Günün sonunda herkesin aklında aynı cümle yankılanıyor: “Geçen hafta Mezitli, Manavgat’ı yenmeseydi bugün şampiyonluk gitmişti…”

Bu söz, sadece bir maçın sonucunu değil, bir şehrin kaderini özetliyor aslında. Eskişehirspor, son iki haftaya 2 puan farkla lider giriyor. Bu noktadan sonra kaybedecekte çok şeyimiz, kazanacakta koskoca bir şehrimiz var, yılların emeği ve geleceğin umudu var.

Ne yazık ki, ESKİŞEHİRSPORUMUZ futbolun oynanmadığı, binbir türlü rezaletin, haksızlığın yaşandığı bir maçta 1-0 mağlup olarak şampiyonluk kutlamalarını ertelemek zorunda kaldı. O sahada sadece takımımız değil, adalet duygusu da mağlup oldu. Ancak biz bu oyunun henüz bitmediğini biliyoruz. Takımımıza güveniyoruz. Son iki maçta gereken cevabı vereceğiz. O sahada futbolun nasıl oynandığını da, kralın kim olduğunu da birlikte göstereceğiz!

Bugün Manavgat’ta yenilen Eskişehirspor değildi. Yenilen, bu şehrin siyaseti oldu. Şampiyonluk yolunda yalnız bırakılmış bir takım, sahipsizliğe terk edilmiş bir şehir vardı sahada.

Bu çağrıyı açıkça yapma vaktidir: Eskişehir’deki tüm siyasi figürler, artık parti rozetinizi bir kenara bırakma zamanıdır. Şu an ne ideolojiler, ne makamlar, ne de kişisel hesaplar konuşmalı. Şu an tek ortak paydamız Eskişehirspor olmalı.

Bu şehir nice zorluklara göğüs germiştir. Ama her defasında küllerinden yeniden doğmayı bilmiştir. Bugün yine o günlerden biri.
Son iki hafta, sadece futbolcuların değil, tüm Eskişehir’in sahaya çıktığı haftalardır. Bu mücadele sadece yeşil zeminde değil, tribünde, sokakta, mecliste, sosyal medyada verilecektir.

Eskişehirspor bu işi buradan vermemeli. Daha da önemlisi, Eskişehir bu fırsatı bir kez daha kaçırmamalı.

Artık herkesin sorumluluğu var.
Artık kenetlenme vaktidir.
Artık o büyük gün için son adımlar atılmak üzeredir.

Haydi Eskişehir,
Şampiyonluk sadece bir hayal değil.
İnanalım, sahip çıkalım, birlikte başaralım!