Gazeteci Ayhan Aydıner, haberes.com.tr internet sitesinde çok önemli bir habere imza attı.

Aydıner, Sivrihisar’daki Fahri Keskin Fen Lisesi’nde gerçekleşen “Sivrihisar’da Dehşet Pansiyonu” başlıklı yazısıyla, büyük bir skandalı gözler önüne serdi.

                                               

        ***                        

Ayhan Aydıner’in oldukça önemli iddialar içeren yazısının satır başları şu şekilde:

Fahri Keskin Fen Lisesi’nde okuyan bir erkek öğrenci, hemcinsi iki öğrenci tarafından taciz edildiğini iddia ederek okul yönetimine şikayette bulunur.

Okul yönetimi taciz iddiasına karşı çıkarak, öğrenciye konuyu kapatmasını söyler.

Pansiyonda görevli belletici öğretmen, konuyu duyar ve üst sınıf öğrencilerine tacize uğradığını söyleyen öğrenci ile arkadaşını hizaya çekmelerini söyler.

Bunun üzerine üst sınıf öğrencileri, tacize uğradığını söyleyen öğrenciyle arkadaşını hakaret ve küfürlerle fena bir biçimde döverler.

Dayak esnasında çok ses çıkması üzerine, bu sefer belletici öğretmen odaya gelir ve müdahale etmek yerine ‘sessiz şekilde dövün’ der.

Akşam yaşanan bu dayak ve işkence faslından sonra, yatmaya hazırlanan iki çocuğun odasına bu sefer üst sınıflardan başka bir gurup öğrenci gelir.

İki öğrenci, bir de bu gurup tarafından hakaret ve küfürler eşliğinde darp edilirler…

Mağdur çocuklar, ertesi günün Cuma olması sayesinde, evci iznine çıkarak kendilerini kurtarırlar.

Çocukların yaşadığı travma o kadar büyüktür ki iki gün boyunca yaşadıkları işkenceyi ailelerine anlatamazlar.

Ta ki Pazar günü öğrencilerden biri ailesine anlatana kadar.

Durumu öğrenen aileler, çocuklarına darp raporu alarak okula gider, kendi çocuklarına işkence yapan öğrenciler ile yaşananlara göz yumduğu ve çocuklarını hedef gösterdiği ifade edilen belletici öğretmenden şikayetçi olurlar. Hemen ardından da Emniyet’e gidip şikayetçi olurlar.

Olay sonrasında Sivrihisar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de konuyla ilgili bir soruşturma açar.

                                                   

        ***                        

Evet efendim…

Neresinden bakarsanız tam bir skandal.

Dahası söz konusu olay dışında, daha önce de aynı okulda bir kız öğrencinin iki defa intihar girişiminde bulunduğunu öne süren Aydıner, yetkililere yanıtlamaları için önemli sorular da yöneltmiş.

İşte o sorulardan sadece bir tanesi:

 Fahri Keskin Fen Lisesi’ndeki pansiyona gelen 9’uncu sınıf öğrencilerine son sınıf öğrencileri ‘şaka’ adı altında bacaklarına ağda yapıp, çekiyorlar mı? Islak havluyla dövüyorlar mı?

                 

        ***                        

Gerçekten inanılır gibi değil efendim…

Ve ne üzücüdür ki akıl almaz skandallara konu olan bu okul yani Fahri Keskin Fen Lisesi, bendenizin babası Fahri Keskin tarafından yapılıp devletimize bağışlanmıştır.

Fahri Keskin 2002-2007 yılları arasında AK Parti milletvekili olarak görev yaptığı dönemdeki milletvekili maaşlarını kuruşuna dokunmadan biriktirmiş, yetmemiş üzerine en az 10 katını daha vererek bu okulu yaptırmıştır.

Fahri Keskin sadece okulun maddi külfetine katlanmamıştır. İşin farklı yönleri de var. Fahri Keskin, Selçuklu’dan Osmanlı’ya kadar pek çok yapıyı titizlikle inceleyerek bu okulun mimarisini şekillendirmiştir.

                                

                                ***                                                                              

Ve şimdi gelin kitabın ortasından konuşalım.

Açıkçası onca parayı okul yapmak yerine bir güzel yemeyi de bilirdik.

Ya da o devasa okulu devlete bağışlamak yerine, özel okul yaparak para kazanmayı da bilirdik.

Velakin istemedik.

Peki biz ne istedik?

Geleceğe ışık tutacak nesilleri yetiştirecek, bir ilim irfan yuvası olsun istedik.

Öğretmenlik ve eğitimcilikten gelen Fahri Keskin, Fahri Keskin Fen Lisesi'ni bu amaçla yapıp devletimize bağışladı.

İntihar girişimlerinden tacize, dayak atmalardan erkek öğrencilere eziyet için ağda yapmalara kadar akıl almaz olaylarla anılsın diye bağışlamadı.

Şüphe yok ki; konunun asli muhatabı olan, uzun süredir bu okulla ilgili sıkıntılar dile getirildiği halde kılını kıpırdatmayan, hatta söz konusu skandal ile ilgili tek bir açıklama dahi yapmayan Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın’a söylenebilecek o kadar çok şey var ki…

Unutulmamalı ki bunca şeye rağmen küçük harflerle konuşuyorsak, devlet terbiyesini iyi bildiğimizdendir…

Velakin şu sözümüz de tarihe bir not olsun:

Bin bir maddi ve manevi emekle devletimize bağışladığımız bu eşsiz okulun, bu hale gelmesine sebep olan ve seyirci kalanların topuna yazıklar olsun…

                                      

                                  ***                        

Maalesef ki sözün bittiği yerdeyiz efendim…

Gelinen noktada en başta Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy olmak üzere, Eskişehir Milletvekillerini ve diğer tüm yetkilileri konuyla ilgili göreve davet ediyorum.

Yorum sizlerin…

Bendeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim…

NOT: Bu menfi olayı titizlikle araştıran, söz konusu olayların peşini bırakmayan ve gerekli tüm iddiaları korkusuzca ortaya koyan usta gazeteci Ayhan Aydıner’e ailemiz ve kamuoyu adına çok teşekkür ederim.

GÜNÜN SÖZÜ:

Hiçbir şey yapmayarak da adaletsizlik yapabilirsiniz.

-        Marcus Aurelius