Genel seçimler öncesinde kadın seçmene yönelik yoğun bir propaganda gerçekleştirildi. Bu noktada sizlerin de takdir edeceği üzere, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener başı çekmişti.
Akşener meydanlarda defaatle, İYİ Parti'nin bir kadın hareketi olduğunu vurguluyordu. İYİ Parti'de yüzde 25 kadın aday kotası uygulandığından dem vuruyordu.
Bu kapsamda 600 kişilik milletvekili adayı listesinde; İYİ Parti adaylarının 450'si erkek, 150'si ise kadın adaylardan oluşturulmuştu.
Buraya kadar her şey güzeldi. Verilen sözler ile yapılan iş birbirini tutuyordu.
***
Peki ya sonrası?..
İYİ Parti 6’sı kadın toplam 43 milletvekili çıkardı. İYİ Parti’de kadın milletvekili oranı yüzde 14’ü bile bulamadı.
Peki ya diğer partiler?..
AK Parti 50’si kadın olmak üzere 268 milletvekili çıkardı. AK Parti’de kadın milletvekillerinin oranı yaklaşık olarak yüzde 19 olarak gerçekleşti.
CHP 30’u kadın, toplam da 169 milletvekili çıkardı. Kadın milletvekili oranı yaklaşık olarak yüzde 17 oldu.
***
Evet efendim; rakamlar yalan söylemez.
Kendilerinin bir kadın hareketi olduğunu iddia eden İYİ Parti’deki kadın milletvekili sayısı ve oranı, AK Parti’nin de CHP’nin de altında.
Peki ya kadın kotasına ne oldu dersiniz?
İYİ Parti’nin milletvekili aday listesinin yüzde 25’i kadın adaylardan oluşuyordu. Yüzde 25 seçim sonunda, yüzde 14’e düşmüş.
Bu da demektir ki; kadın adaylar seçilemeyecek sıralara yazılmış.
***
Eskişehir özelinde de durum pek farklı değil.
Altı kişilik aday listesinde 2 kadın milletvekili adayı var. İkinci sırada Özlem Ayrancı, altıncı sırada Yağmur Gürsöğüt.
Ne oldu seçildiler mi?
Seçilmeyi bırakın seçim kampanyasında Köprübaşı’na asılan dev afişte bile dışlandılar.
***
Sonuç olarak biz bir kadın hareketiyiz diyeceksiniz…
Kadın kotası bile koyduk diyeceksiniz…
Ne var ki; kadın temsiliyetinde en gerilere düşeceksiniz.
Peki yapılan bu işe denir?
‘Dostlar alışverişte görsün’ denir…
Yorum sizlerin.
Bendeniz yarın yine buradayım.
Beklerim efendim…
GÜNÜN SÖZÜ:
İçinde dans eden bir yıldız doğurmak için kaosun olması gerekir.
-Nietzsche