İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından siyasi arenada tansiyonun hızla yükseldiğine tanık olduk.
Hadisenin daha ilk günü ‘Ateşe Körükle Gitmemek Gerekir’ başlıklı köşe yazımızla, CHP’li yöneticileri itidalli davranmaya davet etmiştik.
Gerek toplumsal kutuplaşmaya mani olmak ve gerekse kendilerine gönül vermiş bazı gençlerimizin yasa dışı marjinal grupların provokatif eylemlerine alet olmamaları için bu tavrı sergilemelerinin son derece önemli olduğunu defaatle belirtmiştik.
***
Ne var ki CHP Lideri Özgür Özel, siyasi tarihimizde eşi görülmemiş bir tavır ortaya koyarak sokak çağrısı yaptı.
Özel, vatandaşlara şu sözlerle seslendi:
“Hepimizi sokağa, meydanlara davet ediyorum.
Sokaklara on binleri, yüz binleri, milyonları demokratik tepkimizi göstermeye davet ediyorum.
Elbette hakkımız olan meydana girmek için kanunsuz emir varsa yürür geçeriz. Önümüze kanuna aykırı emirle set çeken, bariyer çeken varsa, polise zarar vermeden yıkın geçin, yıkın geçin..."
***
Maalesef ki Özel’in bu kararına CHP’li yöneticilerin de tam destek vermesi, istenmeyen olaylara davetiye çıkardı.
Yasa dışı sol görüşlü gurupların provokasyonlarının da etkisiyle, vatandaşlar ile güvenlik güçleri karşı karşıya kaldı.
Ve öyle görünüyor ki bir süre daha bu üzüntü veren görüntülere tanık olmaya devam edeceğiz.
***
Şimdi kitabın ortasından konuşalım efendim.
Adli bir soruşturmayı etkilemeye yönelik sokak çağrısı yapmak ve kamu düzenini bozmaya çalışmak hiçbir şekilde ‘anayasal hak’ değildir.
Marjinal grupların olayları provoke edeceğini bile bile; bu memleketin evlatlarını yine bu memleketin polisiyle karşı karşıya getirmek çok büyük bir sorumsuzluktur.
Ve hiç kimsenin ideolojik çıkarları için halkı kışkırtmaya hakkı yoktur.
***
Olayı siyasi bir operasyon olarak yorumlayanlara ise henüz birkaç gün önce yapılan bir açıklamayı hatırlatmamız gerekiyor:
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ‘Hakkımda 109 tane şikayet yapıldı, 101 tanesi mülkiye müfettişleri tarafından soruşturuldu ve kapatıldı.’ demedi mi?
Siyasi amaçla yapılmış olsaydı; bu soruşturmaların sonucunun çok daha farklı olması gerekmez miydi?
Dolayısıyla Ekrem İmamoğlu’yla ilgili olarak da yargının verdiği karara herkes saygı duymak zorundadır.
***
Geriye ise:
Canı yanan her bir eylemcinin…
Yaralanan her bir polisin…
Huzuru kaçan her bir vatandaşın…
Vebali kalacaktır.
Yorum sizlerin…
Bendeniz yarın yine buradayım.
Beklerim efendim…
GÜNÜN SÖZÜ:
Savaşı tavsiye edenlerin hepsini cephenin en öndeki hatlarına sürün. Onlar en önde savaşsınlar.