Atak, “Bildiğiniz üzere İsmine Orta Vadeli Program olarak alıştığımız önümüzdeki yılların ekonomik yol haritası değiştirilmiş adı ile dün itibariyle ikinci kez önümüze çıktı! Yeni adı, YEP açılımı Yeni Ekonomi Programı. Özellikle çalışma hayatında orta ve düşük gelirliler arasında yer alan esnafı, işçiyi, köylüyü, memuru ve özellikle de bu kesimler içinde yer alan sabit ücret ile çalışanları epey zorlayacak onlar için artık geçinmek daha zor olacak. YEP’e göre sosyal sigorta sistemi bir başka deyişle emeklilik sistemi yeniden düzenlenecek. Kıdem tazminatı fon olarak tekrar gündeme gelecek. Bunlardan en önemlisi hükümetin her başı sıkıştığında gündeme taşıdığı kıdem tazminatı ve aynı isimli reformu!. Adı reform olan bu düzenleme yeni programa yeniden girdi. Bilindiği üzere da önce kıdem tazminatlarının fona devredilmesi yönünde taslak çalışmalar yapılmış, ancak işçi ve işverenlerin böyle bir reform istemediğini belirtmesi üzerine düzenlemeler rafa kaldırılmıştı. Bu kez programa göre, kıdem tazminatı reformu yine yapılacak ve yine sosyal tarafların mutabakatıyla olacak! Tabii inanırsak. Her yıl reel anlamda zaten kayba uğrayan uğratılan Kıdem Tazminatı bu gidişle elden çıkacak gibi gözüküyor. Son 10 yılda ve özellikle de son aylarda çalışanlara ödenen kıdem tazminatının kaldırılması konusu sık sık gündeme getirilmektedir. Bazı hallerde kıdem tazminatının tamamen kaldırılması bazı hallerde de yerine devlet kontrollü fon getirilmesi dile getirilmektedir.Fakat, kıdem tazminatının bugünkü uygulaması gereğince sahip olduğu bir çok fonksiyonunu, kıdem tazminatı fonu getirilmesiyle kaybedecek. Kıdem tazminatı fonunun getirilmesiyle öncelikle çalışanlar zarar görecek, sonra işverenler zarar görecek bu işten en kârlı çıkacak olan ise devlet olacaktır” dedi.
