ESOGÜ Ziraat Fakültesi, 1. Ulusal Ali Numan Kıraç Tarım Kongresi’nde, zeytin sahalarında madencilik faaliyeti yürütüleceği ve Bakanlık tarafından izin verilebileceği belirtildikten sonra köşemde, “Türkiye’de 1939 yılında hayata geçen  "Zeytincilik Kanunu" olarak bilinen bir yasa hâlâ yürürlüktedir. 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun, bugüne kadar zeytinliklerin korunmasında kilit rol oynadı. “ demiştik

Mevcut yasaya rağmen, AKP iktidarında, Zeytincilik Yasası 9 kez değiştirilmek istendi ve 1 Mart 2022'de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın Maden Yönetmeliği'nde yaptığı değişiklikle zeytinlik alanlar madencilik faaliyetine açılmıştı.

Bu yönetmenlikten sonra Ormancılar Derneği Başkanı Sayın  Özkara, zeytinlik alanların maden sahalarına dönüştürülmesine olanak sağlayan yönetmeliği tepki gösterdi, ‘12,5 milyon hektarlık alan bundan etkilenecek’ demişti.

Ve nihayet!

Çiftçi-Sen’in başvurusu üzerine Danıştay 8. Dairesi, talan yönetmeliğini” iptal etti. Kararda, “Yürürlüğe giren maden yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmeliğin 1. maddesi ile eklenen maden yönetmeliğinin 115. maddesinin 4. fıkrasının iptaline karar verildi” dendi.

Türkiye’de, Aydın, İzmir, Muğla, Balıkesir, Bursa, Manisa, Çanakkale, Gaziantep ve Mersin, önemli zeytin üretimi yapılan illerdir. Ege, Marmara, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ise önemli zeytin üreten bölgelerdir.     

Türkiye’ de, yaklaşık 320 bin zeytinci aile işletmesi mevcut olup, bunun % 14’ü Tariş Zeytin ve Marmara birlik ortaklarından oluşmaktadır.

TÜİK verilerine göre de  zeytin, Türkiye’de, çok geniş bir yayılım alanı bulmuştur. Türkiye’nin, 81 ilinin 41’inde, 843 ilçenin 270’inde zeytin üretimi yapılmaktadır. Üretimin % 53’ü Ege Bölgesinde, % 18’i Marmara Bölgesinde, % 23’ü Akdeniz Bölgesinde, % 6’sı Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ve % 0,2’si de Karadeniz Bölgesinde gerçekleştirilmektedir.

Yine TUİK’e göre, Ege Bölgesinde üretimin % 55’i yağlık olarak değerlendirilirken,  Marmara Bölgesinde üretimin % 60’ı sofralık olarak değerlendirilmektedir. Türkiye, dane zeytin üretimi sırasıyla, İzmir (% 13), Manisa (%12.5) Aydın (%12), Muğla (%10), Balıkesir (%12.5), Çanakkale (%7) ve Bursa (%5) illerinden sağlanmaktadır

TUİK’in, verilerinde, iç Anadolu Bölgesi yoktu. Oysa Sarıcakaya ilçesinde, son yıllarda, gelişme gösteren zeytincilik, her geçen gün yayılıyor. İlçe halkı, zeytine yönelirken, üretilen zeytinyağı da dikkat çekmeye başladı. Soğuk sıkma yöntemi ile üretilen yağın asit oranların düşük olması, kaliteyi de beraberinde getiriyor.

Düşük asitli olmasından dolayı, ilaç sanayinde kullanılması planlanan zeytinyağı Türkiye’de, lider olma yolunda da ilerliyor. Ege Bölgesi’ne de rakip olacak konuma gelmesi beklenen ilçede, yaklaşık 400 ton zeytin üretilirken, bunun 250 tonundan zeytinyağı yapılıyor.

Sarıcakaya ilçesinde,  2020-2023 yıllarında uygulanann, ’Sarıcakaya Zeytin Yetiştiriciliği Eylem Planı’ ile ilçede ve Orta Sakarya Havzasında bulunan zeytinler, yöreye uygun türlerle aşılanarak, ilçede zeytin üretiminin artması, ilçede ki ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi ve kırsalda yeni istihdam alanlarının oluşturulması hedeflenmişti.

Proje ne kadar gerçekleşti bilinmez ama Sarıcakaya ilçesinde 1750 da’lık Zeytin Bahçesi bulunmaktadır. 1300 da’lık alanda 50 Bin kök kapama bahçe , 450 da’lık alanda dağınık olarak, 13 bin kök zeytin ağacı olan ilçede toplam 23 bin kök zeytin ağacından 400 tona yakın zeytin elde edilmektedir. Üretilen 400 ton zeytinin 150 tonu  sofralık , 250 tonu ise zeytinyağı olarak değerlendiriliyor..

İlçenin merkez mahallelerinde, Mayıslar, İğdir Laçin, Beyköy, Dağküplü, ve Düzköy mahallelerinde yetiştirilen zeytinin ilçe ekonomisine katkısı büyüktür. İlçede yetiştirilen zeytin çeşidinin %95 i Gemlik türüdür. Siyah sofralık olarak değerlendirilir ve ülke genelinde hızla yayılmaktadır.

Sarıcakaya ve Mihalgazi İlçelerinde, çok güzel zeytin yetişiyor. Zeytinyağı asit oranı yüzde 0.2-0.3 oranında. Bunlar çok güzel bir rakamdır. İlaç sanayinde kullanılacak bir zeytin yağı diyebiliriz. Çünkü deniz ve rutubet olmadığı için, asit oranları daha düşük oluyor. Asit oranı düşük olduğundan dolayı da  zeytinyağı, daha kaliteli çıkıyor..

Sarıcakaya’ da zeytinciliğin gelişmesi için gayret gösteren insanlarımızda var. Bu nisanlarımızdan biri de Emekli Ziraat Mühendisi Sayın Halil GÜNGÖR’ dür. 600 zeytin ağacına sahip olmasına rağmen, bölgede zeytinciliği teşvik amacıyla zeytin sıkma tesisi geçekleştirdi ama izin alamadığı için faaliyete geçiremedi..

Oysa bu tesiste bölgede zeytinciliği teşvik ederken,  kendi zeytinleri yanında, bölgedeki zeytin üreticilerinin de zeytinler, en hijyenik koşullarda el değmeden, en doğal haliyle sıkılıp çıkan zeytinyağları müşteriye teslim edilecekti. Bu tesiste müşterinin isteğine göre soğuk sıkım tekniği ve normal sıkım ile erken hasat zeytinyağları, natürel sızma zeytinyağları elde edilecekti.

Sayın Halil GÜNGÖR gibi, zeytin üreticiler sayesinde,  Sarıcakaya’da üretilen ve kullanımına da  başlanan zeytinyağı, Türkiye’nin, bir çok noktasında tercih edilir duruma geldi. Her geçen gün de üretilen zeytinyağı, asit oranının düşüklüğü ile de Türkiye’de lider olma yolunda, ilerliyor.