10 Nisan 1845 tarihinde Polis Nizamnamesi ile kurulan Emniyet Teşkilatımızın 180. Kuruluş Yıl Dönümünü kutlamanın gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz.

Bu vesileyle milletimizin huzur ve güvenliğini temin etmek, kamu düzenini sağlamak, vatandaşlarımızın can ve mal emniyetini korumak amacıyla mesai mefhumu gözetmeksizin görev yapan, üstün görev anlayışı ve yüksek sorumluluk bilinciyle hizmet sunan Türk Polis Teşkilatımızın 180. kuruluş yıl dönümünü ve Polis Haftası’nı en içten duygularımla kutladığımı belirtmek isterim.

Hem de bir değil, binlerce kere…

                                                        ***

Bir diğer yandan ise şanlı mazisiyle insanlarımızın gönlünde müstesna bir yer edinen Türk Polis Teşkilatımızın bu anlamlı gününü görmezden gelenleri de aziz milletlimizin takdirlerine bırakıyorum.

Sözüm en başta siyasilere…

Özellikle de bazı CHP’li yöneticilere…

                                                         ***

Art niyeti olmadan bu anlamlı günü gözden kaçıranları elbette tenzih ederim.

Ama polis teşkilatımıza karşı kasıtlı olarak tavır alanları da fark etmemek olanaksız.

Aslında bu tavrın sebebini tahmin etmek de hiç zor değil.

Polislerimizin, siyasi odaklı eylem ve protestolarda kamu düzeninin bozulmasına engel olmalarının, bazı kesimlerde oluşturduğu hazımsızlık.

Konu bu kadar net.

Son olarak Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından gerçekleştirilen protestolarda bu zihniyete bir kez daha tanık olduk.

Polislerimi hedef alan açıklamalar…

Milletten aldığı dokunulmazlık zırhıyla yine milletin polisinin üzerine yürüyenler ve sabrın sınırlarını zorlayanlar...

Biber gazına maruz kalmadığı halde orantısız güç kullanılıyormuş izlenimi vermek amacıyla video kurgu yapan kimi siyasiler…

Polis eylemcinin yakasından çekti diyerek kıyameti koparanlar…

Ama aynı eylemciler tarafından asit, balta, taş, sopa ve kesici aletlerle yapılan saldırılarda yaralanan 123 tane polisimizin adını anmayanlar…

Huzur ve güvenin teminatı olan kahraman polisimizi, dış ülkeler nezdinde itibarsızlaştırmaya çalışanlar…

Evet; sözüm sizlere…

                                                            ***

Hala bu zihniyetle hareket edenlere, Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözünü de hatırlatmak isterim:

“Herkesin polisi kendi vicdanıdır, fakat polis vicdanı olmayanların karşısındadır.”

                                                            ***

Sonuçta kimsenin siyasi çıkarları sebebiyle kahraman polislerimize tavır almak ve konuyu haksız bir şekilde politize etmek gibi hakkı yoktur.

 Ve kim ne yaparsa yapsın, bir gerçek var ki hiçbir zaman değişmeyecektir:

Türk Polisi, devletimizin bekasına, halkımızın huzuruna kast eden tüm tehditlere karşı durmayı her zaman en şerefli görev bilmiştir. 

Dile kolay iki asra yakın zamandır da bunun mücadelesini vermektedir.

Buradan kahraman polislerimize bir kez daha selam olsun…

Ayaklarına taş, gözlerinize yaş değmesin…