2023-2024 eğitim ve öğretim, yılı başladı. Eğitim, kurum/kuruluşları, her türlü zorluğa rağmen, planlı ve programlı, bir şekilde, çağdaş ölçütlere uygun, kişiyi temel alan, bilgi üreten ve kullanılmasını bilen, teslimiyetçi değil, “SORGULAYICI”, ezberci değil, “ARAŞTIRICI”, bilgi üretmek içinde, “YARATICI” nesiler yetiştirmek zorundadır.

Çünkü ülkelerin, gücü ve zenginliği iyi eğitime sahip, nitelikli insan gücü ile orantılıdır.

 Eğitim, kişilerin karakterlerini geliştirir, onları erdemli insan yapar; özgüveni, sorumluluğu, dürüstlüğü ve diğer doğru davranışları kazandırır. Eğitilmiş ve bu nitelikleri kazanmış insanların, oluşturduğu bir toplumlar, her alanda başarılı olurlar.

 Ülkemizin, temel eğitimde,  derslik,  araç ve gereçler, laboratuvar, mali kaynaklar,  eğitim yönetimi, öğretim programları ve öğretmen atamaları, veli-okul ilişkileri ile eğitim sistem ve planlaması gibi konularda,  çözümlenmesi gerekli sorunlar da bulunmaktadır

  Ülkemizde, ikili öğretim hâlâ sorundur. Hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri,   bunun kaldırılacağını sürekli belirtti. Ancak bakanlık yetkililerince son açıklanan verilere göre, ikili eğitim devam ediyor. .

Ülkemizdeki, eğitim programları, öğrencilerin, ilgi istidat ve kabiliyetleri arasındaki farkları, dikkate alabilecek esneklikte olmadığı gibi, Türk toplumunun, temel değerlerine, kalkınma ihtiyaçlarına, yeterince cevap verecek nitelikte de değildir. 

  Eğitim programları, öğrencilerin, ilgi istidat ve kabiliyetleri arasındaki farkları, dikkate alabilecek esneklikte olmadığı gibi,  Türk toplumunun, temel değerlerine, kalkınma ihtiyaçlarına yeterince cevap verecek ölçüde değildir.

Türkiye’nin, eğitim-öğretim alanında, sürekli ve kalıcı, eğitim sistemi ve programları olmadı. Her gelen siyasi iktidar, sistem ve programları, kendi görüş ve düşüncesi doğrultusunda değiştirdi. Sonuçta da yılardır,  eğitim-öğretim çalışmaları, yaz-boz tahtasına dönüştü. Fatura ise, geleceğimizi teslim edeceğimiz, çocuklarımıza çıkartıldı. 

Nitekim MİLLİ Eğitim Bakanlarından, Sayın Nabi Avcı, Antalya’da Türkiye Özel Okullar Birliği’nin eğitim sempozyumunda yaptığı konuşmada, gerek yaş, gerek meslek, gerekse bilgiler itibariyle eğitim dünyasının tam bir yazboz tahtası olduğunu söyledi.

Türkiye'nin bütün okullarında 4 artı 4 artı 4  sistemi ile AKP iktidarı arzu edilen başarıyı yakalayamadı.  Bu karardan sonra Türkiye, PISA sonuçlarında en çok düşüşü okuma ve fen bilimlerinde yaşamıştır. 11 sıra birden gerileyerek, 72 ülke arasında fen bilimlerinde 52, matematikte 49, okumada ise 50'inci sırada yer alabilmişti.

 Eğitim alanındaki diğer bir önemli sorunda, “KALİTE”dir. Maalesef, ülkemizde genelde “Kaliteli Eğitim” denilince, öğretmene düşen öğrenci sayısı,  sınıf mevcutları gibi eğitimin kalitesine tesir eden maddi unsurlar üzerinde duruldu. Şüphesiz, bunlar çok önemlidir. Ancak kaliteli eğitimi, toplumun ihtiyaçları ve beklentilerine uygunluk belirler.

Çağdaş eğitimde ve gelişmiş ülkelerde, kaliteli eğitimin, en önemli unsurlarından biri de öğrencilerin, ana dillerine hâkimiyetlerini sağlamaktır. Ülkemizdeki, “Kaliteli Eğitim” için ilk hedeflerimizden biri de öğrencilerin, Türkçe’yi kullanma becerilerini, mümkün olduğu kadar en üst seviyeye getirmek olmalıdır.  . 

Ayrıca kaliteli eğitim, öğrenci merkezlidir. Bunu sağlamak için de bütün derslerin ve ders dışı eğitim faaliyetlerin, öğrencilerden beklenilen, bilgi, beceri tutum ve davranış kazandırmaya yönelik olarak düzenlenmesi, yanından onların ilgi ve kabiliyetlerinin de gözetilmesi gerekir. Kaliteli eğitim de dersler, amaç değil araçtır.

Öte yandan yapılan bilimsel araştırmalar ve çağdaş eğitime, yönelik çeşitli uygulamalar, çocuğun öğrenmesinin, en yoğun olduğu temel alışkanlıklarının, zihinsel yeteneklerinin geliştiği ve biçimlendiği dönemin, 3-6 yaş arasında olduğunu göstermiştir. 

Bu nedenle, ülkemizde ve Eskişehir’ de Okul Öncesi Eğitim okullaşma oranı, %100’ e ulaştırılmalı ve tüm çocuklarımızın, bu imkânlardan yararlanması sağlanmalıdır.

2023-2024 öğretim yılında, mesleki eğitime de önem verilmelidir. Çünkü mesleki eğitim ülkemizin kalkınması için, vazgeçilmez bir unsurdur. Sistem içinde yetiştirdiğimiz, insan gücünün, üstün niteliklere sahip olması, gelişen bilim ve teknolojiye uyum sağlamasını istiyorsak, meslek eğitimi yapan insanlarımız, gerçek iş koşullarında yaparak yaşayarak öğrenme esaslarına göre yetiştirmek zorundayız.

Ülke olarak, geleceğimizin, teminatı olan çocuklarımızı, en iyi şekilde yetiştirmek, hem görev, hem de toplumsal sorumluluktur.  Çünkü iyi yetişmiş; tarihini, milli ve manevi değerlerini, örf ve adetlerini, ülkesini ve dünyayı tanıyan, teknolojiyi kullanan, bilime, rekabete açık, özgüveni yüksek, donanımlı nesiller, hem kendilerinin geleceği, hem de ülkemiz ve dünyanın geleceği açısından, son derece önemlidir.

Nitekim Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK, “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.” demiştir.

Ülkemiz için yapılacak en önemli yatırım insana, özellikle de çocuklara ve gençlere yapılan yatırımdır. Çocuklarımızı ve gençlerimizi ne kadar iyi yetiştirebilirsek, onlara ne kadar çok imkân sunabilirsek, ülkemizin yarınları da o kadar parlak olacaktır.

 2023-2024 eğitim-öğretim yılında öğrenci, öğretmen ve velilerimize başarılar dileriz..