İngiliz Kralı 8. Edward, 4 Eylül 1936 yılında Atatürk’e bir nezaket ziyaretinde bulunmak ister…
Mustafa Kemal Atatürk ise konuğunu ‘batılıların’ sofra adabına göre ağırlamak ister…
Ve bu hazırlığı yapacak olan yetkililere şöyle der;
“Bana, İngiliz sarayında verilen ziyafetler ne şekilde oluyorsa, onu en iyi bilen aşçı ve sofra hizmeti yapacak birilerini bulunuz” der…
Ve bu işi bilen en iyi aşçılar bulunur…
Masa hizmeti yapacak olan garsonlar tespit edilir.
Ve o gün gelir…
İngiliz Kralına gereken konukseverlik gösterilir.
Ve Kral kendisi için hazırlanan ihtişamlı sofrayı görünce;
“Sizi tebrik ederim ekselansları…
Ve aynı zamanda çok teşekkür ederim…
Kendimi birdenbire İngiltere’de zannettim.” diyerek memnuniyetini iade eder…
Ancak yemek servisi yapılırken, garsonlardan birisinin ayağı yerdeki halıya takılarak, taşıdığı servis tabaklarının hepsini yere düşürür…
Yemekler halının üzerine dağılır…
Bu hatayı yapan garson ise utancından kıpkırmızı kesilir…
Bu yaşanan olayı fırsata dönüştürmek isteyen İngiliz Karlı alay etmek istercesine;
“Yeni bir ülke kurdunuz ama ekselansları, henüz hizmet edecek bir uşağınız bile yok”
Mustafa Kemal Atatürk hiç istifini bozmadan yanıt verir;
“Haklısınız ekselansları, ben bu millete her şeyi öğretebildim ama onlara uşak olmayı bir türlü öğretemedim.”

                                                              ***

Evet efendim…

Mustafa Kemal Atatürk bize uşaklığı değil, egemenliğin millete ait olduğu ve milletin her bireyinin eşit haklar içerisinde yaşayacağı bir Cumhuriyeti kazandırdı…

Bugün ise Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı…

57 yıllık yaşamına 11 savaş, 24 madalya, 7 nişan, 13 kitap ve 1 ülke sığdırmış o muhteşem insanın bize en büyük armağanı…

İhtimaldir; kimi zaman yaşanan bazı menfi olaylar, Cumhuriyet konusunda kişilerde bir korku uyandırabilir.

Ne var ki her sözünde haklı olan Atatürk, bu konuda da gerekeni tam 97 yıl önce yayımladığı bir genelgede şöyle ifade etmiştir.

"Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."

Şüphe yok ki Uluönder Atatürk bu sözünde de haklı çıkacaktır.

İyi pazarlar dilerim…

Bendeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim…