Taraflı davrandıklarını iddia ettiği medya kuruluşları ile bağlı şirketlerine boykot başlatan CHP Lideri Özgür Özel, kuruluşlara bağlı bazı şirketlerin adını da açıklayarak ‘Bu meydanı görürlerse görürler, görmezlerse dibi görecekler’ ifadelerini kullanmıştı.

                                                      ***

Özel’in gündem olan bu boykot çağrısına oldukça sert tepki gösteren AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:

“Türk insanının sahibi olduğu, yüzbinlerce insanımıza ekmek kapısı olan, ülkemizin ekonomisine milyarlarca katkı sağlayan markalara bu ahlaksızlık yapılır mı? Siz bir kere hükümetimizden ki ne açıklamalara muhatap kaldık yerli, milli firmalarımıza boykot çağrısı duydunuz mu? Böyle devlet adamlığı olur mu? Tüm kardeşlerimden rica ediyorum; lütfen at izi it izine karışmasın! Olayları derinlemesine inceleyin, okuyun ve öyle kanaat oluşturun.”

                                                         ***

Evet efendim; Hatipoğlu’nun, söz konusu boykot çağrıları ile ilgili sözleri bu şekilde.

Ve bendenize sorarsanız sözlerinin eksiği var, fazlası yok.

Çünkü CHP Lideri Özgür Özel’in, ticari firmaları siyasi olarak kategorize eden bu saçma boykot çağrısının mantıkla izah edilebilecek en ufak bir yanı yok.

                                                        ***

Hadi ticari baskılarla, basın özgürlüğüne ket vurulmaya çalışılmasını falan bunları geçtik diyelim.

Boykot çığırtkanlığı yapanlar, bu çağrılarının belli bir karşılık bulması durumunda sonuçlarının neler olacağını biliyorlar mı?

Şu bir gerçek ki ticaretin ‘t’sini bilseler, böyle bir işe kalkışmazlardı.

                                                        ***

Özel, haksız boykot çağrısı ile patronları diz çöktüreceğini sanıyor ama nafile.

Çok açık söyleyeyim; patron her zaman kendini kurtarır.

Nasıl mı?

Diyelim boykot etkili oldu ve ilgili şirketin ciroları düştü.

İşveren, istihdam ettiği personel sayısını azaltır. Yani insanlar işsiz kalır.

Bu arada yaşadığı iş kaybı sebebiyle tedarikçi firmalardan aldığı mal ve hizmeti de azaltır. Yani siyasi görüşü fark etmeksizin irili ufaklı pek çok firmanın da eş zamanlı olarak işleri azalır.

Hal böyle olunca tedarikçi firmalar da aynı yönteme başvurur ve işçi çıkartır.

Bildiğiniz domino etkisi efendim…

Sonuçta olan, bu olaylarla yakından uzaktan ilgisi olmayan ve ekmeğinin peşinde koşan işçiye yani emekçiye olur.

                                                               ***

Diyelim ki boykot çok daha etkili oldu ve patron pazar payını kaybetmek riskiyle karşı karşıya kaldı. CHP’nin serbest piyasa ekonomisine aykırı ideolojik dayatmalarına yine eyvallah etmez ve yatırımını başka bir ülkeye kaydırır.

Bunun ise işsizlik bir yana, ülke ekonomisi açısından çok daha ağır sonuçları olur.

Şöyleki:

Gerek finans piyasalarında oluşabilecek türbülans ve gerekse yaşanacak olan katma değer kaybı neticesinde merkezi bütçe açık verir. Bu da vergilerin artması ya da çalışan ve emeklilerin maaş zamlarının düşük tutulması gibi pek çok olumsuz duruma davetiye çıkarır.

Ve bu işin diyetini 85 milyon vatandaş hep birlikte ödemek zorunda kalır.

Peki niye?

Beyefendiler, yargı kararını beğenmedi diye.

                                                                       ***

Sonuç olarak bir işe kalkışırken, iyi düşünmek gerekir.

Kaldı ki kitleleri temsil eden kişilerin, sorumlulukları gereği bir değil iki kere düşünmesi gerekir.

Hadi insanların işsiz kalması ve ekonomik açıdan ödenecek ağır bedeller umurunda değil diyelim.

Bir genel başkan, en azından partisinin ikbalini de düşünmez mi?

Nihayetinde; yaptığı boykot çağrısının böylesi vahim sonuçları olacağını hesap edemeyen bir lidere, halk gel de bizi yönet der mi?

Yorum sizlerin.

Bedeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim…

GÜNÜN SÖZÜ:

Kimse, görmek istemeyenler kadar kör değildir.

-       Jonathan Swift