Efendim siyaset, toplumsal sistemi kurgulayan, uygulayan ve yorumlayan bir faaliyet...

En önemli değer birçok alanda da olduğu gibi “İnsan”dır.

Ve mutlu olmak için yapılmaz, eser bırakmak için yapılır. Eser bırakmak inanmışlığın, adanmışlığın ve bilgeliğin bir araya gelerek oluşturabileceği bir değerdir.

Bizden sonra gelenlere pusula oluşturabilecek, onlara doğru adımlar atabilecekleri zeminler oluşturabilmek büyük yüreklerin işidir. Öyle eserler var ki, su gibi akıp giden zamanda, takvimlerde tarihler süratle değişirken hayata geçirdiği projeleri ile hepsine direnen hafızalarda ve yüreklerde hala minnet ile anılanlarda bugün, milleti ve ülkeyi dert edinenlerden hatta en değerlilerinden bahsedelim istiyorum bugün.

Zira öyle değerler vardır ki,

Hizmetleri ile siyaset olgusundan ziyade hizmet mefhumu ile anılırlar. Bakın yine aklıma o söz geldi. “Davaya yük olacak değil, davayı yüklenecek ADAM lazım.” İşte yıllarca halis niyeti sadece hizmet etmek olan o güzel ADAM. Duruşu ve hizmetleri siyasetin çok önüne geçmiş bir ismi zaten unutamayız ama hep beraber yine analım.

“PROF. DR. NABİ AVCI”

2011 yılında AK Parti Milletvekili seçilen Nabi Avcı seçilmiş olmanın hakkını her zaman verdi. 2013 ve 2016 yılları arasında Milli Eğitim Bakanı olan Nabi Avcı, 2016 ve 2017 yılları arasında da Kültür ve Turizm Bakanlığı görevlerinde bulundu.

Eskişehir ‘in hizmet anlamında belki de rahmetli Kemal Unakıtan’dan sonra en parlak dönemiydi. Eskişehirspor gibi taraftarı ile bile efsaneleşmiş bir takımı olan bu şehre, UEFA standartlarında tam 35.000 kişilik bir stat yaptırdı ve şimdilerde milli maçlara bile şehrimizde hem hemşehrilerimiz katılıyor hem de yine ülkenin her yerinden yurttaşlarımızı misafir ediyoruz. O kadar çok okul yeniden yapıldı veya güçlendirildi ki depremin gündemden düşmediği bugünlerde en azından bu sayede içimiz rahat. Odunpazarı bölgesinin mukaddes emanetleri başta Tiryakizade Hasan Paşa Camii olmak üzere, Alaattin Camii ve Akoğlan Camii ve tabii ki, Seyitgazi Türbesi, Sücaattin Veli türbeleri...

Şehrin ortasında nefes alabildiğimiz, ailelerimiz ile birlikte geç saatlere kadar keyfini sürebildiğimiz Dedekorkut Parkı,

İl Halk Kütüphanesi’nin eski halini bilenler, yenisinin ondan kaç kat büyük ve donanımlı olduğunu şüphesiz bileceklerdir. Hatta bu yeni kütüphane içerisinde görme ve işitme engelli vatandaşlarımız için ayrı ve nitelikli bir düzenleme yapılmış olması, oyuncak müzesinin olması, konferans, toplantı ve sergi salonlarının olması büyük ve üzerinde detaylı düşünülmüş bir yerleşke olduğunun ispatıdır. Yine şehrin tam ortasında betonlaşmasına izin verilmeden aydınlık ferah ve altındaki otopark imkanı ile Millet Bahçesi..

İçinden geçip giderken bile şükrediyor insan. Sazova Parkı ile iç içe olan Türk Dünyası Bilim Kültür ve Sanat Merkezi ve bahçesinde açık hava müzesi konforunda Türk Dünyası'nın sembollerinin işlenmiş olması. Yunus Emre Devlet Hastanesi'nin yenilenmesi ve bugün yapıldıktan sonra ne kadar elzem olduğunu anladığımız Şehir Hastanesi. Deniz olmayan şehirlerin gençlerinin en büyük ihtiyacı yüzme havuzları iken Yenikent Olimpik yüzme havuzu ve Spor Salonu’nu yine Eskişehirlilere kazandırmış olmasını da unutmayalım. Ve şiddetli depremlerde bile dayanıklı TOKİ konutları..

Yazarken hepsi gözümün önünden tek tek geçiyor inanın. “Vekil olmak” ile verilen “Vekaletin hakkını vermek” arasını ne muazzam eserler ile doldurmuş. Makamların eskisi olur. Siyaset de ebedi yapılmaz belki... Ama Eser bırakanlar için eski kelimesi ar eder yaklaşmaz bile... Bu şehrin hiç eskimeyen ve eserleri ile dünya döndükçe anılacak olan bercestesidir PROF.DR.NABİ AVCI.

O, tüm bu saydığımız hizmetleri hatta daha nicelerini o kadar hizmet edinmiş ki,

siyaseten farklı ideolojilerdeki seçmeni bile kendine hayran bırakmış bir değer... Üstad Necip Fazıl’ın sözü geldi aklıma,

“Devler gibi eserler bırakmak için,

Karıncalar gibi çalışmak lazım." Size hiçbir zaman elveda demeyen bu şehir, yine yeniden EL VEFA diyor sayın bakanım.

Var olun... Bâki muhabbetle…