Kütahya, Afyonkarahisar ve Eskişehir illeri sınırları içinde, yer alan ve "İkinci Kapadokya" olarak nitelenen, Frig Vadisi, yıllardır, tanıtım çalışmalarıyla, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini bekliyor ama bu yönde,  arzu edilen bir çalışma da yok denecek kadar azdır.

Yaklaşık 3 bin yıllık geçmişe sahip Ege ve İç Anadolu bölgelerindeki Afyonkarahisar, Ankara, Eskişehir, Kütahya illerini, kapsayan ve 506 kilometrelik parkuruyla Frig Yolu'nun Türkiye'nin yeni turizm markası olmasını hedefliyor. Ancak bu hedefler, hep sözde kalıyor.

Frigler’den kalma kaya yerleşimleri, kaya anıtları, mezar odaları,  peri bacaları ve diğer doğal güzellikleriyle Türkiye'nin en güzel vadilerinden biri olarak ön plandadır. Kütahya'daki Yenice Çiftliği, Afyonkarahisar Seydiler ve Ankara'nın Polatlı ilçesinde bulunan Frigler’in siyasi başkenti Gordion (Yassıhöyük) olmak üzere üç noktadan ulaşılabilen yol, uygarlığın dini merkezi olan Eskişehir'in Han ilçesine bağlı Yazılıkaya Mahallesi'nde birleşiyor

Eskişehir, Kütahya ve Afyon illerindeki ilgililer, kendi aralarında, “Frig Vadisi" ile ilgili toplantılar yapıyorlar. Ancak bu toplantılarda, ne gibi kararlar alıyorlar veya nasıl bir strateji izleyecekler bilinmiyor. Ancak açıklamalarında, Frig Vadisi’nin, turizme açılacağı hep söylendi. Bu söylemler de bir türlü hayata geçirilemedi.

Eskişehir, Frig Vadisi’ne sahip çıkmak ve gereğini de yapmak zorundadır.  Çünkü Afyonkarahisar ve Kütahya il sınırları içinde, Frig eseri, Eskişehir’e göre, daha az.  Han, Seyitgazi ve Merkez ilçede toplam, 107 adet tescili yapılmış sit vardır. Bu sitlerle ilgili olarak 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı gerçekleştirilmiş olup, yenilenmesi ve yeniden yapılması gereken yollarda belirlenmişti. Ancak istenen hedeflere ulaşılamadı.

Ayrıca Yazılıkaya Örenyeri ve köyüne ait, Eskişehir Kültür ve tabiat varlıkları Koruma Kurulunca onaylı, 1/1000 ölçekli uygulama planı da gerçekleştirilmiş durumdadır.  Han İlçesi’nin,  koruma amaçlı İmar planı ise, her türlü işlemi bitirilerek, uygulamaya hazır hale getirilmişti.

Elbette Frig Kültürel Mirası Koruma ve Kalkınma Birliği yeni kuruldu. Bu kurulu eleştirmek yerine, destek olmak gerekir. Ancak yıllardır, Frigya vadisi gündemde olmasına rağmen, Frig vadisi ile ilgili vaatler hep sözde kaldı.

Bir an önce Frigya Bölgesi ile ilgili gelişmelerin,  hızını ve niteliğini doğru kavramak, bölgenin geleceğini de doğru yönlendirmek için, bir "MASTER PLAN" mutlaka hayata geçirilmelidir. Bölge için yapılacak "MASTER PLAN", hem bölge, hem de bölge dışından gelecek yatırımcı için de rehber olacaktır

FRİG vadisi ile ilgili, Turizm Mastır Planı çalışması yapılması konusunda yeterince hemfikir olan Eskişehir, Afyonkarahisar ve Kütahya illeri, çeşitli vesilelerle bunu dile getirmelerine rağmen, beklenen somut bir gelişme olmadı. Mastır Plan çalışmaları, bir an önce FRİGKÜM tarafından ivedilikle ele alınmalıdır.

