Bu dönüşüm projesinde, bilimsel, hukukî sorulara yanıt aranırken bölgede ekonomik ve kültürel yaşamın riske girebileceği düşünülüyor. Şimdilerde Danıştay’ın kararını bekleyen vatandaşlar, İstanbul’da fiilî olarak devam eden projede yaşanan sorunların medyaya yansımasıyla benzer durumların Eskişehir’de yaşanmadan önlenebilmesi için mücadele ettiklerini belirtiyor. 
 'Afet Riskli Alan Mağdurları Derneği  (Afet-Der) Yönetim Kurulu üyelerinden Gürsel İnkilap Ünlükal, Ali Arabacı ve Mustafa Ergin, dernekleşme ihtiyacını ortaya çıkaran koşulları anlattı. “Dernek olarak yenilenmeye, projelere karşı değiliz. Sadece bunlar yapılırken kişilerin mülkiyet hakları korunsun istiyoruz. Bizim kültürümüzde ‘dünyada mekân, ahirette iman’ diye bir söz vardır” diyen Ergin, konunun bir de sosyokültürel yönüne dikkat çekti: “Şu an bulunduğumuz bölgenin kültürel önemi var. Kırım Tatarları akrabalarıyla birlikte ağırlıklı olarak bu bölgede yaşar. Ayrıca eski yerleşimler olduğu için yakın komşuluk ilişkileri gelişmiştir. Birileri gelip projeyle buradaki insanları taşınmaya zorladığında vatandaşlar bunu kaldıramaz. Sosyal doku zedelenir. Nüfus yaş ortalaması da yüksek yüzde 80’i emekli. Yaşlı insanlara ‘ben senin evini yeniden yapacağım sen de bana para vereceksin’ dediğin zaman bu insanların yaşamı alt üst olur. Ne bankadan kredi çekebilirler ne de o saatten sonra girip bir işte çalışabilirler. Bu sadece bir inşaat sorunu değil, sosyolojik, psikolojik etkenleri de barındıran bir sorun. Belediye Kanununun 13'ncü Maddesine göre kentsel dönüşüm gibi birçok kişiyi ilgilendiren işlerde halkın görüşüne başvurma, onayını alma durumu yaşanmadı” Yönetim Kurulu üyelerinden Gürsel İnkilap Ünlükal ise  “Bölgedeki insanların ekonomik durumlarının ve olası giderlerinin proje yürütücüleri tarafından göz ardı edildiğini öne süren Ünlükal, “Proje tanıtımları çok güzel fakat arka bahçede neler olacağını söylemiyorlar. İnsanların dertlerini anlatabilecekleri muhataplar yok. İlk kez geldiklerinde kaçamak konuşmalarla mülk sahiplerinin 40-50 bin TL civarında bir tutar ödeyeceğini söylüyorlardı. Düşünün, her etap 4 yıl sürecek ve 3 etap var. Buralar yıkılıp yapılırken biz 48 ay boyunca kirada yaşamak durumunda kalacağız” dedi. 

Editör: Haber Merkezi