Kaymaz Altın Maden Yatağı ile ilgili gelişmeleri, yıllardır yakından takip ettik. mücadelenin de içinde de bulunduk, gelişmeleri de köşemizde kamuoyu ile sürekli paylaştık. Gerçekleştirilen tesisin her aşamasında bilgi sahibi olduk.
Kaymaz, Altın Maden Yatağını işleten, Koza Altın İşletmeleri A.Ş, Mart 2005'te, Normandy Madencilik A.Ş.nin ve TÜPRAG Metal Madencilik AŞ’den, tüm haklarıyla birlikte devralmış şirket tarafından 15 Ağustos 2008 tarihinde, Kaymaz Beldesi’nde Kaymaz Altın Maden Yatağı ile ilgili bilgilendirme toplantısı yapılmıştı.
O günlerdeki bir yazımda,” Kaymaz Altın Maden Yatağı ile ilgili faaliyetleri, Koza Altın İşletmeleri A.Ş, Kaymaz halkı ve Eskişehir ciddiye alması gerekir. Çünkü yapılacak hataların, geri dönüşü ve telafisi yoktur.” diyerek uyarıda bulunmuştuk.
Kaymaz Altın Maden Yatağı ile ilgili çalışmaları defalarca yerinde izledik. İşletme sorumlusu, Proje Müdürü, Sayın Dr. A. Vedat OYGÜR’e madenle ilgili, kaygılarımız ilettik. O da fizibilite çalışmaları ile ilgili bilgileri kendine özgü bir üslupla bizimle paylaşmıştı.
Görüşmelerimizde Siyanürlü atık tesisinin, çevreye zarar vermemesi için, ileri teknoloji kullanılmasını, çift komposit geçirimsiz tabakalı atık havuzlar, en son teknoloji içermesini, yeraltı suyu ve hava kalitesi izleme ve acil müdahale ünitesi ve diğer birimlerde, en son teknolojiler kullanılarak gerçekleştirilmesini, Proje Müdürü, Sayın Dr. A. Vedat OYGÜR’ le paylaşmıştık. Siyanürlü Katı Atık Havuzunun yapımını da yakında izlemiştik.
TMSF yönetimindeki, Koza Altın İşletmeleri, Kaymaz’da yaşam alanlarının yakınında, yaklaşık 40 hektar alana 1 milyon 750 bin metreküplük, siyanürlü ikinci atık depolama tesisi yapılması için girişim başlattı.
TMSF Koza Altın İşletmeleri AŞ'nin, Kaymaz Altın ve Gümüş Madeni İkinci Maden Siyanürlü Atık Depolama Tesisi projesi için Son Şekli Verilen Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu da yayınlandı.
Raporun yayınlanmasından sonra bir yazımda “ Siyanürlü ikinci atık depolama havuzu gerçekleşirse bölgedeki yer altı suları kirlenir, Sivrihisar, Çifteler, Mahmudiye ilçeleri ve köyleri ve çevre de zarar görür “ görüşümüzü de kamuoyu ile paylaşmıştık.
Çünkü Who(Dünya Sağlık Örgütü)’ne göre siyanürle ayrışacak olan ağır metaller, yeraltı sularına geçmeleri halinde, 50 km kadar gider. Ayrıca 300 miligram siyanürlü su, insanı 30 saniyede öldürür. Siyanürün zararını da tabiat kendi kendine yok edemez. Bugün itibarıyla da yer altı sularını temizleyecek teknoloji de yoktur.
Çevre açısında hayatı tehlike olan projenin, ÇED raporunun, son şeklinin verildiğini duyuran Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, siyanürlü göletin yapılacağı bölgedeki, Kaymaz mahallesi muhtarlarına, itirazları için 10 gün müddet tanımıştı.
Oysa ÇED Raporunun, kapsam ve özel formatının belirlenmesinden önce, halkı proje hakkında bilgilendirmek, projeye ilişkin görüş ve önerilerini almak üzere bir toplantının yapılması zorunluydu.
