Hayat pahalılığı nedeniyle zor günler geçiren vatandaşları, şimdi de okul masraflarının telaşı sardı.

Velilerin, en büyük şikayetini ise okul kayıtlarında istenen ücretler oluşturuyor.

CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Velilerimiz çok ciddi yoksulluk içinde. Bugün öyle bir durum söz konusu ki, TÜİK verilerine göre üç çocuktan biri ciddi maddi yoksulluk ve yetersiz beslenme sorunu ile karşı karşıya. Çocuklara daha önce kısa bir süre uygulanmış olan bir öğün ücretsiz yemek ve su uygulaması da sona ermiş durumda. Bu anlamda çocuklar zaten çok ciddi sorunlarla, ailelerin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar nedeniyle, zor şartlarda eğitimini devam ettiriyorlar. Halkın bu durumu içerisinde, devletin zorunlu olarak insanlara sunması gereken eğitim imkanı, Anayasal hak olan eğitim hakkı, bu tür uygulamalarla ihlal edilmektedir. Yasal dayanağı olmayan bu uygulamaya velilerimiz uymama hakkını kullanmalıdır” dedi. 

                                                 ***

Evet efendim; Başkan Yalaz’ın açıklaması bu şekilde.

Görüşlerine katılmamak olanaksız.

Gerçek şu ki her eğitim öğretim dönemi öncesi, kayıt parası saçmalığının tezahür etmesi velileri canından bezdirdi.

Ve her defasında da aynı yanıt: ‘Biz para istemiyoruz, okul aile birlikleri gönüllü bağış topluyor.’

Kayıt parası değil, bağış efendim…

Bu safsataya da vatandaşların inanacağını sanıyorlar ya; ne diyelim?..

                                                 ***

Gelelim Başkan Yalaz’ın dikkat çektiği bir diğer önemli meseleye yani çocuklara verilen bir öğün ücretsiz yemek ve su uygulamasının sona erdirilmesine.

Sormak lazım:             

Sosyal devlet ilkesi nerede kaldı?

Her şeye para bulan muktedirlerimiz, çocukların bir öğün yemeği için mi para bulamıyor?

Ailenin maddi olanakları yetersizse, çocuğuna harçlık veremiyorsa; ne yapacak bu çocuklar?

Dahası derslerine, aç susuz bir şekilde nasıl odaklanacaklar?

Akıl alır gibi değil efendim.

                                                  ***

Üstelik kamu kaynakları hoyratça harcanırken, böyle saçma bir durum olabilir mi?

Kütahya Zafer Havalimanının durumu ortada: 2024’ün ocak, şubat ve mart ayındaki zarar karnesi, yüzde 97,92 hata payıyla 59 milyon TL.

Kamuda üç beş yerden maaş alanları da unutmayalım.

Hepsi bir kenara son yaşanan olaya bakalım: Onca kişi, devletin kaynakları ile 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’na götürülmedi mi?

Ve daha niceleri…

                                                     ***

Haddızatında; bir tasarruf yapılacaksa, yukarıdakilere benzer konularda yapılması gerekiyor.

Sözde bağış adı altında kayıt parası toplayarak değil.

Hele çoluk çocuğu, yiyeceği bir öğün yemekten mahrum bırakarak hiç değil.

Yorum sizlerin.

Bendeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim.

GÜNÜN SÖZÜ:

En mükemmel adalet vicdandır.

-        Victor Hugo