İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in “yerel özellikler ve talepler doğrultusunda, elbette iş birlikleri olabilir. Ancak biz İYİ Parti olarak herhangi bir iş birliği yapmayacağız” sözlerinin ardından, Eskişehir’deki siyasi tablo da netleşmeye başladı.

Akşener’in bu yaklaşımı, Eskişehir’de İYİ Parti’nin kendi adaylarıyla seçime girmesinin de önünü açtı.

                                                            ***

Bu gelişmelerin ardından ise tüm gözler, İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu’na çevrildi.

Neden derseniz; Hatipoğlu kısa bir süre önce yaptığı açıklamalarla Büyükerşen’i hedef almış ve belediye başkan adaylığına yeşil ışık yakmıştı.

Hatipoğlu’nun o sözlerini gelin hep birlikte bir kez daha hatırlayalım:

·         Milletvekili olduğum ve yaşadığım şehir olan Eskişehir’den örnek vereyim. Belediye uzun yıllardır CHP’de. Şunu söylemeliyim; Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen Hocamız Eskişehir’de çok büyük işler başardı. Ancak yaşı geldi 88’e. Yeni bir dönemde Eskişehir’e ne verebilir, alternatif yok mu?

·         Hocam 88 yaşında. 90 yaşında bir belediye başkanı olur mu, bilmiyorum. Türkiye’de örneği yok. Yerel seçimlerde ben hoca ile yarışırım. Niye çünkü bizim tuzumuz kuru. Biz kazanamazsak vekilliğe geri dönüyoruz. Ama hoca kazanamazsa hoca eve gidiyor.

                                                        ***

Evet efendim;  

Hatipoğlu, Büyükerşen’in özellikle yaşı sebebiyle Eskişehir’e verebileceği çok bir şeyi olmadığını söylemiş…

Yerel seçimlerde hoca ile yarışırım demiş…

Yetmemiş tuzum kuru demiş…

Ve ne hikmettir ki; en sonunda gün gelmiş, partisinin lideri de gerekli şartları önüne sermiş.

Tüm bu salvolar ve son olarak Akşener’in yerel seçimlere kendi adaylarıyla katılacaklarını defaatle belirtmesinden sonra yapılması gereken iş bellidir.

Gelinen noktada Nebi Hatipoğlu’nun, Büyükşehir’e aday olması gerekir.

                                                            ***         

Peki şartlar bu derece uygunken, Hatipoğlu aday olmazsa ne olur?

Şüphe yok ki bu durumun kendisi adına önemli siyasi sonuçları olur. En başta yarıştan kaçan bir siyasetçi konumuna düşer.

Bir diğer yandan ise kamuoyundaki inandırıcılığını da fazlasıyla kaybeder.

Gün gelir vekilliği de biter velakin akıllarda hep aynı konu kalır.

Yıllar geçse de; Büyükerşen’in karşısına çıkmaya cesaret edememiş bir siyasetçi olarak anılır.

Sanırız böyle bir etiketle anılmayı Sayın Hatipoğlu’da istemeyecektir.

Haddızatında; gelinen noktada Hatipoğlu’nun Büyükşehir’e aday olması bir zarurettir.

Yorum sizlerin…

Bendeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim…

GÜNÜN SÖZÜ:

Herkese içindeki iyilik kadar iyi bir hayat dilerim.

-       Sabahattin Ali