Bürokrasinin üzerinde her zaman siyasetin gölgesi vardır.

Ama bu perdenin önünde hiç bu kadar görünür olmamıştı.

Genel seçimler sonrası iktidar partisinin şehirdeki tek görünen gücü bürokratik atamalar.

Hele ki son bir yıldır Anadolu Üniversitesi rektörü Fuat Erdal’ın gitme ihtimali var, gidebilir derken kendisi bile kalacağına yüzde yüz inanırken yine bir siyasi hamle ile görevden alınıverdi.

Sonra da Sayın Erdal’ın yerine gelecek yeni rektör adaylarının enleri dolaştı dilden dile.

Her siyasi gücün iradesi başka bir ismin atanması gayretinde iken,

Ya da içeriden birisi olsun mu derken şahsen benim aylar öncesinde gelme ihtimalinin çok yüksek olduğunu bildiğim Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel geldi. İşte o itibarı makamından ibaret olmayan ADAM.

Mezun olduğu okula, ayak izleri kaybolmadan rektör olarak atandı.

Makamındaki masadan önce öğrenci iken yemek yediği masalara oturup geçmişine baktı.

Evvele bakmadan ahire yön veremem dercesine.

Daha ilk günden bugün öğrencileri ile göz göze geldi. Benim işim bu dedi.

Yalnız gelir gelmez dikkati çeken bir şey var ki,

Sayın Adıgüzel’in dedikodular ile oluşturulan algılar ve güya iddialar ile ilgilenen acemi bir tavrı yok.

Rektör hocayı gelir gelmez öyle bir yerden vurmak istediler ki dönüp bakmadı bile.

İddia edildi ki, makamındaki Atatürk portresi kaldırıldı ve yerine daha küçük bir Atatürk portresi asıldı.

Başka bir bürokrat olsaydı eminim mevzunun mahiyeti sebebi ile illa ki biraz panikler ve önüne gelene açıklama yapar durum ne ise defaatle açıklama yapardı.

Yapmadı… Doğru bir duruş bin sözden etkilidir dedi

Ve bugün anlaşıldı ki bahsi geçen portre Anadolu Üniversitesi’nin Cumhuriyet Müzesi'nde sergileniyor.

Yani maksat makam odasından daha güzel bir yerde sergilenmesi.

Efendim Yusuf Adıgüzel birilerinin karşısında düğmesini ilikliyorsa saygıdan ilikliyor tabii ki ama belli bir mesafeden iletişim kuruyor.

Hele hele siyasetin gölgesinin kendisi üzerine düşmesini pek istemiyor.

Gelen son bilgilere göre de yönetim kadrosunda değişikliğe gideceği ve hepsini önceden belirlediği iddia ediliyor.

Adanalılar böyledir biliyor musunuz?

“Dışarıdan güçlü görünebilirsin ama savaşlar içeride kazanılır” denir ya hani.

Yusuf hoca güçlü bakıyor, güçlü duruyor. Niyetler sonuçları besler düşüncesi ile müthiş kontrollü ve ortada.

Bakalım zamanla şehirde siyasi gücün bir parçası olacak mı ya da bu gölgeyi bu dik duruşu ile uzaklaştıracak mı? Ben fikrimi söyleyeyim  benim bildiğim Adanalılar geri vitese yani anaryaya takmaz..:)

Bu mevzu da enerjisini yitirdiğine göre gelelim il kongresindeki hamlelere.

Bizi orada sürpriz hamleler bekliyor mu göreceğiz.

Kimler devam mı tamam mı diyecek izleyeceğiz.

Çünkü onlar siyaset gölgesinin ta kendisi.

Kalın sağlıcakla…