Sivrihisar, Eti ve Frig uygarlıkların yanı sıra, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi, önemli uygarlıklara da ev sahipliği yapmıştır. Ancak İlçeye, genellikle TÜRKMEN, gelenek ve görenekleri hâkimdir.
İlçe, tarih kokar. Tipik Anadolu şehirlerinin bütün özelliklerini barındıran Sivrihisar, aynı zamanda ünlü kral Midas’ın da memleketidir. M.Ö 700 yıllarında, Frigler’in yerleşme yeri olunca "Spalya"’ya, dönüşmüş. Şehrin bir diğer özelliği, o dönemin meşhur Kral Yolu’ nun üzerinde bulunması idi.
Sivrihisar’ da yer alan 1967 yılında Belçika Gent Üniversitesi tarafından aralıklarla 2008 yılına kadar kazı çalışmaları yapılan, pessinus önemli tarihi bir kenttir. Roma Çağı'nda Pessinus’a giden yollarda mil taşları kullanılmış, Hellenistik Çağ'da onarılan şehirdeki tapınak, meclis binası, stoa, kanal, tiyatro ve yollar önemli tarihi zenginliktir.
Ayrıca dini inanışın temeli olan ve yeryüzündeki bütün varlıkların doğurucusu olarak bilinen, ulu ana tanrıça Kibele’ nin, büyük tapınağı da Sivrihisar sınırları içerisindedir. Geçmişi ise M.Ö 3500 lere dayanıyor
Sivrihisar’ ın, kültür ve tarihi mirası, örf, adet ve gelenekleri, aynı zamanda, kimliği olduğu kadar, zenginliğidir. Bu zenginlik, Sivrihisar’ ı, diğer yerleşim alanlarından ayıran da en önemli unsurdur. İlçenin, kültürel ve tarihi mirası, turizme ve ekonomisine, kazandırılırsa, bu değerler, geleceğe de taşınır.
Sivrihisar da, BEYPAZARI ve SAFRANBOLU gibi, tarihi ve kültürel mirasını, turizme kazandırabilir. Ayrıca ilçede, AB fonlarından yararlanılarak, tarihi ve kültür mirası konu edinen, kültür projeleri üretilerek hayata geçirilebilir.
Sivrihisar Sosyal Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı olduğumuz dönemde, o günlerdeki Sivrihisar Kaymakamı Sayın Ahmet Katırcı’ya , Sivrihisar’da uygulamak istediğimiz, “ÜRÜN”, “KÜLTÜR” ve “ AĞAÇLANDIRMA” projeleri ile ilgili çalışmalarımızı sunmuştuk. Ancak bazı nedenlerden dolayı, projeler, hayata geçirilemedi
Sivrihisar’da, evler, taş kaplı sokaklar, hala aynı şekilde muhafaza edilmektedir. Sivrihisar evlerinin içi, insana büyük haz verir. Tavan ve dolaplar, ahşap süslemedir. Ocak başı kandillik, raf ve sergenler, özel tarzda ahşaplarla süslenmiştir.
Merdiven tırabzanları da ahşaptır. Ahşap süslemeli, cumbalı evlerde, kalem işçiliği ve oyma sanatının, en güzel örnekleri vardır. Merdivenlerden çıkınca, odaların açıldığı üst hanaya girilir. Burası boydan boya uzanır. Hanaya açılan odalarda, mutlaka gusülhane bulunur. Hanayın bir başında, abdestlik, öbür başında, balkon yer alır. Balkonların bazıları bahçeye, bazıları da cadde ve sokağa bakar. Bunların cumbalı ve kafesli olanları da var.
Sivrihisar’ ı her ziyarette, nostalji yaşatan, keçeciler arastadaki, keçe yapılışını, duvarlara asılı kepenekleri, Demirci, ustalarının çekiç seslerini, sırımdan yapılmış , halaçların yün atışı, susam ve haşhaştan, yağ çıkaran, yağhanelerin güzel kokuları, bakıra şekil veren bakırcı ve tenekeci ustalarını, berberleri, saraçları, nalbantları, semercileri, terzileri, sarafları ve manifaturacıları, hatırlamamak mümkün mü?