Ayrıca ÇED değerlendirme toplantıları, Çevre ve Şehircilik İl Müdürünün veya görevlendireceği bir yetkilinin, başkanlığında yapılır. Toplantı tutanağı, bir sureti Valilikte kalmak üzere Bakanlığa gönderilir. Halkın katılımı toplantısı çalışmaları ile ilgili sekretarya hizmeti, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yürütülür.
Kaymaz Maden Yatağı’nda gerçekleştirilecek olan, Siyanürlü ikinci atık depolama tesisi hakkında açıklama yapan, Eskişehir Milletvekili Sayın ÇAKIRÖZER de “Binlerce Sivrihisarlının, Eskişehirlinin yaşamını, hayvanların sağlığını, doğayı, tehlikeye atacak siyanür havuzu için, bu acele neden? Hem de bunu kayyım eliyle, yani devlet eliyle yapıyorlar. Havayı, toprağı, suyu, koyunu, kuşu, insanı zehirleyecek adımdan derhal vazgeçin.” diyerek ilgileri uyardı.
Kaymaz’daki altın madeninin Üçüncü Kapasite Artışı ile İlave Maden Atık Depolama Tesisi (MADT-3) Projesi için hazırlanan ÇED Raporunun içinde, Çanakkale’den 2 milyon 700 bin ton cevherin, günde 149 kamyon ile 490 km uzaklıktaki Eskişehir Kaymaz mahallesine taşınarak zenginleştirme yapılması isteniyordu.
Eskişehir Kaymaz mahallesindeki Altın Madeninin mevcut olan 2 adet atık havuzuna ilave olarak 3. atık havuzunun yapılması için hazırlanan ÇED Raporu’nun Bakanlık tarafından onaylanması sonrası Eskişehir Büyükşehir Belediyesi karar hakkında hukuki süreci başlatmıştı.
Ve nihayet!
Eskişehir Anakent Belediyesi’nin Eskişehir 1. İdare Mahkemesi’nde yürütmeyi durdurma talebi ile açtığı davada mahkeme Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca verilen 15/08/2023 tarih ve 7210 sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu kararının, “Hukuka aykırılığı ortaya konulan dava konusu işlemin, hukuk aleminde varlığı sürdürmesi durumunda, projeye ilişkin izin, onay ve ruhsat işlemlerinin devam edeceği dikkate alındığında, çevre ve insan sağlığı açısından telafisi güç ve imkânsız zararlar doğurabileceği açıktır.” ifadelerine yer vererek yürütmenin itiraz yolu kapalı olacak şekilde durdurulmasına karar verdi,
Anakent Belediye Başkanı Sayın Ayşe ÜNLÜCE, “Hukukun üstünlüğüne inanarak şehrimizin havasına, suyuna ve toprağına sahip çıkmaya devam ediyoruz! Bir maden şirketinin Çanakkale’den 2 milyon 700 bin ton cevheri taşıyarak Kaymaz Mahallemizde üçüncü atık havuzu oluşturarak işlemesini içeren “Bakanlık ÇED Olumlu Raporuna” karşı açtığımız iptal davası sonuçlandı. Mahkeme itirazımızı haklı bularak yürütmenin itiraz yolu kapalı olacak şekilde durdurulmasına karar verdi. Kaymaz'ın maden çöplüğüne dönüşmesini engelleyen bu kararın başta Sivrihisar halkı olmak üzere tüm Eskişehirlilere hayırlı olmasını diliyorum. Dün olduğu gibi bugün de, yarın da şehrimize zarar verecek her türlü projenin karşısında olmaya devam edeceğiz.” dedi.
Ülkemiz ve Eskişehir’ de madenlerle ilgili gelişmeler, halkımız tarafından da yakından takip edilmeli, ilgililer de maden yataklarını, sürekli denetlemeli, tedbirler de vaktinde alınmalıdır. Çünkü son pişmanlık fayda etmez. Sonradan alınacak tedbirler de çözüm olmaz.