İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatiğoğlu ile Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen arasında günlerdir süregelen tartışmalar, farklı isimlerin de konuya müdahil olmasıyla bambaşka bir hal aldı.
Yaşanan gerilim neticesinde İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Emine Edizgil hızla Hatipoğlu’nun yanında boy gösterirken, CHP Milletvekili Utku Çakırözer ise Hatipoğlu’nu Büyükerşen’i yakışıksız şekilde hedef almakla suçladı.
***
Ve dün tartışmalara yeni bir isim daha katıldı.
CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü düzenlediği basın toplantısıyla, Hatipoğlu ve Büyükerşen arasında yaşanan kaotik süreç ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Milletvekili Süllü’nün açıklamasının satır başları şu şekilde:
· Bazılarının belediyeleri ele geçirme sevdası depreşti
“25 yıldır da yerelde iktidar olunca yerel seçim öncesi aynı şeyler sahnelenir. Eskişehir’de biz buna son derece alışkınız ve bazılarının belediyeleri ele geçirme sevdası depreşir bu dönemlerde, yerel seçimler yaklaştığında.”
· Siyaset nezaket kuralları içerisinde yapılmalı
“Gülüp geçilecek şeyler olarak değerlendirdik laflarına gerçekten üzülüyorum ve biz bu şehirde siyaseti nezaket içerisinde yaptık.”
· Eskişehir’in değerlerini koruyacağız,
“Kimsenin kendi ikbali uğruna bunları kullanmasına, birilerine göz kırparak bir takım şeyleri ön plana çıkarmasına izin vermeyeceğiz bu şehirde herkes bunu iyi bilmeli”
· Biz böylelerini çok gördük
“Yılmaz hocamızın şehri için nasıl bir değer taşıdığını bilmeyenler, Yılmaz hocama çattıklarında onu gündem konusu yaptıklarında ünleneceklerini çok düşündüler. Biz böylelerini inanın çok gördük. Ve her biri ne yazık ki yok olup silinip gittiler, her seferinde de boylarının ölçüsünü alarak…”
***
Evet efendim; Sayın Süllü’nün açıklamasının satır başları bu şekilde.
Söylediklerinde fazlasıyla haklılık payı var.
Velakin CHP’li Jale Nur Süllü ile ilgili çok daha fazla merak uyandıran bir konu daha vardı.
Hatipoğlu’nun, Büyükerşen’e yönelik siyasi salvoları tam 13 gün önce başlamıştı.
Sayın Süllü açıklama yapmak için niye 13 gün bekledi?
Bekle gör politikası mı izledi yoksa daha önemli işleri mi vardı?
***
Bir meslektaşımız basın toplantısında Milletvekili Süllü’ye bu durumu sorarken, aldığı yanıt ise şu şekilde oldu:.
“Hayır bu konuda açıklama yapma konusunda geç kaldığımı düşünmüyorum. Ben Yılmaz Hocanın sahip çıkılacak savunulacak bir karakter olduğunu düşünmüyorum. Çünkü tüm şehir zaten kendisine sahip çıkıyor. Ve Hocamız zaten bu konuda söyleyeceğini söyledi. Sessiz kalmamız diye bir şey söz konusu olmadı. Sadece yoğun gündemimiz arasında sizlerle bir araya gelemedik.”
***
Açıkçası Sayın Süllü’nün bu noktadaki açıklamaları son derece çelişkili.
Bu noktada kendisine seslenmek isteriz:
Olaylar başlayalı tam 13 gün olmuş tek bir söz söylememişsiniz, buna gerekçe olarak da Büyükerşen’in savunulmaya ihtiyacı olmadığını belirtmişsiniz.
Peki o halde aradan 13 gün geçtikten sonra şimdi niye Büyükerşen’i savunmaya geçtiniz?
Velev ki; Büyükerşen’i savunmaya gerek yoksa, URAYSİM konusunda Büyükerşen’i eleştiren AK Partili Fatih Dönmez’e aynı gün yanıt veren CHP Eskişehir milletvekili İbrahim Arslan’ın tutumuna ne diyeceksiniz?
***
Sonuç olarak efendim…
Sayın Süllü’nün açıklamasındaki diğer söylemlerine bir itirazımız yok. Ne var ki; süreç içerinde neden sustuğuna yönelik ifadeleri, yukarıda da belirttiğimiz üzere oldukça çelişkili.
Gerçek şu ki; Milletvekili Süllü’nün bu noktadaki gerekçesi, kamuoyunu asla tatmin etmedi.
Haddızatında; bu durumun siyasi kaygılarından kaynaklandığına yönelik iddiaları da fazlasıyla kuvvetlendirdi.
Yorum sizlerin.
Bendeniz yarın yine buradayım.
Beklerim efendim..
GÜNÜN SÖZÜ:
Bir adam hangi limana yelken açtığını bilmiyorsa, hiçbir rüzgar elverişli değildir.
- Seneca