Sokak hayvanları yasası konusundaki tartışmalar günden güne artarak devam ediyor.

Şimdiye kadar toplumun, bu denli bir fikir ayrılığı yaşadığı bir konuya sanırım hiç şahit olmamıştık.

Geçen süre zarfında söz konusu yasa ile ilgili olarak; siyaset, sanat ve iş dünyasından gelen farklı tepkilere tanık olduk.

Bir tarafta yasayı kayıtsız şartsız destekleyenler, bir diğer tarafta ise şiddetle karşı çıkanlar...

                                                        ***

Konuyla ilgili; Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş’tan kayda değer bir çözüm önerisi geldi.

Kesikbaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Son 5 yıldır 50’nin üzerinde sokak hayvanını şirketlerimize ait fabrikalarımızın bahçelerinde/alanlarında sahiplendik. Düzenli aşılama, kısırlaştırma, barınma ve yemek ihtiyaçlarını karşılıyoruz.

Bizler ile çok mutlular ve hiçbir negatif olay yaşanmadı.

Reklam olsun diye değil onlara karşı sorumluluk hissettiğimiz için buraya yazıyorum.

HERKES SAHİPLENSİN.

Arazileri, bahçeleri olan

*Kamu kurum ve kuruluşları SAHİPLENSİN

*Belediyelerin fabrikaları, işletmeleri, üretim tesisleri SAHİPLENSİN

*Bahçesi olan villa, çiftlik sahipleri SAHİPLENSİN

*Arazisi, bahçesi olan özel sektör fabrikaları, işletmeleri SAHİPLENSİN

*Üniversiteler SAHİPLENSİN

*Lojistik firmaları, köyleri SAHİPLENSİN

*Limanlar SAHİPLENSİN

OSB’ler SAHİPLENSİN

*STK’lar SAHİPLENSİN

*Dernekler SAHİPLENSİN

vs vs vs vs vs vs vs vs

Lütfen kolayı seçmeyelim.

YASA ÇIKMADAN SAHİPLENELİM.

Bu da bizim için bu dünyada bir imtihan.

Türkiyem’de Nelere, kimlere sahip çıkmadık ki biz bugüne kadar."

                                                    ***

Açıkçası hemen herkesin siyah ile beyaz kadar ayrıştığı, grinin hiçbir tonunun yer almadığı ve kimsenin ortak akıl üretmediği böylesi bir konuda; Kesikbaş’ın sunmuş olduğu önerinin, akıl dolu ve son derece analitik olduğu bir gerçek.

Kesikbaş, yukarıdaki paylaşımı yaptığında, yasa teklifi komisyonda henüz onaylanmamıştı.

Velakin harekete geçmek için hala geç kalınmış değil.

İşin aslı şu ki kangrene dönen bu sorun karşısında, böylesi çözüm önerilerine odaklanmaktan başka çare yok.

Değilse; sürekli tansiyonu yükseltecek eylem ve söylemlerde bulunmanın, havanda su dövmekten hiç bir farkı yok.

Yorum sizlerin…

Bendeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim…

GÜNÜN SÖZÜ:        

Çözümde görev almayanlar, problemin bir parçası olurlar.

-Goethe