Başlıktaki ifade, Rahmetli Süleyman Demirel’in en anlamlı sözlerinden biri.
Zamanın neler getirebileceğini tahmin etmek gerçekten çok zor.
Bu nedenle siyasette, hiçbir olasılığı göz ardı etmemek gerekiyor.
***
Bugünkü köşe yazımda, sonuçları bakımından son derece önemli olan bir olasılığa değinmek istiyorum.
Şimdiye kadar her konuda Cumhur İttifakı’nın karşısında bir duruş sergileyen DEM Parti’sinin, önümüzdeki periyotta bu tutumunun aksine çok daha ılımlı bir politika izlemesi söz konusu olabilir.
Bu durumda ise bugüne kadar bildiğimiz tüm siyasi denklemleri unutmak gerekebilir.
***
Mesela ufukta Anayasa değişikliği görünüyor ve bu konuda bir referanduma gidileceği düşünülüyor.
Lakin DEM Parti’sinin Anayasa değişikliğini desteklemesi durumunda, referanduma bile gerek kalmadan kestirme bir yol ortaya çıkıyor.
***
Öncelikle TBMM’deki milletvekillerinin partilere göre dağılımına bakalım:
Adalet ve Kalkınma Partisi: 268
Cumhuriyet Halk Partisi: 130
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi:57
Milliyetçi Hareket Partisi: 47
İyi Parti: 29
Saadet Partisi: 20
Bağımsız Milletvekili:13
Demokrasi ve Atılım Partisi: 12
Hür Dava Partisi: 4
Yeniden Refah Partisi: 4
Türkiye İşçi Partisi: 3
Demokratik Bölgeler Partisi: 2
Emek Partisi: 2
Demokratik Sol Parti: 1
Demokrat Parti: 1
(Not: Milletvekillerinin partilere göre dağılımıyla ilgili veriler önceki haftaya ait olup, son günlerdeki istifalar sebebiyle rakamlarda az da olsa sapmalar olabilir.)
***
Anayasa değişikliğini düzenleyen 175. maddeye göre; Anayasa değişikliğinin halk oylamasına sunulabilmesi için 360 milletvekili gerekirken, bu teklifin halk oylamasına gerek kalmadan Cumhurbaşkanı tarafından onaylanabilmesi için genel kurulda en az üçte iki (400) sayıda milletvekilinin desteğini alması gerekiyor.
Bundan sonrası basit matematik hesabı:
Ak Parti ile MHP’nin milletvekili sayısı toplamı: 315
DEM Parti, destek verirse bu rakam 372 oluyor.
Bu durumda Anayasayı halk oylamasına gerek kalmadan değiştirebilmek için ihtiyaç duyulan rey sayısı: 28
***
Şimdi de ihtiyaç duyulan 28 milletvekilini, yukarıdaki tablodan bulmaya çalışalım.
Ahmet Davutoğlu’nun liderliğindeki Gelecek Partisi’nin milletvekili sayısı: 10
Ali Babacan Liderliğindeki DEVA Partisi’nin milletvekili sayısı: 12
Geçmişte Ak Parti’nin önde gelen isimlerinden olan her iki lider de, konuyla ilgili açıklamalarında anayasa değişikliğine sıcak bakabileceklerini ifade etmişlerdi.
Bu durumda yani her iki liderin destek vermesi halinde, Anayasa’nın halk oylamasına gerek kalmadan değiştirilebilmesi için ihtiyaç duyulan milletvekili sayısı 6’ya düşüyor.
***
Senaryonun son bölümünde 6 milletvekiline ihtiyaç var.
Önümüzdeki günlerde İYİ Parti’den Ak Parti’ye beş ya da altı milletvekilinin geçebileceği ifade ediliyor.
İYİ Parti’den Cumhur İttifakı’na beklenen bu katılımlar gerçekleşirse iş tamamdır. Olur da gerçekleşmezse, bu sefer de diğer ihtimaller devreye girer.
Mesela Yeniden Refah Partisinin destek vermesi söz konusu olabilir.
Bu ihtimal de olmadı diyelim.
13 tane bağımsız milletvekilinden, 6’sı destek veremez mi?
Bu noktadan sonra sözü daha fazla uzatmanın pek bir manası yok: Konu 6 milletvekiline kalırsa bir şekilde çözüm bulunacaktır.
Hülasa; ama yukarıdaki senaryoyla, ama halk oylamasıyla…
Anayasa değişikliğinin kapısı çoktan aralandı diyebiliriz.