Eskişehir’de yabancı sermaye yatırımları üretime yönelik olmalıdır

Türkiye ve Eskişehir kaynak eksikliğini kısa ve orta vadede giderebilmesini ve ihtiyaç duyduğu kalkınmayı gerçekleştirebilmesini sağlayacak en sağlıklı yol doğrudan yabancı sermaye yatırımlarıdır.       

Doğrudan yabancı sermaye yatırımlar, beraberinde getirdikleri yeni teknolojiler, yeni yönetim anlayışı ve birtakım olanaklar sayesinde bu yatırımlar, yalnız gelişmekte olan ülkeler tarafından değil, gelişmiş ülkeler tarafından da talep edilir bir hale gelmiştir.

Yabancı yatırımların yaptığı olumlu katkılar, daha önce yabancı yatırımlara olumsuz gözle bakan birçok ülkenin de sınırlarını açmaya ve daha fazla doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını çekme üzerine dikkatlice eğilmelerine sağlamıştır.

Bugüne kadar gelen yabancı sermaye yatırımlarının çoğu, sıfırdan yatırımlar değil, kurulu şirketlerin yabancı yatırımcılar tarafından alınmasıyla gerçekleşti.  Ülkemize gelen yabancı sermaye açısından iki önemli çekim noktası vardı. Çekim noktalarından biri özelleştirme, diğeri de finans sektörü oldu.

Türkiye’ye sıfırdan yatırıma gelen yabancı sermaye yok denecek kadar azdır. Türkiye’ye gelen yabancı sermaye, kesinlikle yeni bir yatırım yapmıyor. Babadan kalma veya insanımız tarafından gerçekleştirilen, fabrikaları satın alıyor. Böylece de sektörde, iç pazarı ele geçirirken, insanımızın, global pazarlarda kendilerine rakip olmalarını da engelliyorlar. Yani bir taşla da, iki kuş vurmuş oluyorlar.

Oysa ülkemiz ve Eskişehir için yararlı olan, yabancı sabit sermaye yatırımlarıdır. İstenen yabancı sermaye de budur. Bu tür yabancı sermaye, insanımız için, aş ve iştir. Teknoloji getirir. Kalite ve maliyet avantajları yaratır. İhracata ciddi katkıda bulunur.

Eskişehir’de yabancı sermaye süper marketlere yöneldi. Sıfırdan yatırıma gelen para yok denecek kadar azdır.  Ancak ETO, ESO EOSB ve diğer meslek örgütleri,  yabancı sermaye ile ilgili olarak yeni stratejiler belirlemeli, Eskişehir’e sıfır yatırım, yani üretime yönelik yabancı sermayeyi teşvik etmelidir. 

Eskişehir’de yabancı sermayenin, sıfırdan yatırım yapabileceği imkânlar var. Özellikle de madencilik alanında, çok iyi bir fizibilite çalışması yapılır, tesisler kurarak  Eskişehir’ de madenleri yüksek katma değerli uç ürün olarak ihraç etmek kaydıyla yabancı şirketlere ruhsat verilebilir.

Eskişehir’ de dünya standardındaki, altın, boraks, krom, manganez, asbest, dolomit, cips, kaolen, manyezit, perlit, Eskişehir Taşı(Lüle Taşı), talk, toryum, mermer gibi madenler mevcuttur.

Bugün madenlerin, Eskişehir ekonomisine katkısı ise yok denecek kadar azdır.  Eskişehir’deki madenlerin çıkartılması, işlenerek ihraç edilmesi hem ülke, hem de Eskişehir ekonomisine ciddi katkıda bulunacaktır.  Ancak madencilik faaliyetlerinde, kamunun etkin gözetim ve denetimini, diğer taraftan çevre ve ekosistemlerin korunmasını sağlamak şarttır.

Elbette ülkemiz ve Eskişehir’de, ekonomik kalkınmaya ve yoksulluğun azaltılarak, gelir dağılımının düzeltilmesi hedeflerine yönlendirilen bir " yerel ve ulusal madencilik politikası" oluşturmanın gerek toplum, gerekse madencilik sektörünün gelişimi bakımından gereklidir. 

Eskişehir’de kanun ve kurallara riayet etmek suretiyle kalkınma amacıyla ve sanayi, maden, tarım ve hizmet dahil olmak üzere üretim ile ilgili tüm faaliyetlerin arttırılmasına ve üretimine yönelik yabancı yatım teşvik edilmelidir.

Eskişehir’de yer alacak yabancı sermayenin ekonomik büyümeye, teknolojinin geliştirilmesine, üretim kalitesinin yükseltilmesine, iş fırsatlarının arttırılmasına, ihracatın geliştirilmesine ve diğer pazarlara açılma imkânının yaratılmasına da öncülük etmelidir.

Eskişehir’ de yabancı veya yerli yatırımların ivme kazanması için, bir “MASTER PLAN”a ivedilikle de ihtiyaç vardır. Eskişehir için yapılacak bir Mastır Plan, hem bölge sanayicisi hem de yerli veya yabancı yatırımcı için rehber olacaktır.

Yabancı sermayenin, ülke ve Eskişehir ekonomisine katkısının daha olumlu olması için yerli firmalar pasif öğrenme yerine dinamik öğrenme süreci içerisine girip teknoloji üreten, içerde rekabet eden ve ardına yurtdışına açılan küresel firma olma stratejisiyle hareket etmelidirler.   Aksi takdirde yabancı sermayenin, tek başına Türkiye'nin temel problemleri olan teknoloji, istihdam, cari açık gibi konularına çare olması mümkün değildir.

Eskişehir’ de gerçekleştirilecek yabancı yatırımlar, ülkemizin ve Eskişehir’in büyüme performanslarına, işsizlik oranlarına, refah seviyelerine ve küresel rekabet gücünü arttırma hedeflerine etki eden önemli bir unsurdur. En avantajlı olan da doğrudan yabancı sermaye yatırımlarıdır.

Eskişehir'de hayata geçecek olan yabancı sermaye, milli güvenliği ve kamu menfaatlerini tehdit etmemeli, çevreye, ülke ekonomisine zarar vermemeli en önemlisi de yerli yatırım sonucu üretimin kayba uğramasına yol açmamalıdır.

Ayrıca doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının Eskişehir’e girişi ile sermaye kıtlığı sorunlarının kalkmasına yardımcı olurken ve diğer makro ekonomik göstergeler üzerinde olumlu etki de oluşturacaktır. Beraberinde getirdikleri yeni teknolojiler, yeni yönetim anlayışı ve birtakım olanakları ile de Eskişehir sanayisine katkıda bulunacaktır.

Eskişehir konumu, yetişmiş işgücü, doğal zenginlikleri, sanayi altyapısı ve bilgi birikimi ve diğer imkânları ile doğrudan yabancı sermayenin, sıfırdan yatırım yapabileceği imkânlara sahiptir.  Yeter ki üretime yönelik doğrudan yabancı sermaye ile ilgili stratejiler belirlensin, sürekli kalıcı ve sonuç alıcı bir şekilde gündemde tutulsun.