Milletvekili transferleri son dönemde en çok tartışılan konuların başında geliyor.
Birkaç milletvekili muhalefet partileri arasında geçiş yapsa da, en yoğun katılımın iktidar partisine yapıldığına tanık oluyoruz.
Zaten bunun aksinin olması pek de kolay değil.
Şöyle ki: İktidar partisinin mensubuyken ve dolayısıyla icra gücüne sahipken, muhalefet kanadına geçmeyi kim neden istesin?
Tamam; 2000’li yıllar öncesinde bu durum çok sık yaşanabiliyordu. Ancak günümüz siyasetinde iktidardan muhalefet partilerine transfer olmanın, pek tercih edilen bir durum olmadığı kesin.
Kaldı ki artık muhalif kanattaki milletvekilleri iktidar partisine katılırken, eski dönemlerdeki gibi uzun uzadıya bir gerekçe bile ortaya koymuyorlar.
‘Gördüğüm lüzum üzerine’ diyerek, partilerini bir anda değiştiriyorlar.
***
Peki muhalefet milletvekillerinin, AK Parti’ye katılımının son haftalarda hız kazanmasının sebebi ne olabilir?
Bendenize sorarsanız; pek çok siyasetçi gibi onlar da kaybetmekten bıktılar ve kazanan tarafta olmak istiyorlar.
Başka bir ifadeyle birçoğunun akıntıya karşı yüzecek güç ve azimleri kalmadı.
Buna ek olarak pek çok konuda acziyet içerisinde olan muhalefete yönelik umutları da tükenmeye başladı.
Hal böyle olunca muhalefette kalıp boşuna kürek çekmektense, kendilerine kapıyı sonuna kadar açan ve gelenleri baş tacı yapan AK Parti’ye geçmek oldukça cazip geliyor.
***
Şunu söyleyenler olabilir: iktidar kalıcı değil, günün birinde gidecek, muhalefet iktidara gelecek, o zaman o milletvekilleri eski partilerine dönemeyecekler ve kaybedenler kulübünde yerlerini alacaklar.
Bu teze katılmadığımı belirtmek isterim.
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, kolay kolay seçim kaybetmez.
Kaldı ki ortada bu kadar zayıf ve beceriksiz bir muhalefet varken hiç kaybetmez.
***
Bunun yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sonrası için hesap yapan muhalifler de bir hayli fazla...
Açıkçası bu konuda çok fazla hayal kurmamalarında fayda var.
Çünkü bir gün AK Parti gücünü kaybetse bile; yine AK Parti ile içindeki kadrolardan oluşacak yeni siyasi partilerin, ülkeyi yönetmeye devam edeceklerini tahmin etmek hiç de zor değil.
Dolayısıyla muhalefet milletvekillerinin AK Parti’ye transferlerini değerlendirirken, konuyu çok daha geniş bir perspektifte ele almak gerekiyor.
***
Gelelim konunun bir başka boyutuna…
Milletvekillerinin, siyasi parti değiştirmeleri etik bir hareket mi?
Bu konuda CHP’nin geçmiş dönem Eskişehir Milletvekillerinden Gaye Usluer, üzerinde dikkatle durulması gereken önemli bir paylaşımda bulundu.
Usluer’in konuyla ilgili sözleri şu şekilde:
“Siyasi Partiler yasasına ‘Siyasi ahlak’ bölümü ilave edilmeli.
Milletvekilleri seçildikleri partiden istifa ettiklerinde,
Dönemleri bitene kadar ‘bağımsız milletvekili’ olarak kalmalıdır.
‘Seçilene kadar millet bilir,
Seçildikten sonra ben bilirim’
Anlayışına son verilmelidir.”
***
Açıkçası Usluer’in yukarıdaki sözlerine, sonuna kadar katılıyorum.
Halkın iradesinin, parlamentoya doğru yansıması ve adil bir temsil için böyle bir düzenlemeye kesinlikle ihtiyaç var.
Kaldı ki yeni bir Anayasa’nın arifesindeyiz.
Ve bu konunun tam zamanı diyebiliriz.
***
Peki Usluer’in belirttiği üzere, milletvekili transferlerinin önünü kesecek böylesi bir yasal düzenleme yapılır mı?
Hemen yanıt verelim; kesinlikle yapılmaz efendim.
Yanlış anlaşılmasın; bunu sadece AK Parti adına söylemiyorum.
Belki imkansız ama ileride bir gün iktidar olsalar bile; ne CHP ne de diğer muhalefet partileri, kendilerinin lehine olan bu durumu kesinlikle değiştirmez.
Dolayısıyla Usluer’in önerisi, son derece doğru ve mantıklı olsa da hiçbir iktidar bu avantajını kaybetmek istemez.
Yorum sizlerin.
Bendeniz yarın yine buradayım.
Beklerim efendim…
GÜNÜN SÖZÜ:
Burası dünya! Ne çok kıymetlendirdik... Oysa bir tarla idi; ekip biçip gidecektik.
- Cahit Zarifoğlu