Eğitimin, en önemli amaçları arasında, bireyin ve toplumun, sosyal yönden gelişmesini sağlamak, onun içinde bulunduğu ortama, dengeli bir şekilde uyumunu gerçekleştirmektir. Bu uyumu oluşturacak olan sağlam temellerin, Okul Öncesi Eğitimi döneminde atılması gerektiği de bir gerçektir
Eğitim sistemimizin, ilk basamağını teşkil eden Okul Öncesi Eğitim, ülkemizin, geleceğinde hayatî önem taşımaktadır.
Atalarımız da “İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de odur” demiştir.
. Bu nedenle de Okul Öncesi Eğitim, ülke genelinde zorunlu olmalıdır. Her çocuğumuzda, okul öncesi eğitime gitmelidir. Toplum, devlet ve aileler, okul Öncesi Eğitimi, çocuklarımıza sağlamak içinde her türlü fedakârlığı yapmalıdır.
Çünkü çocukların, bedensel, zihinsel, duygusal gelişimini ve iyi alışkanlıklar kazanmasını, onların ilköğretime hazırlanması, çocukların zeka gelişiminin %70 lik kısmı, 6 yaşına kadar tamamlanır ve öğrenme becerisi bu yaşta gelişir.Grup içine katılması, insanlar, özellikle de arkadaşları ile sağlıklı ilişkiler kurması, kültürel değerlerine sahip çıkması, sosyalleşmesi gibi olgular bu yaşta gelişir.
Çocuklar, dilini, doğru, yanlışsız ve güzel konuşma özelliğini, bu yaşta öğrenir. Toplumu, çevreyi, evreni ve insan davranışlarını tanıma başlar. Nesneleri, bu yaşta öğrenir. Doğuştan, sahip olduğu meziyetlerini geliştirir.
İnsan yaşamında, 0-6 yaş arası çok önemlidir. Çünkü bu yaşlar, çocuklarımızın, " DUYGUSAL", "ZİHİNSEL" ve "BEDENSEL" gelişimini tamamladığı dönemdir. Yine 0-6 yaş arası çocuklarımızın, öğrenmelerinin, en yoğun olduğu, temel alışkanlıklarının, zihinsel ve duygusal yeteneklerinin hızla geliştiği ve biçimlediği dönemdir.
Elbette her türlü zorluğa rağmen, ülkemizde, okul öncesi eğitimi, arzu edilen boyutlara getiren Okul öncesi eğitim kurumlarımız vardır Bu kurumlarımızdan biri de Öğretmen Esra Akkaya Anaokulu’dur.
Öğretmen Esra Akkaya Anaokulu, çocukların, gelişim düzeyleri, ilgi alanları ve ihtiyaçlarına göre, hazırlanan eğitim programları, bilimsel bilgiyi ve Türk kültürünü, ön plana çıkaran, sanatsal ve kültürel etkinliklere, önem veren, yaratıcılığı destekleyen, sevgiyi ve aile sıcaklığını hissettiren, bir kurum olarak da dikkat çekiyor.
Öğrenciler, bilgi ve beceriyi, ezbere dayalı olarak değil, araştırarak, sorgulayarak, yaparak ve yaşayarak edinirler. Ayrıca paylaşımcı, kendini ifade edebilen, sorumluluk sahibi, kendi haklarını korurken, başkalarının haklarına saygı gösteren, Türk gelenek ve göreneklerine, karşı da duyarlı olurlar.
Okulda, yaparak, yaşayarak, eğitim-öğretim ön planda. Okulda, çocuklar, bu öğrenme sürecinde aktif rol üstleniyor. Eğitimlerde, öğrenciler, hem etkilenen, hem de etkileyen kişi olarak bir rol üstleniyor. Okulda, uygulanan çalışmalarda, öğrenciler, katılımcı, aktiviteler sırasında yaratıcılık, problem çözme, iletişim kurma, zaman yönetimi, kendi kendini kontrol ve uzlaşma becerilerini, test etme ve geliştirme fırsatını bulduğundan, etkilenen rolündedir.
Öğrenciler, katılımcı, aynı zamanda, gerek aktiviteler sırasında ve özellikle aktiviteler sonrasında, kendi deneyim ve gözlemlerini, grubun diğer üyeleri ile paylaşma fırsatını bularak, etkin bir grup dinamiği yaratıyorlar..
Öğrenmenin, kalıcı olabilmesi için, davranışlara yansıtıyorlar. Dolayısıyla öğrenciler, öncelikle kendi yaşadıklarını, daha sonra da grupta diğerlerinin paylaştıklarını, içselleştirerek, daha kalıcı bir öğrenme süreci yaşamış oluyorlar.
Anaokulunda, çocuklar kendi etkinliklerini seçebiliyorlar, hazırlayarak, yorum yaparak, kendilerini ifade edebiliyorlar. Bilgi edinmede, öğrenmede, etkin, seçici ve karar vericidir. Öğrenciler, oyun, gözlem ve duygularını kullanarak, hem kendilerini ve birbirlerini tanımaya çalışıyorlar.
Öğretmen Esra Akkaya Anaokulu, çocuklara, sevgiyi ve aile sıcaklığını hissettiren, okul öncesi eğitiminin, daha da geliştirilmesi için. Ar- Ge çalışmaları yapan, okul öncesi eğitim alanında, proje üreten, başarılı ve örnek bir eğitim kurumdur.
Öğretmen Esra Akkaya Anaokulu Müdürü Sayın Hilal BAŞARAN’ ıPazartesi günü ziyaret ettik. Bir yöneticide sahip olması gereken, bilgi, deneyim, önsezi, yetki ve sorumluluk trafiğini doğru yönlendirme ve denetleme, başarı ve başarısızlıkları paylaşabilme, ekibini eğitebilme gibi, meziyetlere de sahip olduğunu gördük.
Sohbet süresince, akılcılık, bilimsellik ve çağdaşlığı, manevi hazzı, her düşünce ve söyleminde hissettirdi. Yaşantısı, davranışı, düşünceleri, fikirleri ve icraatı ile de dikkat çekti.
Öğretmenler, öğrencileri fiziksel ya da psikolojik eksiklikleri olabileceğini düşünerek söz konusu öğrencilerin karşılaştıkları sınıf içi ve sınıf dışı sorunları tespit ediyorlar. Öğrencilerin karşılaştıkları problemleri tespit ettikten sonra bunlar için olası çözüm önerileri geliştiriyorlar ve bu önerileri deneyerek, en uygun çözüm yoluna ulaşmaya çalışıyorlar.
Okulda, eğitim hizmetlerini daha kaliteli biçimde götürebilmek için çağdaş eğitimin tüm imkânlarından etkili bir biçimde yararlanılıyor. Bu imkânlardan yararlanmak suretiyle öğrenme-öğretme ortamını iyileştirmek, eğitimin kalitesini yükseltmek ve eğitim hizmetlerinin kapsamını genişletmek için de her türlü imkândan istifade ediliyor.
Okul Müdürü Sayın Hilal BAŞARAN ve ekibini kutluyoruz.