Kemal Unakıtan…
2002 Genel Seçimlerinde İstanbul’dan Milletvekili seçilmişti. Aynı zamanda Ak Parti iktidarının ilk Maliye Bakanı olmuştu.
Samimi ve cana yakın tavırları ile kısa sürede hemen herkesin kalbini fethetti.
Bir o kadar da sıra dışı bir insandı. Eşi Ahsen Hanım’la dans ederken verdiği görüntüler ilk zamanlar muhafazakar çevrelerde büyük şaşkınlık yaratsa da sonraları fazlasıyla takdir görmeye başlamıştı.
Bunlarla birlikte hemen her alanda olduğu gibi başarısını Maliye Bakanlığı’nda da gösterdi. Görev yaptığı dönemde ‘Dünya’da yılın en başarılı Bakanı’ ödülünü aldı.
Kemal Unakıtan’ın, Eskişehir için de farklı bir anlamı vardı. Eskişehir’in eniştesiydi.
Ak Parti kurmayları da haklı olarak bu durumu fırsata çevirmek adına 2007 yılı genel seçimlerinde kendisini Eskişehir’den birinci sıra adayı olarak gösterdiler.
Bu suretle 2007 genel seçimlerinde Ak Parti 3, CHP 2, MHP ise 1 Milletvekili çıkarabilmişti. Unakıtan’ın adaylığı ile Ak Parti Eskişehir’de yüzde 44,5 oy alırken en yakın rakibi CHP’nin oyları yüzde 25,4’de kalmıştı. Unakıtan’lı Ak Parti, CHP’nin kalesi denilen şehri deyim yerindeyse fethetmişti.
Artık Unakıtan’lı bir Eskişehir vardı. Para bende diyen bir Maliye Bakanı vardı Eskişehir’in arkasında.
Neler yapmadı ki?
Çevreyolu’nun 3 şeride çıkarılması, batçıklar, köprülü kavşak ve üst geçitler…
Yüksek hızlı tren projesinin merkezi olarak son anda Bolu yerine Eskişehir’in yapılması…
Şimdiki ismiyle Eskişehir Hasan Polatkan Havalimanının hizmete alınarak uçak seferlerinin başlaması…
Ve daha pek çoklarıyla beraber bir de Eskişehirspor için yaptıkları vardı.
Eskişehirspor’un efsane denilebilecek bir kadro kurmasına öncülük etti.
Bu futbolcuların bir kısmı Unakıtan’ın kulübe sağladığı mali kaynaklar ile alındı. Kimi futbolcular için ise ilgili kulüp başkanlarını arayarak bonservis ücreti ödenmeden kulübe kazandırdı.
Eskişehirspor’a yıldız yağdırıyordu…
Öyle ki Türk futbolunun gelmiş geçmiş en büyük isimlerinden biri olan Sergen Yalçın’a Eskişehirspor forması giydirdiğinde neredeyse tüm ülkeyi hayretler içerinde bırakmıştı.
Kemal Unakıtan, Sergen Yalçın tranferinin yapıldığı gün flaşlar patlarken yıllar yılı unutulmayacak o cümleyi de sarf etmişti : ‘ Arkadaşlar bu kadarı yeterli mi yoksa Ronaldinho’yu da alayım mı?’
Koskoca bir şehir ayaktaydı!..
Caddeler siyah kırmızı bayraklardan geçilmiyordu. Şehirde, Eskişehirspor’dan başka bir şey konuşulmaz olmuştu. Bu durum aynı zamanda şehrin ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda da kalkınması için büyük bir fırsat olmuştu.
Ve nihayetinde koskoca bir şehrin 12 yıllık Süper Lig hasreti Kemal Unakıtan ile son buldu.
Eskişehirspor artık Süper Lig’deydi.
Üstelik Kemal Unakıtan gibi bir ağabeyiyle…
Sonrasında yıllar geçti ve bugünlere geldik.
Takım art arda küme düşmüş, transfer yapamaz hale gelmiş, geçmiş yıllarda insanlar söz konusu görev için birbirini yerken başkan bulamaz hale gelmiş…
Eskişehir’in en büyük markası olan Eskişehirspor, ne üzücüdür ki yok olma noktasına gelmiş…
Ve nihayetinde Cuma günü büyük bir sürpriz olmaz ise kepenk indirecek.
İki sevdam var biri Ahsen Hanım diğeri ise Eskişehirspor diyen rahmetli Unakıtan, iyi ki bugünleri görmemiş diyesi geliyor insanın.
2016 yılında aramızdan ayrılan bu değerli insan ile vefatından iki gün önce kısa bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiştim.
Ben kendisinin sağlık durumunu sorayım derken bir anda bendenize fırsat vermeyerek ilk soruyu kendisi sormuştu:
“Eskişehirspor ne durumda Murat?..”
Nokta.
Bendeniz yarın yine buradayım.
Beklerim efendim…
GÜNÜN SÖZÜ:
Biz dosta selamı da biliriz, yare sevdayı da. Yeter ki dost yürekli, yar vefalı olsun.
- Hz. MEVLANA