CHP'nin cumhurbaşkanı adayını belirlemek için 23 Mart'ta yapılacak ön seçim için hazırlıklar hız kesmeden devam ediyor.
Ön seçimi yürütecek Örgüt Denetiminde Ön Seçim Merkez Kurulu'nun başkan ve üyeleri belirlenirken, önseçimde kullanılacak oy pusulalarının basım işlemine de başlanıldığı açıklandı.
Tüm bu koşuşturma içerisinde İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, ön seçime katılmaya hak kazandığı duyuruldu.
***
Bu yaşananlar sizce de garip değil mi?
Ön seçim merkez kurulu başkan ve üyeleri belirleniyor…
Ön seçim için oy pusulaları bastırılıyor…
Üyelerimizin iradesiyle Cumhurbaşkanı adayımız belirlenecektir diye nutuklar atılıyor…
***
Zannedersiniz ki ön seçimde on tane aday yarışacak (!)
Ekrem İmamoğlu seçime tek aday olarak girip tüm oyları alacak ve adı da demokratik bir seçim olacak.
Sonra da çıkıp diyecekler ki: Halkımız böyle istedi.
Tiyatronun böylesi (!)
***
Aslında senaryo böyle değildi.
CHP Lideri Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş ön seçimde yarışsınlar istedi.
Yılların MHP’lisi Yavaş ile yılların CHP’lisi İmamoğlu’nu, CHP üyelerine oylatmak gibi mantık dışı bir işe girişti.
Senaryo işte:
İmamoğlu, Yavaş’ın yenecek ve bunun adına da parti içi demokrasi denilecekti.
Sadece bu kadarla kalsa yine iyi.
Özel, İmamoğlu’nu bir süreliğine de olsa genel başkanlık koltuğundan uzaklaştırırken, Yavaş’ı da yedek aday olarak kulübeye çekecekti.
Hülasa; Mansur Yavaş bu oyuna gelmedi ve tüm planlar bozuldu.
***
Mansur Yavaş’ın katılmadığı bir ön seçimde, İmamoğlu’nun karşısında başka bir rakibin yer alması ise çok daha farklı bir soruna davetiye çıkaracaktı.
Çünkü İmamoğlu’nun siyasi yasak alması durumunda, B planının devreye sokularak Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı adayı yapılması gerekiyordu.
Ama bu sefer de ön seçimde ikinci olan isim, ‘İmamoğlu’ndan sonra en çok oyu ben aldım, o halde adaylık benim hakkım’ diyebilirdi.
Bu durum ise parti içerisinde bir kaosa neden olabilirdi.
***
Sonuçta 23 Mart'ta Ön Seçim Merkez Kurulu'nun başkan ve üyelerinin huzurunda tek adaylı bir ön seçim gerçekleşecek ve İmamoğlu ,‘olmayan’ rakibine karşı kıyasıya mücadele edecek.
Ardından parti üyelerinin oylarıyla, bu ‘zorlu’ ön seçimi kazanan Cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanacak.
Sonrasında ise kürsüde biraz demokratik seçim vurgusu, biraz da zafer sözleri…
Sanki sahnelenen bu ön seçim tiyatrosundan başka meselemiz kalmamış gibi…
Haksız mıyım?