İstanbul’u bir kere bile ziyaret ettiyseniz unutmanız mümkün değildir. Hatta İstanbul’a gitme isteği içinizde ara ara kıpırdanabilir. Böyle bir hissin varlığı, İstanbul’un içinde taşıdığı tarihi varlıklardan, Antik Yunan’dan bu yana basılan topraklardan gelmektedir. Her zaman yaşayan, nefes alan, çoğu zaman nabzı yüksek atan, yaşlı, yorgun ama her zaman gözü açık olan bir şehirdir İstanbul. Türkiye halkının hemen hemen çeyreğinden fazlasının İstanbul’da yaşıyor olması İstanbul’u bir Türkiye’nin başkenti yapacak dereceye getirir. Peki İstanbul kaç yıldır Türklere aittir?
İstanbul, günümüzden 8 bin 500 yıl önce Antik Yunan döneminden kalıntılar bulunması sonrasında tarihinin 8 bin 500 yıllık olduğunu kanıtlamıştır. Antik Yunan sonrasında Roma İmparatorluğu’nun sahibi olduğu İstanbul, yüzyıllarca Roma’yı taşımıştır. Doğu Roma yani Bizans İmparatorluğu döneminde ise Osmanlı İmparatorluğu tarafından kuşatılmış ve 1453 yılında artık Türklerin yaşam alanı olmuştur. Yani İstanbul, tam 570 yıldır Türklere aittir. Osmanlı İmparatorluğu 470 yıl boyunca İstanbul’da yaşamış, ardından Türkiye Cumhuriyeti de günümüz itibariyle tam yüz yıldır İstanbul’un sahibidir. Gerçi İstanbul’a sahip olmak artık kolayca dile getirilebilecek bir tanım değildir çünkü İstanbul yaş aldığı her geçen gün öyle güçlenmektedir ki ancak siz İstanbul’a ait olabilirsiniz.
Bizans'tan önce İstanbul'da kim vardı?
İstanbul iki farklı kıtaya eteklerini sermiş tek şehir olması açısından dünyada tektir. Büyüklüğü ve ihtişamı sayesinde de tarih boyunca çoğu imparatorluğun başkenti olmuştur. Bizans İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1453 yılında ele geçirilene kadar 1216 ve 1261 yılları arasında 57 yıllık bir ayrılışın olmasına rağmen tam bin 66 yıl boyunca İstanbul’da hüküm sürmüştür. 57 yıllık duraksamanın sebebi ise yaşanan savaşlarda İstanbul’da Latin İmparatorluğu’nun kurulmuş olmasıdır. İstanbul’a tarih boyunca sahip olan her imparatorluk kaybetmemek için elinden gelen tüm savaşı yapmış, canı pahasına da olsa İstanbul’u korumuştur. Bizans İmparatorluğu kurulmadan önce de 65 yıl İstanbul’un taşına toprağına altınlarını saklayan Roma İmparatorluğu’nda kalmıştır. 330 ve 395 yılları arasında İstanbul Roma İmparatorluğu’na ev sahipliği yapar.
Tarih boyunca İstanbul’da yaşayan imparatorluklar sahip oldukları varlıkları, paraları, değerli eşyalarını, altınlarını güvenli görmesi açısından toprağa gömmüş ya da inşa ettikleri yapıların içerisinde gizli yerlerde muhafaza etmişlerdir. ‘İstanbul’un taşı toprağı altın’ sözünün aslında tarihi yapılarındaki değerden değil de fiziki anlamda gerçekliğinden geldiği düşünülür. Aslında hala günümüzde bile İstanbul’un altında imparatorlukların tarihleriyle birlikte onlara ait eşyalar da yatar. İstanbul’a giden ya da orada yaşayan hiç kimse İstanbul’u bir şekilde terk edemez. Bu nedenledir ki girdiğiniz her sokakta içinizden bir parça bırakırsınız. İstanbul’un hala yaşayan ve nefes alan bir şehir olması da bundan gelir. Kendini insanla, anılarla, hislerle besler İstanbul…
İstanbul'un ismini kim koydu?
Binlerce yıldır hükmünü süren her imparatorluk İstanbul’a farklı bir isim koymuştur. Değişerek, dönüşerek bugün dile getirdiğimiz İstanbul ismine gelmiştir. Antik Yunan döneminde milattan önceki dönemden başlayan ve milattan sonra 330 yılına Roma İmparatorluğu’na geçene kadarki dönemde "Byzantion" ismini almıştır. Romalılar "Byzantion" ismini bir süre daha kullanmış son dönemlerine doğru ise ‘Konstantinopolis’ olarak değiştirmişlerdir. Bizans İmparatorluğuna geçtiğinde ise bin 66 yıl boyunca bu isim değişmemiş İstanbul yüzyıllarca Konstantinopolis adıyla anılmıştır.
Osmanlı İmparatoru Padişahı olan 21 yaşındaki Fatih Sultan Mehmet Konstantinopolis’i fethettikten sonra ise isminde bir süre değişiklik yapmamış fakat halk kendi arasında çeşitli dillerde kendilerince anlamlı olan kelimelerle telaffuz etmiştir. Müslüman halk şehre Konstantiniyye ismiyle hitap ederken Rum halk ise 'E Stin Polis' demişlerdir. Osmanlı halkı ise kendi dillerine uygun hale getirir ve dünyanın en çok sahip olmak istediği, kadim, büyülü, yaşlı şehir İstanbul, isminin şimdiki halini alır.