İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Adil Atasoy, Sivrihisarlı bir ailenin başarı öyküsünü ve bugünlere nasıl geldiği hakkında bir yazı yayımladı.

SİVRİHİSAR’DAN ÇIKAN BİR DÜNYA MARKASI “SEĞMEN”:

“SEĞMEN KARDEŞLER GIDA ÜRETİM VE AMBALAJ SANAYİ AŞ.” HALKA AÇILIYOR.

Prof. Dr. Ömer Adil ATASOY

İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi

Değerli okuyucu, bugünkü sohbetimizde Yunus Emre’nin memleketi Sivrihisar’dan çıkarak soyadları olan “Seğmen” ismini bir Türkiye ve Dünya markası haline getirmiş Sivrihisarlı bir ailenin başarı öyküsünü dikkatinize sunmak istedik.

Sivrihisar dışarıya çok göç vermiş ve insanları hep başarılı olmuş tarihi bir ilçemiz. Eskişehir başta olmak üzere Ülkemizin çeşitli illerinde ve hatta dünyanın dört bir yanında başarılı olmuş alanında parmakla gösterilir iş insanlarımız, hemşerilerimiz var. Bu başarılı iş insanlarının ve onların çocuk ve torunlarının toprağında yoğuruldukları İlçelerini hatırdan çıkarmamaları ve Sivrihisar’da ailelerinin anılmasına vesile olacak bir iz bırakmaları biz Sivrihisar sevdalılarının daima en büyük arzusu olmuştur.

Rahmetli Amcam Muzaffer ATASOY, Sivrihisar Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde genellikle Belediyenin işlerini takip etmek veya hatırından çıkamadığı kişilerin işlerine yardımcı olmak için sık sık Ankara’ya giderdi. Ankara’ya gittiği zaman da vakit buldukça Sivrihisar’dan gelip Ankara’da iş güç sahibi olmuş hemşerilerini ziyaret eder; bazen de “Çakır Başkanın” Ankara’ya geldiğini haber alanlar, memleketten havadis almak ve sohbet için iş yerlerine davet ederlerdi. Amcamın en çok uğrak verdiği yerlerden birinin Seğmen Kardeşlerin işyeri olduğunu, Ankara dönüşünde Seğmen Kardeşlerin isimlerini sıkça anmasından bilirdim. Amcamın anlattığına göre üç Seğmen Kardeşin işlerini büyütüp; toptan gıda pazarlaması yanında reçel imalatı yaptıklarını duyardım. Sivrihisar’dan çıkıp Ankara’ya geldikten sonra aile isimleri “Seğmen” soyadını ticari marka olarak kullandıklarını öğrenmiştim. Akademik hayata atıldıktan sonra görev yaptığım şehirlerdeki alışveriş merkezlerinde gözüm hep “Seğmen” markasını arar olmuştu. Seğmen markasına olan ilgim hep devam etti. Ankara’ya gidip gelişlerim veya Ankara’dan geçişlerim kısa süreli ve günübirlik olunca Seğmen Kardeşleri ziyaret ederek tanışma ve görüşmem ne yazık ki mümkün olmadı.

Seğmen kardeşler Babalarının sağlığında, 1938 yılında memleketleri Sivrihisar’dan çıkarak Ankara’ya gelmişler ve Babaları ile birlikte açtıkları bakkal dükkanında ticaret hayatına atılmışlar. Daha sonraları bakkaliye işini bırakarak toptan gıda işine girmişler ve işlerini genişleterek 1958 yılında üç kardeş; Mehmet, İrfan ve Cengiz Seğmen kardeşler, Ağabeyleri Mehmet Seğmen’in etrafında kenetlenerek, “Seğmen Kardeşler Mehmet Seğmen ve Ortakları Kollektif Şirketini” kurmuşlar.  Daha sonraki yıllarda işlerinin Türkiye çapında gelişmesine ve pazarın büyümesine bağlı olarak 1986 yılında şirketlerini “Anonim Şirkete” dönüştürmüşler ve  “Seğmen Kardeşler Gıda Üretimi ve Ambalaj Sanayi Anonim Şirketini” kurarak aile şirketini büyütmüşler. Yeni yatırımlar yaparak reçel üretimi, gıda ürünleri paketleme ve pazarlama konusunda kendilerini geliştirmişler. “Seğmen” markasını çok farklı ve değişik ürünlerde güvenilir bir Türkiye ve Dünya markası haline getirmeyi başarmışlar.

