Eskişehir ziyaretinde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, birbirinden ilginç değerlendirmelerde bulundu.
Özgür Özel, AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu ile ilgili “Eskişehir’de ittifakımızdan seçilen birisini transfer ettiler karşımıza aday yaptılar. Bir yıl önce çok sayıda Eskişehirlinin Saraya karşı sanıp da oy verdiği birisi karşımızda adaydı” dedi.
Şu siyaset ne garip bir mecra efendim.
Hele insanları balık hafızalı sanmaları yok mu; sormayın gitsin.
Nebi Hatipoğlu’nun parti değiştirerek AK Parti’ye katılmasına atıfta bulunmayı, gelenek haline getiren Sayın Özel’e sormak gerekir:
Bir siyasi partiyle, çeşitli sebeplerden dolayı yollarını ayırmak ve başka bir siyasi partiye geçmek yanlış bir davranış mıdır?
Yanlışsa; İYİ Parti'den istifa ederek CHP’ye katılan ve rozetini de bizzat kendisinin taktığı, İstanbul Milletvekili Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu konusunda da aynı fikirde olduğunu söyleyebilir mi?
Üstelik İYİ Parti, Millet İttifakına kapıyı kapatıp gittikten aylar sonra (!)
Bu noktada, eğri oturup, doğru konuşmakta fayda var efendim:
İYİ Parti’den CHP’ye geçen Milletvekili Yanıkömeroğlu’nun, Hatipoğlu kadar keskin bir geçiş yapmamış olması ortadaki gerçeği değiştirmez.
Seçmen CHP’ye değil, İYİ Parti’ye oy vermiştir.
‘Biz seni İYİ Parti’den milletvekili seçiyoruz ama CHP de bir muhalefet partisi, işine geldiğinde CHP’ye geçebilirsin’ dememiştir.
Bu suretle Özgür Özel’in, Eskişehir’e her gelişinde Nebi Hatipoğlu’na çatması laf cambazlığından başka bir şey değildir.
***
Bir diğer konu efendim.
Özgür Özel Eskişehir programında, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun belediyelerden 96 milyar lirayı bulan prim alacağını tahsil etmek için harekete geçmesiyle ilgili olarak da değerlendirmelerde bulundu.
“Mali yönden elimizi kolumuzu bağlayacaklar ve hizmet edemez hale getirecekler, gördünüz mü CHP hizmet etmiyor diyecekler bunun üzerinden kendilerine oy toplayacaklar” diyen Özel, yapılan uygulamayı ‘mali darbe girişimi’ olarak tanımladı.
Köşemizin müdavimlerinin takdir edeceği üzere; ilgili konuyu köşemizde günlerdir yorumluyoruz.
Gerek merkezi yönetimin gerekse yerel yönetimlerin, bu noktadaki hatalarını bir bir söylüyoruz.
Ama böyle saçma değerlendirmeler de asla yapmıyoruz.
Sayın Özel’e sormak gerekir: Tutup da konuyu ‘mali darbe girişimi’ olarak tanımlamak, nasıl bir anlayış biçimidir?
Bir kişi ya da kurumdan alacağını tahsil etmek istemek; ne zamandan beri darbe girişimi oldu efendim?
Anlayabilene aşk olsun derim…
Sen borçlarını ödeme…
Sonra da yok efendim; o darbe, bu darbe…
Haydi canım sende!
Yorum sizlerin…
Bendeniz yarın yine buradayım.
Beklerim efendim.
GÜNÜN SÖZÜ:
Ya susmak ya da suskunluktan daha kıymetli bir söz söylemek gerekir.
- Pisagor