Frigya Vadisi’nin, Turizme açılabilmesi için ulaşım, konaklama, dinlenme ve benzer tesislerin de, yapılması zorunludur. Öncelikle bu bölgelerdeki yerel değerlerin turizme kazandırılması veya yerleşim alanlarındaki kültür değerlerinin, bölgenin ekonomisinin motoru olabilmesi için, ciddi bir fizibilite çalışması yanında, halkın bu alanda eğitilmesi de şarttır. .

FRİGKÜM’ün kurulmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, 31 Ekim 2009 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ancak bu birliğin mutlaka kurumlaştırılması şarttır. Aksi halde alınan tüm karalar, askı da kalır.

Ayrıca FRİGKÜM,  Frig vadisinde yaşayan halka rağmen, başarılı olması çok zordur. O nedenle de TOPLUM KATILIMI”  hep ön planda olmalıbölge halkı, her aşamada bilgilendirilmeli hatta fikri de alınmalıdır.  Bu sağlandığı zaman bölge halkı daha da bilinçli hareket edecek,  Halkın Frig vadisi ile ilgili proje/projelere maddi ve manevi katkısı da ciddi boyutta olacaktır.

Yine geçmiş yıllarda, CHP Eskişehir Milletvekillerinden Sayın Mehmet Vedat YÜCESAN,  Sayın Mehmet Ali ARIKAN ve Sayın Mehmet Cevdet SELVİ tarafından, Frig Vadisi’nin “Milli Park” ilan edilmesi için 28 milletvekili ile birlikte kanun teklifinde bulundular. Ancak sonuç alınamadı. 

Öte yandan, Frigya vadisinin, fiziki yapısı mutlaka korunmalıdır. Çünkü bu yapı Kapadokya’dan daha güzeldir. O nedenle de bu bölgedeki yerleşim alanlarındaki yapılaşma, bölgenin tarihi dokusuna ve frig mimarisine uygun olarak gerçekleştirilmesi sağlanmalı, takibi ve denetimi de sürekli hale getirilmelidir.

Geçmiş yıllarda görev yaptığım Han İlçesi, doğa turizmi açısından, önemli bir bölgedir. İlçenin, doğası, kültürel ve tarihi mirası, özellikle de Yer Altı Şehri, turizmi canlandırabilir.

FRİG VADİSİ, doğal güzellikleriyle ve kültürel konumuyla, potansiyel bir turizm cennetidir. Tüm turizm aktivitelerinin, yaşatılabileceği merkez statüsüne sahiptir. O nedenle de ulusal ve uluslararası alanda tanıtılması için, Dağlık Frigya’yı,  kapsayacak şekilde rehber ve turistik haritalar ile web sayfasının hazırlanması olumlu bir adım olacaktır.

Frig kültürüne ait kale duvarları, yerleşim merkezleri, kaya anıtları, kabartmaları, su sarnıçları, sunaklar, karlıklar, nişler, kaya mezarları, basamaklı anıtlar ve antik yolların tarih, kültür ve doğa turizmine kazandırılması için hazırlanan “Frigya Vadisi Projesi” çalışmaları bir an önce bitirilmelidir.

Frig Vadisi "DOĞA TURİZM" için, ideal bir bölgedir. Nitekim bir arkeolog, "Frig Vadisi Kapadokya’dan, çok daha güzel" demişti. Ayrıca Frigya Vadisi,  Frigler dışında, Hitit, Lidya, Pers, Roma, Bizans ile Selçuklu ve Osmanlı Türk Uygarlıklarına ait, tarihi ve kültürel değerlere de sahiptir.
Bölgedeki kurum/kuruluşlar, sivil toplum örgütleri ve halkın katılımı ile frig vadisinde,  ulusal ve uluslararası arenaya hitap edecek etkinlikler ve festival düzenlenerek, bölge tanıtılabilir ve turizm açısından, cazip hale getirilebilir.