AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi.

‘Ekonomi yönetimimizin kararlı tutumu bir bir meyvelerini veriyor. Gri listeden çıkmayı da başardık! İhracat her ay rekor kırarken, enflasyonda kontrol altına alındı. Duraksamadan çıkmaya çok az kaldı inşallah.’

                                                             ***

Evet efendim; Sayın Hatipoğlu’nun açıklaması bu şekilde.

Hatipoğlu,her ne kadar ekonomi konusunda oldukça iyimser bir tablo ortaya koysa da bu konuda kendisine katılmak pek de mümkün değil.

Bahsettiği parametrelere bakarsak:

Mayıs ayı sonu itibariyle, ihracatın ithalatı karşılama oranı ancak yüzde 78,7 seviyelerinde.

Enflasyon ise hala beklentilerin oldukça üzerinde. Üstelik ‘enflasyonda en kötüsü geride kaldı’ denilse de bugün açıklanacak enflasyon verilerinde, düşüşün aksine yükseliş bekleniyor.

Demek ki neymiş?

Meyveleri konuşmak için henüz oldukça erkenmiş…

Aslında rakamlara takılmaya da pek gerek yok; işçi, esnaf, çiftçi ve emekli başta olmak üzere hemen herkesin durumu ortada.

                                                                 ***

Ve gelelim açıklamadaki esas dikkat çeken konuya.

Sayın Hatipoğlu’nun, ‘Gri Listeden çıkmayı da başardık’ ifadesine. 

Öncelikle bu terimin, ne anlama geldiğini gelin bir kez daha hatırlayalım:

Gri liste, “artırılmış (sıkı) izleme altındaki yargı alanları olarak” nitelendirilerek, terörizm finansmanı ve yayılmanın finansmanıyla mücadele rejimlerindeki stratejik eksiklikleri gidermek için FATF(Financial Action Task Force) ile aktif olarak çalışan ülkeleri tanımlıyor. FATF'nin bir yargı yetkisini sıkı izleme altına alması, o ülkenin belirlenen stratejik eksiklikleri kararlaştırılan zaman dilimleri içinde hızla çözmeyi taahhüt ettiği ve bu esnada artırılmış izlemeye tabi olduğu anlamına geliyor.

                                                                    ***

Hatipoğlu bu konuyla ilgili yorumunda elbette haksız değil; gri listeden çıkmak bir başarıdır. Ancak üzerinde durulması gereken asıl konu şu:

Biz o gri listeye neden ve nasıl girdik?

Burkina Faso, Kamerun, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Haiti, Jamaika, Kenya, Mali, Mozambik, Namibya, Nijerya, Filipinler, Senegal, Güney Afrika, Güney Sudan, Suriye ve Tanzanya gibi ülkelerin yer aldığı bu listede Türkiye’nin ne işi vardı?

En nihayetinde; şimdilerde başarı olarak sunduğumuz ve sevinçle karşıladığımız bu hususun, eşeği önce kaybedip sonra da bulmaktan bir farkı var mı?..

Yorum sizlerin.

Bendeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim…

GÜNÜN SÖZÜ:

Neşelenin, en kötüsü henüz yaşanmadı.

-Mark Twain