oturumunda  oy çokluğuyla  cemevlerini ibadethane olarak kabul edildi..

 Bu kararla, İBB Dini Kurum ve Topluluklarla İlişkiler Şube Müdürlüğü'nün sorumluluk alanındaki ibadethanelere cemevleri de eklendi.

 İBB’ nin olumlu ve önek cemevleri ile ilgili kararı,  tüm kesimlere örnek olmalıdır. Ülkemizde inşalarımız, hangi din ve mezhebe mensup olursa, olsun,  kamu düzenini bozmadan, tek başına veya topluca ibadet yapabilmelidir. Aksi halde, dinsel nefret artar, kaos da kaçınılmaz olur.

Nitekim CIA Başkanlarından George J. TENET, ABD üniversitelerinde, , "Nerede, bir ön yargı ve nefretle karşılaşırsan karşılaş mücadele et. nerde kaos varsa bil ki, arkasında dinsel ve etnik bir nefret veya önyargı vardır." demiştir.

Alevilik, "Allah, Muhammed, Ali kutsallığını kalbinde taşıyan, Hz. Ali’nin adaletinden ayrılmayan, temelinde insan sevgisi bulunan, her dine, mezhebe, her inanca saygı duyan ve hoşgörü ile bakan, dil, din, ırk, renk, farkı gözetmeyen, eline diline sahip olma ilkelerini şart koşan, laik, demokrat, eşitlikçi, katılımcı, paylaşımcı düşünceyi savunan”. Bir inanç sistemidir.

Ayrıca Alevi İslam anlayışı; Hoca Ahmet Yesevi, Ebul Vefa, Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre, Mevlana, Pir Sultan Abdal ve Anadolu erenleri, Kuran’ı en iyi yorumlayan hikmet sahibi velilerin görüşlerinden ilham alarak, hayat alanı bulmuştur.

Bugün Alevilere, yönelik önyargılar, büyük ölçüde azaldı. Bunda, en büyük etken, Alevilerin, Türk milletine bağlı, her türden gericiliğe karşı olması, Atatürkçülük, özgürlük, laiklik, demokrasi, barış, emek, insan hakları, gibi,  kavramlardan, en önemlisi de cumhuriyetimizin, demokratikleştirilmesi ve geliştirilmesinden yana taraf olmalarıdır.

 Eski Başbakanlardan ve bugün de Gelecek Partisi Genel başkanı olan Sayın Ahmet Davutoğlu bir konuşmasında, “Nasıl Hz Mevlana Hacı Bektaş-ı Veli’yle kardeşse her Alevi her Sünni’yle kardeştir, eşit vatandaştır. Eşit vatandaş” demiştir..

Alevi, İslam anlayışı; İslamiyet’in, Kuran’a dayalı, Hz. Muhammed’in buyruklarına göre İslam’ı, evrensel boyutuyla yorumlayıp, insanlığa, yeni kapılar açan, büyük düşünce felsefesine yol veren, ilahi Tasavvuf anlayışı ile hayat bulan bir inanç bütünlüğüdür.