Bu yazı ahde vefa yazısıdır.

QNB Finansbank’ta çalıştığım yıllarda, Sayın Ömer Aras’ı tanıma fırsatım olmuştu. Her yıl düzenlenen yöneticiler toplantılarında yaptığı sunumları büyük bir heyecanla dinler, satır satır not alırdım. Onun o sene dünya ve ülkemizde yaşanan gelişmeleri değerlendirmesi, ardından da önümüzdeki yıl için öngörülerini paylaşması, benim için büyük bir ilham kaynağı idi.

Uzun yıllar emek verdiğim bankadan emeklilik dilekçemi sunduğum gün, Sayın Ömer Aras’ın araması benim için unutulmaz bir an oldu. Samimi bir içtenlikle, bankaya kattığım değer ve harcadığım emek için teşekkür ederken, “Hakkını helal et” dedi. Bu sözler, yılların birikimini, vefayı ve nezaketi içinde barındırıyordu. Böylesine güzel bir veda, bana büyük bir onur ve gurur yaşattı. Hayatım boyunca bu inceliği unutmayacağım.

Bankadan emekli olduğumda hiçbir üzüntü duymadım, ancak Ömer Bey’in o doyurucu sunumlarını bir daha dinleyemeyecek olmak içimde derin bir boşluk bıraktı. O, yalnızca bir yönetici değil, aynı zamanda bizleri geliştiren, geleceğe dair vizyon sunan bir liderdi. Onun çıkardığı “Deneyimler” kitabını duyduğumda, hiç düşünmeden aldım ve bir solukta okudum. Her satırında onun bilgeliğini, birikimini ve hayat felsefesini hissettim.

Ömer Aras: Bir Bilgi ve Değer Abidesi

Benim haddime değil belki ama Sayın Ömer Aras’ın bu ülke için ne kadar büyük bir değer olduğunu söylemek zorundayım. Onun ekonomi ve finans konusundaki derin bilgisi, yetiştirdiği yüzlerce üst düzey yönetici dahil uluslararası arenadaki saygınlığı, ülkemiz için paha biçilemez bir kazançtır. Onun sayesinde pek çok onbinlerce insan finans dünyasında kendine sağlam bir yer edindi, bizler onun öngörüleri sayesinde hep bir adım önde olmayı başardık.

İçimde Yankılanan Eleştiriler

Ömer Bey’in konuşmalarında vurguladığı noktalar, sadece akademik veya teorik bilgiler değildi. Onun eleştirileri, toplum adına duyduğu sorumluluğun bir yansımasıydı. Kartalkaya Oteli’nde meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği faciada, yetkililerin görevlerini yerine getirmediğine dair yaptığı eleştiriyi hatırlıyorum. O, sadece bir olaydan bahsetmiyor, hepimizi derinlemesine düşündürüyordu.

Aynı şekilde, konuşmasında yer alan  konulara getirdiği eleştiriler de benim yüreğime dokundu. Bu olaylar yaşandığında hepimiz kendi içimizde değerlendirmedik mi?Arkadaşlarımız arasında görüşlerimizi paylaşmadık mı? Sömestr tatilinde otelde yaşamını yitiren çocuklara üzülmedik mi? “Neden?” diye kendimize sormadık mı? Saatlerce televizyon programlarında bunlar  tartışılmadı mı? Ömer Aras’ın söyledikleri, aslında hepimizin iç sesiydi.

Yüreğimde Derin Bir Sızı

Bugün geldiğimiz noktada, 33 yıldır aynı evde yaşayan, 1987 yılından bu yana ülkemizin ekonomisine bankacılık sektöründe üst düzey yönetici olarak katkı sağlayan, saygın, beyefendi bir insanın polis eşliğinde ifadeye götürülmesi beni derinden yaraladı. Bu manzara, yalnızca bir kişinin hikâyesi değil, ülkemiz adına kaygı verici bir fotoğraf karesidir.

Onun vizyonu, bilgisini paylaşma isteği ve ülkemize katkıları göz önünde bulundurulduğunda, yaşananlar yüreğimde ağır bir sızı bırakıyor. Benim için Sayın Ömer Aras, sadece bir bankacı değil; örnek alınması gereken bir lider, bir bilge ve ülkemizin önemli değerlerinden biridir.

Sevgiyle kalın, farkındalıkla kalın.

Bekir Kalır