Eskişehir’de, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası, İnşaat Mühendisleri Odası ve Makina Mühendisleri Odası Eskişehir Şubelerinin; ülkemiz raylı sistemler sektörüne katkı sağlamak, sektörün çalışanlarının ve paydaşlarının sorunlarını tartışmak, çözüm önerilerinde bulunmak üzere bilimsel ve kamusal bakış açılarıyla düzenlediği “Raylı Sistemler Kongre ve Sergisi” etkinliği düzenlemişlerdi.

            Düzenlenen “Raylı Sistemler Kongre ve Sergisi”, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in katılımıyla başlamıştı. Konuşmasında  hafif raylı sistemlere vurgu yaparak ESTRAM projesinin hayata geçirilme süreçlerini katılımcılarla paylaşmıştı.

   Etkinlikte yabancı şirketlerin temsilcilerinin konuşması ve Hidroes Endüstriyel Donanım San. Tic. Ltd. Şti’nin masa üstünde raylı sistemler parçalarını sergilemesi dışında sergi olmaması, TÜLOMSAŞ’ la ilgili gelişmelerin, ne kadar yanlış olduğunun da göstergesiydi.

Aslında geçmiş yıllarda, Başkanlardan Sayın YILDIRIM ve CHP arasındaki gelişen, TÜLOMSAŞ’la ilgili tartışmalar da bu gelişmelerin habercisiydi.

                Eskişehir’de, iftara katılan Başbakan Sayın YILDIRIM, “Eskişehir’de, TÜLOMSAŞ bunları yaparken, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı da yabancılardan, tren setlerini, parçalarını almaya devam ediyor. Paraları da tıkır tıkır yabancılara vermeye devam ediyor. Bunu da Eskişehirliler, bilsin istiyorum. Bizim her şeyimiz var. Teknolojimiz de var imkanımız da var. Dışarıya verecek bir kuruş paramız yok” sözleri, tartışma yaratmıştı.

CHP İl Başkanı Sayın ÖZKAR da diyor ki “Yılmaz Büyükerşen neden TÜLOMSAŞ’tan tramvayları almamış?  Ya Eskişehir’de yaşıyoruz. TÜLOMSAŞ tramvay üretiyor da bizim haberimiz mi yok? TÜLOMSAŞ, bu Cumhuriyet’in, kurduğu en ciddi fabrikalardan biriydi.  Ama bugün sadece, vida sıkan, boya yapan bir kurum haline getirdiler” sözleri ile TÜLOMSAŞ’a, hak etmediği eleştiri de bulunmuştu.

               Oysa politikacıların,  kamu kuruluşlarını, eleştirmesi yanlıştır. Çünkü Kamu kuruluşları,  kamu iktisadi teşekkülü olarak, uzun yıllar kendisine verilen görevi yerine getirmiş ancak 1980 yılından sonra, siyasiler tarafından uygulanan yanlış politikalar sonucu, zor durumlara düşmüşlerdir.

 Politikacıların, ülkemiz ve Eskişehir ekonomisine, ciddi katkıda bulunan insanımıza da istihdam yaratan, TÜLOMSAŞ’ı, kısır çekişmelerine alet etmeleri herkesi tedirgin etmişti. Oysa TÜLOMSAŞ üzerinden siyası çıkar sağlamak, ne iktidara, ne de muhalefete, yarar sağlardı. Çünkü fatura da ülke ve Eskişehir ekonomisine kesilir.

             TÜLOMSAŞ’daki gelişmeleri, yıllardır yakından izledik. Köşemizde de sürekli kamuoyu ile paylaştık. Özellikle de Sayın AVCI ile başlayan, yeniden yapılanma çalışmaları, her geçen gün gelişti ve geçmişten zarar eden kamuya da yük olan kurum, bugün kâr eder hale getirildi. Personel sayısı azalırken, verim arttı. Ufku ve vizyonu genişlemişti.

              TÜLOMSAŞ, Sayın AVCI ile birlikte müşteri odaklı  bir çalışma başlatmıştı. Hedef,   müşteri beklentilerinin üstüne çıkmaktı. Bu nedenle şirket, tüm bileşenleri ile müşteri isteklerini yerine getirmeye yöneldi. Özellikle de şirket içi, hedeflerin müşteri beklentileri ve bağlantılarına göre şekil alması, verimi ve üretimi daha da artırdı. Sonuçta Almanya Çin ve Rusya Lokomotif firmalarını geri de bıraktı.

TÜLOMSAŞ’da, “İŞGÜCÜ-EMEK” ,  “SERMAYE “ ve “ENERJİ” verimliliği gibi alanlarda da ciddi mesafeler almıştı. Kişi başına düşen katma değerde de ciddi bir artış olmuştu.  İşgücü maliyetinin, rasyonel çizgiler içinde tutulması için de ciddi çaba gösteriliyordu.

     Sayın Avcı ile ilgili görüşmelerimizde,  “Gelişme durursa, rekabet şansımız azalır” demişti. Gerçekten de, rekabet ve kalite dinamik kavramlardır. O nedenle de TÜLOMSAŞ’da,  rekabet, kalite, verim, ürün ve sistemlerin süreksel iyileştirilmesi, personel tarafından, en önemli amaç olarak benimseniyor.

                Ayrıca TÜLOMSAŞ için, “KALİTE” gelecek demekti. Akıl ve mantık işiydi.  Kalite, aynı zamanda TÜLOMSAŞ açısından, bir yaşam felsefesiydi. Çünkü dünyanın şeffaflaşması, telekomünikasyonun ilerlemesi, ulaşım ağının genişlemesi, dünya fuarları, “Toplam kalite yönetimini” zorunlu hale getirmişti.

                TÜLOMSAŞ, yıllardır üreterek, insanımız yanında, ülkemizde gerçekleştirilen yol, su, elektrik, köprü, demiryolu, hastane, okul, gibi, hizmetlere de katkıda bulundu. Kısaca TÜLOMSAŞ, gece gündüz demeden çalışarak, hep üretti.Eskişehir ve ülke ekonomisine de ciddi katkıda bulundu.

TÜLOMSAŞ ismi tarih olsa da  her türlü engele rağmen, dün vardı, bugünde var, gelecekte de olacaktır. Çünkü TÜLOMSAŞ çalışanları,Eskişehir’i, dünyanın raylı sistemler araç ve gereçlerinin, merkezi yapmak için de büyük fedakârlık yaptılar. Aslında ülke ve Eskişehir, tarih olan TÜLOMSAŞ’a, çok şey borçludur.

 Ayrıca TÜLOMSAŞ, global pazarlarda, söz sahibi olmak için, ciddi çaba içindeydi. Niçin tarih oldu ve Sivas Adapazarı ve TÜLOMSAŞ birleştirilerek TÜRASAŞ  neden kuruldu, en iyi siyasetçiler bilir ama bu icraatla raylı sistemlerde Türkiye ve Eskişehir’de,  meydan yabancı şirketlere bırakıldı.

Ayrıca Cumhurbaşkanı Kararı ile birleştirilmesiyle 2020 yılında kurulan TÜRASAŞ, 191 milyon 838 bin TL zarar açıkladı. Şirketin 2021 yılı zararı bir önceki yıla göre yüzde 74 artarken, ticari borçlarında artış ise yüzde 123 oldu.

               TÜLOMSAŞ, TÜRASAŞ’la birleştirilmeyerek, özerk hale getirilse, yani, ayrı bir yasayla, kendi kendilerini, yönetme hakkı sağlansa, sektöründe söz sahibi olurken,  dünya markası ve küresel şirket olurdu.