DSP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Dilara Tambova ile gündeme dair bir söyleşi gerçekleştirdik.
Konuya geçmeden önce Sayın Tambova hakkında birkaç bilgi paylaşmakta fayda var:
2009 yılında DSP çatısı altında aktif yönetici olarak göreve başlayan Dilara Tambova, sırasıyla DSP Odunpazarı İlçe Yönetimi, Odunpazarı İlçe Başkanlığı ve Eskişehir İl Başkanlığı görevlerinde bulundu. 2011 yılında PM Üyeliğine seçilip, aynı yıl Başkanlık Kurulunda Genel Başkan Yardımcısı olarak göreve getirildi.
2014 yerel seçimlerinde Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı,
2015 Genel Seçimlerinde Milletvekili Adayı,
31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinde yine Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak DSP’yi temsil etti.
Halihazırda DSP’nin Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Tambova ile ilgili şaşırtıcı bir gerçek de var: ‘Ailesi aslında sağ görüşlü. Ne var ki Tambova’nın girdiği sosyal demokrat çizgiyle birlikte kızlarını yalnız bırakmayarak DSP’ye gönül vermişler ve siyaset sahnesinde kendisini her zaman desteklemişler.’
Tambova, her türlü menfaatten arınmış, ilkeli ve temiz bir siyaset anlayışının tüm siyasi partilerde egemen hale gelmesini öncelikli konu olarak görüyor.
Hemen her alanda olduğu gibi siyasi arenada da erkek egemenliğinin olduğu bilinen bir gerçek. Bu noktada Sayın Tambova, hiç zorlanmadığını hatta pozitif ayrımcılık yapılmasına da karşı olduğunu söylüyor.
Kadının toplumun her alanında olduğu gibi siyasette de kimsenin çabası olmadan kendi ayakları üzerinde durabilmesinin gerektiğine inanıyor.
Pes vallahi, yürek mi yemiş bu kadın diyenleri duyar gibiyim.
Ne var ki Çerkez kızı olduğunu hatırlatalım, belki ondandır diyelim…
Sayın Tambova’nın, siyasetteki ittifaklarla ilgili bir analizi var ki fazlasıyla kafa yorulması gereken bir konu olarak görüyorum.
Bu noktada sözü Dilara Tambova’ya bırakalım: “Partimizin yakın durduğu bir ittifak yok. Şu an için bulunduğumuz nokta sadece DSP çatısıdır. Günü geldiğinde o günkü siyasi koşullara göre, ülkemizin menfaatleri doğrultusunda gereken tavrı alırız. Bu konuda siyasetin 2 kutuplu yapı halinde gidip gelmesini doğru bulmuyoruz. Geçmiş dönemlerde koalisyonlar vardı. O koalisyonların kendine has bir kimliği vardı. Koalisyonda yer alan partiler ortak bir ideolojiyi benimsemezlerdi. Üzerlerine düşen görevleri yapar ama parti görüşlerinden taviz vermezlerdi. Siyasete yeni katılan partiler var. Onlarında gelmesiyle pek çok partinin tek bir ittifak çatısı altında yer almasının getireceği önemli sorunlar olacaktır. Bu noktada farklı ideolojilere sahip partilerin çoğunluğun benimsemediği bir görüşü savunması o partileri kimliksizleştirecektir. Mevcut siyasi ortamda 3. bir ittifak oluşumu şart.”
Evet efendim…
DSP Genel Başkan Yardımcısı Dilara Tambova’nın açıklamaları bu şekilde.
Haksız sayılmaz. İdeolojileri, parti tüzükleri, eylem planları taban tabana zıt olan pek çok partiyi aynı kalıba sığdırmaya çalışmak ne kadar doğru olabilir?
“Hadise’ye Türk Halk Müziği okutmak ya da Fazıl Say’a darbuka çaldırmak ne kadar doğruysa, o kadardır derim…”
DSP Genel Başkan Yardımcısı Dilara Tambova’ya nazik ziyaretleri için teşekkür ederim.
Bendeniz yarın yine buradayım.
Beklerim efendim…