İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Orkun Kılıç, ESOGÜ Tıp Fakültesi ve daha pek çok bina için deprem performans analizi yaptırılması gerektiğini belirterek “Eskişehir’deki tüm kamuya açık alanlar, Tıp Fakültesi ve özel hastaneler de dahil, kurslar, sağlık ocakları, anaokulları, kreşler, yüksek katlı binaların altına bulunan marketler, buraların mutlaka performans analizlerinin yaptırılıp bunları vatandaşa yayınlamak zorundalar” dedi. 

Sağlık sisteminin bel kemiği

Uzmanlardan, Eskişehir’de yaşanabilecek olası bir deprem konusunda peş peşe açıklamalar gelmeye devam ediyor. Şehir Gazetesi yazarlarından Murat Keskin de konuyla ilgili köşe yazılarında, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi ile ilgili olarak “Bir anlamda Eskişehir sağlık sisteminin de belkemiği. Ne var ki mevcut binanın olası bir depreme karşı dayanıklılığıyla ilgili soru işaretleri bir hayli fazla” ifadelerini kullanmıştı.

“Performans analizi yapılmadan sağlam ya da değil diyemezsiniz”

Orkun Kılıç, ESOGÜ Tıp Fakültesi ve daha pek çok bina için deprem performans analizi yaptırılması gerektiğini belirterek, “Bizim için fayın geçip geçmemesi aslında bir binanın sağlamlığı açısından birincil bir gösterge değil. Çünkü depremlere de bakarsanız, mesela İzmir’de deprem Seferihisar’da oldu, fay da orada, yıkımlar Bayraklı’da oldu. Fay orada varsa da yoksa da bizim için birincil bir gösterge değil binanın sağlamlığı açısından. Tıp Fakültesi sağlam mıdır diye sorarsanız, ESOGÜ’den bize ilk depremden sonra telefonla gayri resmi olarak konuşmalarımız oldu. Bilgi almak için bizimle görüştüler. Tıp Fakültesi’nde ne yapmak lazım, performans analizi dediğimiz çok kapsamlı bir çalışma yapılmalı. Bir binaya sağlam veya riskli diyebilmek için bunu yapmadan diyemezsiniz, hiç kimse diyemez. Performans analizinin yapılması Tıp Fakültesi gibi kapsamlı bir binada aylar sürer. Binanın projesine uygun yapılmış mı, kolonları boyutları, içindeki betonun kalitesi ve demirin adeti ve yerleşimi bunların hepsi tespit edildikten sonra bilgisayar ortamında bu yapı modelleniyor. Bunun sonucunda depremde binanın nasıl bir performans göstereceği ortaya konuluyor. Bu çalışma sonucunda ‘binada hiçbir şey yapmaya gerek yok’ veya ‘güçlendirmek lazım’ veya ‘güçlendirme maliyeti çok yüksek yıkılabilir’ denilebilir. 5-6 ay süren bir çalışma ile bu ortaya konabilir. Tıp Fakültesi ‘bana sorarsanız sağlam mıdır görüşünüz nedir diye’ 76’da yapılmış bir bina. Bu bina normal bir konut olsa ‘çok büyük ihtimalle risklidir’ diye ben söylerdim. 76’da yapılmış olmasına rağmen riskli olmama ihtimali olan bir bina diyebilirim ancak. Gerçekten inceleme yapılması lazım. Yapı çok eski, zemin çok kötü değil, az katlı, büyük büyük kesitler de var ama bir yandan da çok eski. Dolayısıyla burası için detaylı bir çalışma yapmadan bir şey söyleyebilmek çok zor olur” ifadelerini kullandı. 

“25 sene önce boşaltılmalıydı”

Depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle boşaltılan Eskişehir Anadolu Lisesi ile ilgili de konuşan Kılıç, “Eskişehir Anadolu Lisesi boşaltılıyor neden deprem için. Veliler geç kalındı diyor. Biz bu işler için geç kaldık, kentsel dönüşüm için geç kaldık, okulların hastanelerin sağlamlığını ortaya koymak için geç kaldık. Ne kadar geç kaldık? 99 depremimi mi dikkate alalım, en son Hatay depremini mi dikkate alalım, 99’dan önce biz deprem olacağını bilmiyor muyduk, o tarihi mi dikkate alalım? 1960’tan mı dikkate alalım? En az 25 yıl geç kalınmışlığımız var. Tıp Fakültesi bunun sağlamlığını ortaya koymak da geç kalmış mıdır, resmi bir açıklama ben de okumadım. Belki kendilerinin yaptığı bir çalışma vardır, riskli olmadığını düşünüyorlardır onu bilemem ama eğer böyle bir çalışma yapılmadıysa geç kaldılar tabi ki. Bu bizim özel hastanelerimiz için de geçerli. Eskişehir’de özel hastaneler var bunların bazıları alüvyon zemin üzerinde. Bu binaların performans analizi var mı bilmiyoruz. Özel hastaneler, okullar bunlar kesinlikle ortaya konması gereken şeyler. Eskişehir Anadolu Lisesi şimdi taşınıyor, yani buna şükür bu çalışmayı çok doğru buluyorum. Eskişehir Anadolu Lisesi’ni biz bugün taşımazsak yarın deprem olmayacağının garantisi var mı yok, o zaman taşıyacağız, geç kaldık mı geç kaldık. Ben bu çalışma için teşekkür ediyorum, çünkü bu Eylül’de söylemeyip seneye Eylül’de söyleselerdi 26 sene geç kalmış olacaklardı” dedi. 

“Sağlam kalır diyemiyorsak bu facia”

Orkun Kılıç şöyle devam etti;

“Bizim şehrimizde özellikle hastaneler okullar, dershaneler sokağı bizim depremden sonra lazım olan binalarımız eğer depremde yıkılırsa o zaman biz mahvoluruz. Bizim depremden sonra bize lazım olacak okul ve hastanelerin hasar almaması lazım, kullanılmaya devam edilmesi lazım. Ana caddelerimizde yıkımlar olmaması lazım ki biz oralardan geçebilelim. Konutlarımızın da en azından insanlarımızın içinden sağ çıkacak kadar hasar alacaksa alması lazım. Her mahallede sağlık ocaklarımız var, hastanemiz, okulumuz, dershanemiz depremden sonra buralar sağlam kalır diyebiliyor muyuz, diyemiyoruz, bunlar hep facia. Vatandaşı rahatlatmak için biz çıkıp bir şey olmaz dersek vatandaş rahatlar ama, bir şey olmayacağı anlamına gelmiyor maalesef. Alüvyon zemine oturan yüksek katlı binalar var, altında marketler var, sürücü kursları var. Diş hekimi muayenehaneleri var. Buralarda ciddi zamanlar geçiriyoruz, bu sırada da deprem olabilir. Hastaneye gittiğiniz zamanda deprem olabilir. Buraları bir kanun mu çıkartacaklar ya da mevcut olan kanunu mu uygulatacaklar… Ben son depremlerden sonra bir vatandaş olarak şunu isterim, otelleri de dahil ederek, bir performans analizleri yapılıp yayınlamak zorunda. En azından bir kanun çıkartıp 99 öncesi yapılara bari bunu koyun. Ama şu anda 99 öncesi yapılarda bile bu yok” 

“Vatandaşa yayınlanmak zorunda”

Kılıç son olarak, “Eskişehir’deki tüm kamuya açık insanların zaman geçirmek zorunda kaldıkları alanlar, hastaneler, Tıp Fakültesi ve özel hastaneler de dahil, kurslar, sağlık ocakları, anaokulları, kreşler, yüksek katlı binaların altına bulunan marketler, buraların mutlaka performans analizlerinin yaptırılıp bunları vatandaşa yayınlamak zorundalar.  Bizim 99 öncesi binaları yenilememiz gerekiyor bunun kaçarı yok. Bir gün olacak bu deprem. Bir deprem kesinlikle olacak, o fay nereden geçerse geçsin. Eskişehir’de olmazsa yan illerde olacak biz etkileneceğiz ve binalarımız yıkılacak insanlarımız ölecek bunu görüyoruz. Bu bilginin getirdiği çaresizliği de biz hissediyoruz. Bizim 99 öncesi binalardan başlayarak bu binaları yenilememiz lazım. Yıkıp tekrar yapmak, kentsel dönüşüm yapılmalı. 25 sene önce bunlar ortaya konması lazımdı. Dedik belki ama dönüştüremedik. Konutlara gerekirse vatandaşın lehine kat artırımı verilecekse kat artırımı verelim, yoğunluk artacaksa artsın, çünkü terazinin bir kefesinde ölüm var. Biz burada ranta tabi ki karşıyız ama vatandaşın lehine olan bir ranta neden karşı çıkalım. Gerekirse kat verelim, merkezi iktidar kredi versin, yerel iktidar kat versin bir şey yapılsın ama buralar dönüşsün. 99 öncesi riskli hiçbir bina kalmasın”

Kaynak: Haber Merkezi