İlçenin yemek kültürü, her beldeye nasip olmayacak kadar zengindir. Bazlama veya mayalı ile sıcak bamya çorbası içmek, yufka ile kelem ve yaprak dolması yemek, baklava, su böreği, arabaşı, altın sarısı un helvası, etli pilav, yarma aşı, dene aşı, keşkek aşı, düğ köftesi, göce aşı, göce dolması gibi daha pek çok yemeğin, damak zevki, yıllardır gündemdedir.
Ayrıca Sivrihisar’ da, yetişen, Kepen lahana ve pırasası, Koçaş patlıcanı, Dümrek nohudu, Okçu fasulyesi, İstiklâlbağı mercimeği ve mülk soğanı ve diğer ürünlerin, kendilerine has özellikleri ve damak zevkleri aranan ürünlerdir.
Sivrihisar’ın, kültürel mirasın ve tarihi değerlerin turizme kazandırılması için, mevcut değerleri, kullanılabilir, İlçe de mevcut el sanatlarının ,tasarım ürünlerine dönüştürülmesi, bu doğrultuda takı-tasarım, kilim, seramik ve ahşap alanında eğitim ve uygulama atölyeleri de kurulabilir. .
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesinde yer alan Sivrihisar Ulucami Selçuklu döneminden günümüze ulaşan, Anadolu’nun nadir ahşap direkli camisini, Alemşah Kümbetini, Saat Kulesi ve Seyir Terasını, Türkiye’nin en büyük kiliselerinden birisi olan Ermeni Kilisesini, tarihi Sivrihisar Evlerini ve TBMM dışında bakanlar kurulunun ilk kez toplandığı Zaimağa Konağını gezme fırsatı buluyorlar
Sivrihisar’ da, bir yandan gezginlerin rahatı sağlanırken, diğer yandan doğal ve kültürel çevrenin ihtiyaçları gözetilmelidir. Aynı zamanda ilçenin ekonomik kalkınma ve rekabet gücü kazanma çabalarında, doğru bir denge kurabilmek için, tüm tarafları bir araya getiren bütüncül bir yaklaşımı gerçekleştirerek, kültürünü ve tarihi mirasını korumalı, ziyaretçilerle de paylaşılmalıdır.
Sivrihisar, turizmle ilgili gelişmelerin, hızını ve niteliğini doğru kavramak, ilçenin bu alandaki geleceğini doğru yönlendirmek için ivedilikle, "TURİZM MASTER PLANI" na ihtiyaç vardır. Sivrihisar için, yapılacak mastır plan, turizm alanına yatırım yapacak hem bölge yatırımcısı için, hem de bölge dışından gelecek yatırımcılar açısından rehber olacaktır.
Sivrihisar da mevcut, Nasreddin Hocanın Anıt mezarı ve kızının kabri, Türkiye’nin ilk ve tek Açık Hava heykel Müzesi, tarihi Saat Kulesi ve Seyir Terası, Nasreddin Hoca Kültür Evi, Sivrihisar Kilim Müzesi, Kurtuluş Müzesi Zaimağa Konağı gibi tarihi ve kültürel turizm mekânları, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor
. Kültürel miras, kültür ve geleneklerden oluşur. Bu miras, çağdaş ülkelerin ve toplumların, öncelikli ulusal ve evrensel görevleri arasındadır. Sivrihisar’ın, tarihi ve kültürel mirası ve doğal çevresi de korunmalıdır. Çünkü bu değerler, İlçenin tarihini ve kimliğini temsil eder ve bu unsurları geleceğe de taşır.
Yalçın kayaların, eteğinde kurulan Sivrihisar, tarihi ve kültürel mirası ve insanının, girişimci ruhu ile her alanda, gelişmeye namzet ve örnek bir ilçe olabilir. Yeter ki ilçedeki kurum/kuruluşlar, kişi/kişiler, özellikle de sivil toplum örgütleri, ilçenin, tarihi ve kültürel mirasını, ilçe turizm ve ekonomisine kazandırmak için, birlikte, hareket etsinler, imkanları ölçüsünde de maddi ve manevi katkıda bulunsunlar.