Eskişehirspor… Türk futbolunun köklü çınarı, büyük taraftarıyla her zaman adından söz ettiren bir kulüp. Ancak son yıllarda yaşadığımız sıkıntılar onu Bölgesel Amatör Lig'e kadar sürükledi. İki sezondur bu ligde mücadele eden Eskişehirspor, her sezon şampiyonluk hedefiyle yola çıkıyor ama mutlu sona ulaşamıyor. Peki, bu sezon farklı olacak mı?

Sezon başında yapılan transferlerle ligin en iddialı takımlarından biri haline gelen Eskişehirspor, güçlü bir kadro kurdu. BAL'da şampiyonluk yaşamış isimler takıma kazandırıldı. Özellikle Necati Ünal ve Kerim Deler gibi tecrübeli futbolcuların varlığı, şampiyonluk yolunda önemli bir avantaj sağlıyor. Ancak, bu sezon da oynanan maçlarda görüldü ki, sadece iyi bir kadro yetmiyor.

Sezonun ortasında teknik direktör Ergun Ortakçı'nın ayrılması ve yerine Ümit Metin Yıldız'ın gelmesi takımda önemli bir değişime yol açtı. Ayrıca, taraftarın baskısıyla alınan ve geçen yıl Polatlı'da gol kralı olan Cengizhan Avcı'nın beklenen performansı verememesi de hücum hattında sıkıntılara neden oldu.

Manavgat maçında ise Eskişehirspor taraftarı büyük bir rekora imza attı. BAL Ligi'nde taraftar rekoru kırılarak tam 35 bin kişi tribünleri doldurdu. Bu büyük destek, Eskişehirspor’un hala ne kadar büyük bir camia olduğunu bir kez daha gösterdi.

Şuan Ligde iki mağlubiyet alan Eskişehirspor, taraftarını endişelendirse de Ligde ikili averaj ile lider.

Eğer gerçekten "Şampiyon biz olacağız" diyorsak, bunu sadece bir slogan olarak değil, sahada ve saha dışında göstereceğimiz kararlılıkla kanıtlamalıyız. Sezonun geri kalanında tüm camia kenetlenmeli ve bu büyük kulübü hak ettiği yerlere geri döndürmeliyiz. Çünkü Eskişehirspor, sadece bir futbol takımı değil; bir şehrin, bir kültürün, bir tutkunun adıdır. İstanbul hegemonyasına ilk baş kaldırandır…

Diğer yandan, Eskişehirspor'a verilen destek de dikkat çekti. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu gibi isimler takıma sahip çıktı. Yıllardır büyükşehirin görmezden geldiği Eskişehirspor’un, siyasetten üstün bir değer olduğu da bu süreçte bir kez daha kanıtlanmış oldu.

Yani son sezon itibarıyla Koca Çınar’ın durumu ortada. Artık Türk futbolunu, özellikle de Anadolu takımlarını ve onların mücadelesini buradan konuşacağız. Bu süreçte Eskişehirspor’a ayrı bir parantez açarak, geçmişini, bugününü ve geleceğini değerlendireceğiz. Umudumuz, artık sadece başarıları konuşmak ve Anadolu futbolunun hak ettiği değeri görmesini sağlamak…

Bu vesileyle, yakın zamanda kaybettiğimiz Eskişehirspor tarihine damga vurmuş iki önemli ismi anmak istiyorum. Onlar, sadece Eskişehirspor’un değil, Türk futbolunun da unutulmaz değerleri…

Bunlardan ilki, Eskişehirspor’un efsane 9 numarası Fethi Heper. O, yalnızca attığı gollerle değil, aynı zamanda entelektüel kimliğiyle de fark yaratan bir isimdi. Milli Takım’da “Demir Gömlek Fethi” olarak anıldı, akademik kariyerinde ise maliye profesörü olarak saygın bir yer edindi. Sahada gösterdiği ustalığı, hayatının her alanına yansıttı ve Eskişehirspor’a adanmışlığıyla gönüllerde taht kurdu.

Diğer isim ise, Eskişehirspor tribünlerinin efsane lideri Orhan Erpek… O, tribün kültürünü Türkiye’de bambaşka bir noktaya taşıyan, Türk futbol tarihinin ilk amigosu olarak hafızalara kazınan bir öncüydü. Sadece Eskişehirspor taraftarlarının değil, futbolu yürekten yaşayan herkesin saygıyla andığı bir figürdü. Onun öncülüğünde, tribünler bir ruh kazandı, bir kimlik kazandı. Ne Eskişehirspor taraftarı ne de Türk futbolu onu asla unutmayacak.

Bu büyük değerleri saygıyla anıyorum

Ve biz, Eskişehirspor’un yeniden ayağa kalktığı o gün geldiğinde, bu şampiyonluğu Sinan’a, Ediz’e, Fethi’ye ve Orhan’a hediye edeceğiz. Çünkü bazı zaferler, sadece sahada kazanılmaz; ruhu, aidiyeti ve geçmişi yaşatarak kazanılır.