Bunları neden anlatıyorum. Sivrihisarlı “Seğmen Kardeşlerin” kurduğu ve geliştirdiği şirket, ikinci kuşak ve hatta üçüncü kuşak “Seğmenlerin” de katkısı ile gelişmesini ve hizmetlerini daha da etkin ve verimli hale getirmek için, aile büyüklerinden aldıkları girişimcilik ve şirketlerinin geleceğine duydukları özgüvenlerinden kaynaklanan bir ruhla Babalarının kurduğu aile şirketlerini halka açık bir “Türkiye Şirketi” haline getirmek için bir kısım kişisel şirket  hisselerini toplumun istifadesine sunma kararı alarak gerekli yasal prosedürleri tamamlamış ve şirketlerini halka açık haline getirmek üzere yola çıkmış bulunmaktadırlar.

Şirketin “Onursal Yönetim Kurulu Başkanı” Müteveffa Cengiz SEĞMEN Beyin bir Ulusal TV.  Kanalında gerçekleşen sohbetinde; “Seğmen Kardeşlerin” başarılı olmasında öne çıkan bazı değer ve kuralların bir kısmını burada anmak isterim. Müteveffa Cengiz SEĞMEN, Seğmen kardeşlerin en küçüğü olduğunu, üç kardeşin ağabeyleri Mehmet Seğmen’in önderliğinde sırt sırta vererek, geride kalıcı ve yararlı bir eser bırakmak maksadıyla fedakarlık yaparak ve birbirlerine destek olarak çalıştıklarını; her zaman çağdaş bir işletmecilik anlayışını benimsediklerini, aile yapısı olarak maneviyata önem veren bir aile olduklarını belirtiyor;  “Onursal Yönetim Kurulu Başkanı” olarak iş ve hayat tecrübelerini, aile birikim ve bilgilerini gençlere aktarma çabası içinde olduğunu, onların iyi yetişmesine gayret gösterdiklerini; gençlerin acele etmeden, sağlam bir zeminde önlerini görerek hareket etmelerini tavsiye ettiğini belirtiyor, biz çalıştık ve  başardık bundan dolayı huzurluyum dedikten sonra  sohbetin sonunu her Anadolu insanının ağzından düşürmediği “Allah Devletimize ve Milletimize zeval vermesin” duası ile bitiriyordu.

Temennimiz, böyle sağlam bir aile yapısına sahip olup, memleket ekonomisine ve insanımızın refahına katkı amacıyla hareket eden “Seğmen Ailesinin Genç Kuşağının” başarılı olmaları ve şirkete katılacak yeni pay sahiplerine verdikleri sözleri yerine getirmeleridir. Bu konuda aile büyüklerinden aldıkları doğruluk, dürüstlük, manevi değerlere saygı, uzmanlık, ekip ruhu, dayanışma ve fedakarlık, çalışkanlık ve iş takibinde özen gösterme gibi meziyetlerin hakkını vereceklerinden eminiz.

 Bu vesile ile, Şirket Yöneticisi “Genç Seğmenlerden” yerine getirmelerini istediğimiz bir dileğimiz var. Şirketin planlanan yeni yatırımları konusunda karar alır ve yer tercihi yaparken, Dedelerinin ve Babalarının doğup büyüdükleri toprakları; Sivrihisar’ımızı unutmamaları, mutlaka yatırımlarından bir kısmını Sivrihisar’a yönlendirmeleri ve “Seğmen” markasının Sivrihisar Organize Sanayi Bölgesinde yer almasını sağlamalarıdır. Bu teklifimizin Sivrihisar’dan yetişen tüm iş insanlarımız ve şirketlerimiz için de geçerli olduğunu belirtmek isteriz. Sivrihisar tarihinde çok önemli bir üretim, ticaret ve sanayi merkezi olmuştur. Sivrihisar’ımızın şimdi de geçmişindeki eski ekonomik, ticari ve kültürel canlılığına kavuşmasını el birliği ile sağlamak durumundayız.