Siyaset gündemine bomba gibi düşen ‘yeni bir açılım’ konusu ile ilgili tartışmalar, günden güne büyüyor.

Gerek medya gerekse siyaset dünyasında, konu çok farklı boyutlara ulaşmış durumda.

Ve bazılarının öyle açıklamalarına tanık oluyoruz ki tahammül sınırlarını gerçekten fazlasıyla zorluyor.

Son olarak CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü’nün şehit anneleri ile terörist annelerini aynı kefeye koyan açıklaması da bunlardan biri.

                                                                     ***

Evet efendim; bu hassas konuyla ilgi hemen her kafadan ayrı bir ses çıkıyor.

Televizyon ekranlarına çıkarak; harita önünde elinde oklava ile bu açıklamaları yorumlayan bazı stratejist gazeteciler kadar olamasam da bendeniz de konuyla ilgili birkaç kelam etmek isterim.

Belki onlar gibi büyük resmi göremem ama olsun o kadar diyelim.

·        Abdullah Öcalan, Türk Adaleti tarafından  29 Haziran 1999’da idama mahkum edilen sonrasında ise Avrupa Birliği'ne uyum yasaları gereğince cezası ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrilen ve 40 bine yakın vatan evladının canına kıyan bir terör örgütünün lideridir. Eli kanlı bir teröristtir.

·        Sebebi her ne olursa olsun; Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir terör örgütü lideri ile masaya oturmaz.

Savaş da, barış da, ateşkes de devletler ile yapılır. Terör örgütleri ile müzakere yapılmaz.

·        Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesi ile kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, milletin çocuklarını şehit eden bir terörist başı asla konuşma yapamaz.

·        Binlerce şehit vermemize sebep olan ve kundaktaki bebekleri bile katleden bir terör örgütü lideri için tecridin kaldırılması ya da umut hakkı tanınması gibi bir durum asla ve asla söz konusu olamaz.

·        Hiçbir şehit ya da gazi yakını, acı haberi aldıklarında devletine sitem etmemişken, en acılı anlarında bile her daim vatan sağ olsun demişken; şehitlerimizin annelerine, babalarına, eşlerine, kardeşlerine, ağabeylerine, çocuklarına, kundaktaki bebeklerine böylesi bir muamele asla reva görülemez.

·        Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Zaza ve diğer tüm yurttaşlarıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti bölünmez bir bütündür. Her birey eşit haklara sahiptir ve ezelden ebede kardeştir. Dolayısıyla bir Kürt sorunu yoktur ancak ve ancak bu tanım üzerinden yapılan kirli planlar mevcuttur.

·        Terörden menfaat sağlayanlar dışında hiç kimse terörün devam etmesini istemez. Ama terörün bitirilme yolu da pazarlıktan geçmez. Terör örgütü, bir şekilde silah bıraktığını ve örgütü lav ettiğini söylese bile bir hukuk devleti için bu kadarı yetmez. Bu durumda bile kadroları içerisinde bulunan hainlerden, vatandaşımızın canına malına kast etmiş her kim varsa Türk adaleti önünde hesap vermeleri gerekir.

           

                                                          ***

Evet efendim…

Derler ya kimi zaman sözcükler bile kifayetsiz kalır diye…

Bu sebeple yazımın yanına bir şehit babasının acı haberi aldığı anda kadraja yansıyan fotoğrafını bırakıyorum.

Sözlerimiz yetersiz kalmışsa, bu fotoğrafa bakınca ne demek istediğimizi çok daha iyi anlayacaklarına inanıyorum.

Yorum sizlerin…

Bendeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim…

GÜNÜN SÖZÜ:

Ne mozaiği ulan? Mermer mermer.

-Alparslan Türkeş